Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi > Hayatından Kesitler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devrimdir

Bu Bir Devrimdir

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bu Bir Devrimdir





Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, 16 Haziran 1934'de, İran Şahı Rıza Pehlevi ile görülüyor


1934 yılı, haziran ayı
Ankara, önemli bir konuğu ağırlamaya hazırlanıyor İran Şahı Rıza Pehlevi gelecek ve Atatürk devrimlerini inceleyecek
Atatürk, yakın arkadaşlarını Çankaya Köşkü'nde topluyor
"Şah için nasıl bir program yapalım?" diye soruyor
Kimi Orman Çiftliği'ne götürmeyi öneriyor, kimi "Merinos'u gezdirelim" diyor

Beğenmiyor önerileri Atatürk:
"Bütün bunlar İran'da da var Onlarda olmayan bir şey yapmalı, farkımızı ortaya koymalıyız"

Aklında bir şey olduğu belli Sofradakiler merakla bekleşirken kararını açıklıyor:

"Opera yapacağız!“


İşte ilk Türk operası Özsoy'un doğuş sahnesi bu Atatürk operanın konusunu da kendisi belirliyor
İranlıların Şeyhnamesi'nden esinlenmiş bir destan planlıyor:
Öykü, Hakan Feridun'un ikiz oğulları Tur ile İraç üzerine kurulu İkizler doğduğunda şeytanın gazabı onları birbirinden ayırıyor

Ayrı yollara gidip birbirlerinden uzaklaşıyorlar Ama yüzyıllar sonra buluşup kardeş olduklarını anlıyorlar

Bunu yazması için Münir Hayri Egeli'ye veriyorlar Librettoyu (Libretto, opera, operet, oratoryo, bale, müzikal gibi sahne eserlerinin yazılı metinlerine verilen addır Müziğin sözü olarak tanımlanabilir) Egeli yazıyor Sonra besteci arayışına girişiliyor Adnan Saygun akıllarına geliyor Saygun, devlet bursuyla gönderildiği Paris'ten yeni dönmüş Musiki Muallim Mektebi'nde hocalık yapıyor Henüz 27 yaşında

Librettoyu okutuyorlar kendisine
"Şah geliyor Bundan bir opera yapacaksın" diyorlar
Seviniyor Saygun Daha önce hiç operası yok Türkiye'nin

Soruyor:
"Solist var mı?“
"Yok!"
"Koro var mı?"
"Yok"
"Orkestra var mı?"
"Yok"
"Ne kadar vaktimiz var?"
"Bir ay!"

Mucizevi bir öyküdür bu 1 ayda, 27 yaşındaki o adam, hem de Riyaseti Cumhur Orkestrası şefinin engelleme çabalarına rağmen solistleri bulur, orkestrayı, koroyu kurar, eseri besteler ve Türkiye'nin ilk opera eserini yaratır

O uykusuz geceler için sonradan şöyle yazacaktır:
"Ah bu çalışma! Zaman kısa, imkânlar son derece sınırlı Ama içimiz coşkun Yalnız benim değil, bütün görev almış arkadaşlarımın içi şevkle kaynıyor Acaba o atılım üstüne atılım yıllarında, içimizde duyduğumuz dinmek bilmez heyecanı, sönmek bilmez ateşi şimdiki kuşaklar nasıl duyuyorlardır"

Atatürk, gelişmeleri uzaktan takip eder Bir ara Sovyet sefiri Karahan'a
"Sen anlarsın, git bir bak" deyip provalara yollar İyi haber alınca kendisi de gidip izler bir provayı

Ve Özsoy, 19 Haziran 1934 gecesi, iki devlet adamının huzurunda sahnelenir

Atatürk, bu mucizenin yaratıcılarını gece Çankaya Köşkü'nde ağırlar, kutlar ve engellemeye çalışanlara der ki:

"Bu, bir devrim hareketidir!“

7 Eylül'de Adnan Saygun'un 100 doğum yıldönümü kutlandı Saygun'u ya da Özsoy'u anımsayan kaç kişi var bugün?

Ya da daha zor soru:
"O devrim yıllarının dinmek bilmez heyecanını, sönmek bilmez ateşini" şimdikiler nasıl duyuyorlar?


Dostça Sevgiler
Süleyman ÖKTEM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.