Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah'tan, görecekleri, karşilik, korkanlarin

Allah'Tan Korkanlarin Görecekleri Karşilik

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah'Tan Korkanlarin Görecekleri Karşilik



ALLAH'TAN KORKANLARIN GÖRECEKLERİ KARŞILIK


Dünyadayken Müjdelenmeleri


Dünyada Allah korkusundan uzak bir yaşam süren insanların, ahirette sonsuza kadar tarifsiz korkular yaşayacaklarını ve her an Allah'ın azametini tüm şiddetiyle hissedeceklerini ilerleyen bölümlerde ayetler doğrultusunda göreceğiz Allah'tan korkup sakınanlar da bunun tam tersine, ahirette her türlü korkudan emniyete kavuşacaklar ve Allah'ın korumasında ve inayetinde bir yaşam süreceklerdir Tüm hayatları boyunca kıyamet saatinden, hesap gününden ve cehennemden içleri titreyerek korkan müminler, o gün geldiğinde her türlü korkudan uzak tutulacaklar ve güvende olacaklardır Allah bunun müjdesini daha dünyadayken ayetleriyle verirken, o gün geldiğinde de kullarına hitap edecek ve daha nice müjdeler verecektir:


"Ey kullarım, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksınız"


Ki onlar, Benim ayetlerime iman edenler ve Müslüman olanlardır


"Siz ve eşleriniz cennete girin; 'sevinç içinde ağırlanacaksınız"


Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var Ve siz orada süresiz kalacaksınız


"İşte, yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur"



"Orada sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyeceksiniz" (Zuhruf Suresi, 68-73)

Bir başka ayetinde ise Allah bu müjdeyi melekleri aracılığı ile verir Kuşkusuz bu, cenneti şiddetle arzulayan müminler için tarifsiz bir sevinçtir:


Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak" (Fussilet Suresi, 30-32)

Ayette de vurgulandığı gibi, sonsuz güzelliklere uzanan bu müjde mümin daha dünyadayken ona erişmeye başlar


Güzel Bir Hayat


Allah iman etmeyen ve Kendisi'nden korkup sakınmayanların azabı hak ettikleri gibi, dünya hayatındaki bolluk ve bereketten de mahrum kaldıklarını şöyle haber verir:


Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, Biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik (Araf Suresi, 96)


İman eden ve Allah'tan korkup sakınanlar ise, ahirette cennetle müjdelendikleri gibi, bu dünyada da Allah'ın lütuf ve ikramından, nimetlerinden en güzel şekilde yararlandırılırlar Allah ayetinde bunu güzel bir hayat olarak nitelendirmiştir:


Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz (Nahl Suresi, 97)


Nasıl inkarcıların ebedi azapları daha bu dünyadan başlıyorsa, sakınan müminler için vaat edilen ebedi güzellikler de kendilerine dünyada gösterilmeye başlanır Zenginlik ve güzellik cennetin en temel özelliklerinden olduğundan Allah sevdiği takva kullarına cennetini tanıtacak, onların cennete olan özlemlerini ve arzularını artıracak nimetlerin ve ortamların benzerlerini bu dünyada da yaratır


Öte yandan kendisini yaratan Allah'ın emir ve yasaklarına uymasından, O'nun dinini yaşamasından ve en önemlisi daima O'na güvenip dayanmasından ve ahireti için umut beslemesinden dolayı mümin, dünyadaki yaşamı boyunca her türlü üzüntü ve sıkıntıdan uzak tutulur Bunun yerine Allah kalbine "huzur ve güvenlik duygusu" indirmiştir Küçük büyük yaptığı her işte, her ibadette ve sergilediği güzel ahlakta Allah'ın kendisini gördüğünü, meleklerin bunları amel defterlerine yazdığını, ahirette tüm bunların karşılığını alacağını bilmenin getirmiş olduğu bir huzurdur bu


Ancak unutulmaması gereken bir nokta da vardır ki, dünya bir imtihan yeridir Elbette mümin de çeşitli zorluk ve sıkıntılarla karşılaşabilir Ancak Allah'tan korkan bir mümin her durumda Kuran'a uygun en güzel tavrı göstereceğinden bu zorluk ve sıkıntılar kendisi için rahmete ve ecre dönüşecektir Kendisini yalanlayan kavmi tarafından ateşe atılmak istendiği halde, imanından, teslimiyetinden, tevekkülünden en ufak bir taviz vermeyen Hz İbrahim'in durumu buna çok güzel örnektir Görünüşte bir insan için çok büyük bir azap olan ateş, Hz İbrahim'e "soğuk ve esenlik" kılınmış, ona hiçbir zarar ve sıkıntı vermemiştir Sıkıntı, azap ve belanın ancak insanın kendi yanlış tutum ve davranışlarının bir karşılığı olarak, bir ceza ya da uyarı olarak verildiği, "Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır…" (Şura Suresi, 30) ayetiyle bildirilmiştir Yoksa Allah'tan gücü yettiğince korkan, her tutum ve davranışında Allah'ın rızasını gözeten, dosdoğru davranan samimi bir mümin için azap söz konusu değildir


Dünyada imtihan olarak karşısına çıkan zorlukların tümü müminlerin Allah'a duydukları saygıyı ve korkuyu, cennete olan isteklerini daha da artırır Çünkü mümin, bu zorlukların hem denenmesi ve olgunlaşması için yaratıldığının, hem de güzel bir ahlak sergilediği, sabrettiği ve Allah'a güvendiği takdirde ahiretini güzelleştirmek için ecir fırsatı olduğunun bilincindedir Nitekim tüm olaylara hayır gözüyle bakmanın Allah'tan sakınan müminlerin bir özelliği olduğunu ayetlerde görürüz Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

(Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "Hayır" dediler Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir (Nahl Suresi, 30)

Dünyada hayır içinde yaşatılan müminin ölümü de güzel ve rahat olacak, ahiret hayatı meleklerin karşılamasıyla başlayacaktır Bunun devamında ise yine mümini rahatlık ve kolaylık beklemektedir


Kolay Bir Hesap


Müminler, ahirette kötü hesapla karşılaşmaktan korktukları için hayatları boyunca hayırlarda yarışır, Allah'ın sınırlarını titizlikle gözetirler Müminlerin bu korkuları ayetlerde şöyle tarif edilmektedir:


Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler"Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz" (İnsan Suresi, 7-9)

Allah'tan ve O'na verecekleri hesaptan korkanların Allah ahirette yüzlerini ağartır, onların kitapları sağ yanlarından verilir ve korktukları hesap kendilerine kolaylaştırılır:

Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse, o, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek, Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır (İnşikak Suresi, 7-9)

Hesaba çekilmeleri bittiğinde artık müminler cehennem azabından kurtulmuş olmanın mutluluğu içindedirler Ayette belirtildiği gibi yakınlarının yanına sevinç içinde dönerler

Sonsuz Bir Cennet Hayatı


Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır (Al-i İmran Suresi, 198)


Takva sahiplerine (Allah'tan korkanlara) vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir (Rad Suresi, 35)


Dünyada hayatları boyunca cenneti kaybetmekten, sonsuz cehennem azabına uğramaktan korkarak, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olan müminler, Allah'ın korkup sakınanlara vaat ettiği mükafata kavuşmuşlardır Artık, ebedi yurtlarına girmek üzere sevk edilirler:

Rablerinden korkup-sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz Ebedi kalıcılar olarak ona girin" (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan vaadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir (Zümer Suresi, 73-74)


Cennete girecek müminleri burada bekleyen bir sürpriz daha vardır ki, bu an onlara herşeyin üzerinde bir mutluluk ve heyecan yaşatır: Rabbimizden kendilerine sözlü bir selam

Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır) (Yasin Suresi, 58)

Allah cennetteki müminlere şöyle hitab eder:


"Ey kullarım, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksınız" (Zuhruf Suresi, 68)


İnsanı yaratmış olan Allah, onun neler isteyebileceğini ondan daha iyi bilmektedir ve bunları bir mükafat olarak cennette mümin kulları için yaratacaktır Nitekim nimetlerle donatılmış olan cennet insanın düşünce sınırlarının çok üzerinde özelliklere sahiptir Daha önce hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği sayısız nimetler müminlere sunulacaktır Herşey ve her durum sonsuza kadar müminin tam istediği gibi olacaktır:


Rableri Katında her diledikleri onlarındır İşte büyük fazl (nimet ve üstünlük) budur (Şura Suresi, 22)


Müminlerin cennette yaşadıkları yerler, doğal güzellikler, yiyecekler, giyecekler, bulundukları ortam, eşleri, kendilerini bekleyen nice sürprizler gibi cennetteki sonsuz yaşama dair tüm ayrıntılar Kuran ayetlerinde tasvir edilmiştir


Bir ayette de Allah'tan korkanların içinde yaşadıkları ebedi hayat ile Allah'tan korkmayanların karşılaştıkları korkunç son şöyle karşılaştırılmıştır:


Takva sahiplerine (Allah'tan korkanlara) vadedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır Hiç (böyle mükafaatlanan bir kişi), ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsaklarını 'parça parça koparan' kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu? (Muhammed Suresi, 15)

Hiç şüphesiz ki, vicdanlı bir kişinin yalnızca bu ayeti biraz tefekkür edip zihninde canlandırması, Allah'tan gücü yettiğince korkması için yeterli olacaktır

En Büyük Mükafat: Allah'ın Ebedi Rızası


Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiştir Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur (Tevbe Suresi, 72)

Cennete giren müminlerin duydukları en büyük manevi haz, Allah'ın bundan sonra kendilerinden razı olduğunu, kendilerini sevdiğini, onlara hiçbir zaman gazaplanmayacağını, ebediyen Allah'ın dostu olacaklarını bilmeleridir Allah'ın rızasını kazanmış olmak insana hiçbir maddi güzellikle karşılaştırılamayacak kadar büyük bir sevinç ve mutluluk verir Nitekim cennet nimetlerini değerli kılan da Allah'ın rızasıdır Sunulan nimetler son derece değerlidirler ama bunlardan daha değerli olan alemlerin Rabbi olan Allah'ın ikramına layık görülmenin vermiş olduğu zevktir Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:


Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön Artık kullarımın arasına gir Cennetime gir (Fecr Suresi, 27-30)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.