08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ey Şiddet-İ Zuhurundan Gizlenmiş Ve Ey Azamet-İ Kibriyasından İstitar Etmiş Olan Zat-İ Akdes!!
Selamun Aleyküm   
Öncelikle şunu ifade edilim Ehl-i sünnet itikadına göre rüyet haktır Yani Cenab-ı Hakkı görmek mümkündür Ancak bu rüyet bu dünya gözüyle olmayacaktır ahirette müminler derecelerine göre bu lütfa ereceklerdir Peygamber Efendimizin Mi’rac mucizesiyle rü’yete mazhar olmasına gelince, bu rüyet beka aleminde gerçekleşmiştir, bu dünya aleminde değil
Bu dünyada Cenab-ı Hakkın şiddet-i zuhurundan gizlenmesine gelince, bu ifadeyi şöyle anlayabiliriz: Bu alemde ne kadar varlık varsa hepsini Allah yaratmıştır Hepsi Onun isim ve sıfatlarının tecellileriyle ortaya çıkmışlardır Bu şiddet-i zuhur bazen ülfet yoluyla gizlenmeyi netice vermektedir
Bir örnek vermek gerekirse, günün belli vakitlerinde yemek yiyen insan yemekten sonra bu nimetlerin Allah’ın birer ikramı ve ihsanı olduğunu hatırlayarak Ona hamd ve şükreder Bunun yanında, her an aldığı nefesler için şükükr aklına gelmez Halbuki nefes olmak yemek yemekten çok daha ileri bir nimettir Ancak bu nimet şiddet-i zuhurdan gizlenmekte, ülfet ile saklanmaktadır
Zahir ve Batın isimleri Esma-i Hüsnadandırlar Zahir ismi, varlığı her şeyden daha aşikar, Batın ismi ise kutsi mahiyetini hiçbir aklın idrak edemeyeceği manasına gelir İşte bu idrak edemeyiş istitara yani setr olmaya, gizlenmeye sebeptir
Bu hakikatin bir derece anlaşılması için şöyle bir örnek verilir Biz Aya rahatlıkla bakabildiğimiz halde, Güneşe bakamayız Güneşi hayalen büyütelim ve bütün gökyüzü güneşle kaplansın, o zaman güneş şiddet-i zuhurundan ve azametinden görünmeyecektir Halbuki o görünmeyen güneş her şeyden daha zahirdir
ALLAH(c c)Razı Olsun inş 
|
|
|