Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi > Hayatından Kesitler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aradı, atatürk, kayıp, kıta, muda

Atatürk Kayıp Kıta Mu'da Ne Aradı?

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk Kayıp Kıta Mu'da Ne Aradı?



“MÖ 200000 ile 70000 yillari arasinda Pasifik’te Mu adinda Avustralya’dan kat kat büyük bir Kita mi vardi? Yüksek bir
medeniyet yarattiktan sonra batmis miydi? Atatürk bu kitayla neden ilgilenmisti?” Türkler’in kökenini ortaya çikarmak Gazi’nin en büyük isteklerinden biriydi Cumhuriyetin ilk yillarinda Osmanlilar’in son dönemlerinde Türklük Akimlari üzerine yapilan arastirmalari derledi Atatürk’ün istegiyle birçok bilim adami ve arastirmaci bu alanda arastirmalar yapti Yabanci bilim adamlari davet edildi 1930′da Türk Tarih Kurumu kuruldu Çok zengin malzeme ve bilgilere ulasildi Yine de Türkler’in nereden geldikleri tam açiklik kazanmadi

Maya Diliyle Türkçe Arasindaki Benzerlik
1932′de emekli General Tahsin Bey Atatürk’ü ziyaret etti Maya dili ile Türkçe arasindaki benzerliklerden bahsetti Mayalar Meksika’da yasamislar, Türkler ise Orta Asya’dan gelmislerdi Aradaki uzakliga ragmen, Gazi konuyla ilgilendi Tahsin Bey’i Meksika’ya elçi olarak atadi Ona iki dil arasindaki benzerlikleri ortaya çikarma görevini verdi

Tahsin Bey Meksika’ya gitti Orada kendisine Amerikali Arkeolog William Niven ‘in buldugu tabletlerden bahsettiler Maya dilinin kökeninin bu tabletlerde oldugu anlasilmisti Türkçe ile Maya dili benzerlik bu tabletlerde aranacakti Bu tabletler Tahsin Bey’i saskina çevirdi Çünkü tabletler MÖ 200000 ile 70000 yillari arasinda Pasifik’de yer almis bir kitayi haber veriyordu Kitanin adi MU idi Avustralya’dan birkaç kat büyüktü Yüksek bir uygarliga ulastiktan sonra deprem veya tufan sonucu battigi saniliyordu
Ingiliz Albay James Churcward Hindistan’daki tabletleri Tahsin Bey’e bilgi olarak sundu Bunlar da kayip Mu Kitasi ile ilgiliydi Ve Churcward 50 yil çalismisti bu tabletleri çözebilmek için Bu konuda 5 kitap yayinlamis bir uzmandi

Tahsin Bey, ögrendiklerini, bulduklarini düzenli olarak Atatürk’e rapor ediyordu Gazi; Churcward’in Mu ile ilgili kitaplarini getirtti ve 60 kisilik bir tercüme heyetine Türkçe’ye çevirme emrini verdi Kitaplar basilmadi Daktilo edilerek Atatürk’ün önüne kondular

Atatürk metinleri büyük bir dikkatle okudu Insanin yaradilisini anlatan bölümle özellikle ilgilenmisti Mu’nun insanligin ana vatani oldugunu nüfusun 64 milyona çiktigini anlatan bölümlerin altini çizmisti Mu’da geçen Tanri kavramiyla da yakindan ilgilenmis, yaraticinin insan akliyla anlasilamayacagi, sekillendirilemeyecegi ve adlandirilamayacagi üzerinde durmustu Tercümelerde Maya dili de dahil tüm lisanlarin Mu dilinden türedigi belirtiliyordu

Mu kitasinin batisini anlatan bölümde halkin “Ya Mu bizi kurtar” diye bagirdigina dikkat çekerek Mu’nun bir ilah adi oldugu sonucuna vardi Mu kökenli özel isim ve sifatlari, Öztürkçe ile karsilastirarak (Kui: kögü : Aile vb) not aliyordu Atatürk, önce Türkler’in kökenini ve Mu dilinin Türkçe ile baglantisini incelemis sonra da Mu sembollerini Latin alfabesiyle karsilastirmisti

Daha ilginç olan Mu’nun demokrasi ile yönetildigini ve günes enerjisinin aydinlatmada kullanildigini anlatan satirlarin altini çizmekle kalmamisti kendi notlarini da ilistirmisti

Bugün bu kitaplardan Kayip Mu Kitasi ve Mu’nun Çocuklari Anitmabir kitapliginda 1301, 1302 no ile kayitlidir Çeviri metinleri ise kitaplikta 4 dosya halinde bulunur Gazi’nin Mu ile ilgili çikardigi sonuçlari ne yazik ki tam olarak bilemiyoruz

Emekli general Tahsin Mayatepek Meksika’daki arastirmalarinda çok daha fazlasini bulmustu Maya, Aztek ve Inka uygarliklarinin Türkler’in kullandigi esyalara benzer esyalar kullandigini Atatürk’e iletmisti Davullar, kalkanlar üzerlerindeki ay ve yildiz sembollerine kadar bizimkilere benziyordu Tahsin Mayatepek, çalismalarini belge ve fotograflarla 3 ciltlik defter olarak toplayarak
Atatürk’e gönderdi Bunlarin ikisi 70′lere kadar TDK kütüphanesinde idi (No:57-56) Üçüncü defter kayiptir Bu defterlerde dini tören, ibadet ve tapinaklarin bile sasilacak kadar benzerligi gösteriliyordu

Atatürk’ün 6 ay gibi bir sürere Türkçe’yi Latin harflerine kavusturacak kadar bilgili ve yetenekli oldugu düsünülürse, onun kesinlikle siradan bir dil bilimci ve tarihçi oldugu düsünülemez Öyleyse bu arastirmalari da siradan bir merak olamazdi Yine O, neyi nerede arayacagini herkesten iyi biliyordu Bugün Atatürk’ün gizli kalmis düsünceleriyle birlikte bu arastirmalar da Anitkabir’in sessizliginde uyumaya devam ediyorlar Eger gerçekten var olduysa, Mu Kitasi’nin kalintilarinin Pasifik’in derinliklerinde durdugu gibi…

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.