![]() |
Mahşer Günü Tek Başınadır Canlar |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mahşer Günü Tek Başınadır CanlarKaybolur gider bir gün Uğruna canlar verdiğin bedenler Toprağa döner bir gün Kulu kölesi olduğun bedenler Kalır mahşere dek baki Bedene hükmeden canlar Silinir gider san dediğin nedir sanki? Yaratana hesap verir canlar Yaradan bilir yarattığının yüreğini Güzelliklere sunmuştur aciz bedenini Dünyada bulsan da bir çok sevenini Mahşer günü tek başınadır Canlar Hesabın verirsin bedeninle ettiklerine Aman dilersin kâlbin kırdıklarına O gün bakılacak fani alemde yaptıklarına Mahşer günü tek başınadır Canlar |
![]() |
![]() |
![]() |
Mahşer Günü Tek Başınadır Canlar |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mahşer Günü Tek Başınadır CanlarOtuz sene evvel yazılan matbu Muhakemat-ı Bediiyyede bahsedilen "Sedd-i Zülkarneyn" ve Ye'cüc, Me'cüc ve sâir eşrat-ı kıyametten yirmi mesele, o Muhakemat'a bir tetimme olarak on üç sene(Haşiye) evvel bir kısım müsveddesi yazılmış idi ![]() ![]() Otuz Birinci Mektuptan Otuz Birinci Lem'anın Beşinci Şuasıdır ![]() İHTAR: Evvelce mukaddimeden sonra gelen Meseleler okunsun, tâ mukaddimedeki maksat anlaşılsın ![]() بسم الله الرحمن الرحيم فَقَدْ جَاءَ اَشْرَاطُهَاâyetinin bir nüktesi, bu zamanda akîde-i avâm-ı mü'minîni vikaye ve şübehattan muhafaza için yazılmış ![]() ![]() ![]() ![]() وما يَعلَمُ تَأْوِيلَهُ إلاّ اللهُ وَالرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ sırrıyla, vukuundan sonra tevilleri anlaşılır ve murat ne olduğu bilinir ki, ilimde râsih olanlarآمَنَّا بِهِ كُلٌ مِنْ عِنْدِ رَبِّنَاdeyip o gizli hakikatleri izhar ederler ![]() Bu Beşinci Şuanın bir Mukaddimesi ve yirmi üç Meselesi vardır ![]() ![]() Birinci nokta: İman ve teklif, ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tetkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî meseleleri elbette bedihî olmaz ![]() ![]() ![]() İhtiyar kalmazsa teklif olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci nokta: Peygambere bildirilen umûr-u gaybiye, bir kısmı tafsil ile bildirilir ![]() ![]() Ve diğer bir kısmı icmal ile bildirilir, tafsilât ve tasviratı onun içtihadına havâle edilir: İmana girmeyen hâdisât-ı kevniyeye ve vukuat-ı istikbâliyeye dair hadisler gibi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İHTAR: Hakaik-i imaniyeye girmeyen cüz'î hâdisât-ı istikbaliye nazar-ı Nübüvvette ehemmiyetsizdir ![]() Üçüncü nokta: İki Nüktedir ![]() Birincisi: Teşbihler ve temsiller suretinde rivayet edilen bir kısım hadisler, mürûr-u zamanla avâmın nazarında hakikat telâkki edildiğinden, vâkıa mutabık çıkmıyor ![]() ![]() ![]() İkincisi: Bir kısım hadisler İslâmların ekseriyeti noktasında veya hükûmet-i İslâmiyenin veya merkez-i hilâfetin nokta-i nazarında vürud ettiği halde, umum ehl-i dünyaya şamil zannedilmiş ve bir cihette hususî bulunduğu halde, küllî ve âmm telâkki edilmiş ![]() ![]() ![]() Dördüncü nokta: Ecel ve mevt gibi umur-u gaybiye çok hikmet ve maslahat cihetiyle gizli kaldığı misilli, dünyanın sekeratı ve mevti ve nev-i beşerin ve cins-i hayvanın eceli ve vefatı olan kıyamet dahi çok maslahatlar için gizlenilmiş ![]() Evet, eğer ecel vakti muayyen olsaydı, yarı ömür gaflet-i mutlaka içinde ve yarıdan sonra, darağacına asılmak için her gün bir ayak daha onun tarafına atılmakla dehşet-i mutlaka içinde, havf ve recanın muvazene-i maslahatkârâne ve hakîmânesi bozulduğu gibi; aynen öyle de, dünyanın eceli ve sekeratı olan kıyamet vakti muayyen olsaydı, kurûn-u ûlâ ve vustâ fikr-i âhiretten pek az müteessir olacaktı ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bunun gibi çok maslahatlar için umûr-u gaybiye gizli kaldığından, herkes her dakikada hem ecelini, hem bekasını düşündüğü için hem dünyaya, hem âhiretine çalışabildiği gibi, her asırda dahi hem kıyamet kopacağını, hem dünyanın devamını düşünebildiği için, hem dünyanın fâniliğinde hayat-ı bâkiyeye, hem hiç ölmeyecek gibi imaret-i dünyaya çalışabilir ![]() Hem de musibetlerin vakti muayyen olsaydı, musibet başına gelen adam, musibetin intizarında o gelen musibetin belki on mislinden ziyade mânevî bir musibet, o intizardan çekmemesi için, hikmet ve rahmet-i İlâhiye tarafından gizli, perdeli bırakılmış ![]() ![]() لايعلم الغيب الا اللهdüsturuna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek içindir ki, medâr-ı teklif ve hakaik-i imaniyeden başka olan umûr-u gaybiyeden izn-i Rabbânî ile haber verenler dahi, yalnız işaret suretinde perdeli ve kapalı ihbar etmişler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beşinci nokta: Hem her iki deccalın, asırlarına ait olan harikaları, onların bahsiyle ve münasebetiyle rivayet edildiğinden, onların şahıslarından sudûr edeceği telâkki ve tevehhüm edilmesinden, o rivayet müteşabih olmuş, mânâsı gizlenmiş, meselâ tayyare ve şimendiferle gezmesi ![]() ![]() ![]() Hem meselâ, meşhur olmuş ki, İslâm Deccalı öldüğü vakit ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikilitaş'ta bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek ki, "O öldü ![]() ![]() Hem Deccalın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükûmetine ait garip halleri ve dehşetli icraatı, onun şahsıyla münasebettar rivayet edilmesi cihetiyle mânâsı gizlenmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hem bir kısım râvîlerin kabil-i hatâ içtihadlarıyla olan tefsirleri ve hükümleri, hadîs kelimelerine karışıp hadis zannedilir, mânâ gizlenir ![]() ![]() Hem eski zamanda, bu zaman gibi cemaatin ve cemiyetin şahs-ı mânevîsi inkişaf etmediğinden ve fikr-i infirâdî galip olduğundan, cemaatin sıfat-ı azîmesi ve büyük harekâtı o cemaatin başında bulunan şahıslara verildiği cihetiyle, o şahıslar, harika ve küllî sıfatlara lâyık ve muvafık olmak için yüz derece cisminden ve kuvvetinden büyük bir acûbe cisim ve müthiş bir heykel ve çok harika bir kuvvet ve iktidar bulunmak lâzım geldiğinden öyle tasvir edilmiş ![]() ![]() Hem iki deccalın sıfatları ve halleri ayrı ayrı olduğu halde, mutlak gelen rivayetlerde iltibas oluyor; biri, öteki zannedilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mukaddime bitti, meselelere başlıyoruz ![]() Şimdilik o hâdisât-ı gaybiyenin yüzer misallerinden, mülhidler tarafından avâmın akidelerini bozmak fikriyle işâa edilen yirmi üç meseleleri, tevfik-i Rabbânî ile, gayet muhtasar bir surette beyan edilecek ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|