Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aklı, dini, eksiktirhadisi, kadının, şerif

Kadının Aklı Ve Dini Eksiktir...(Hadis-İ Şerif)

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadının Aklı Ve Dini Eksiktir...(Hadis-İ Şerif)



Değerli Kardeşimiz;

1- “Kadınlar, şeytanın ağlarıdırHadis-i Şerifinde, gayr-i meşru sevgiye kapılanların acı âkıbetleri çok veciz bir şekilde dile getirilmiş Bir kadın, kadın olarak, ancak kocası tarafından sevilebilir Bunun dışındaki bütün sevgiler, şeytana ağ olma tarifi içindedir


Şimdi genç bir kız, yarın kiminle evleneceğini bilmeden ve zaten önünde uzun bir tahsil hayatı da varken, kimin ölüp kimin kalacağı meçhul iken, dikkatlerini çektiği ve şehvetlerini tahrik ettiği yüzlerce insandan ancak birisiyle evlenebileceğini de çok iyi bildiği halde, kendini ölçüsüzce açıp saçabiliyorsa, bu kızımız, sevginin hakikatine erememiş ve bilmeden şeytana ağ olmuştur


Şeytan o ağ ile, nice gencin iffetini, hayasını, terbiyesini ve nihayet imanını avlar Nicelerinin hayallerini ifsat ve iç dünyalarını harap ettikten sonra, bunlardan birisiyle alâka kuran bir genç kız, onunla nikâhlanacağı âna kadar nice haramlar içinde göçer


Bu hayatın sonu nikâhla biterse, geride günah ve isyanla dolu koca bir zaman dilimi kalacaktır Ya çoğu kere olduğu gibi, sudan bahanelerle bu evlilik gerçekleşmezse işte o zaman, âhiretteki dehşetli azap yanında dünyada da taraflar için bir ömür boyu sürecek vicdanî neticeler miras kalacaktır


Kadını “şeytan ağı” olarak tarif eden Hadis-i Şerif, hem kadınları dikkatli olmağa çağırmakta, hem de şehvet esiri erkeklerin gerçekte kimin ağına takıldıklarını haber vermekte ve onları ikaz etmekte Bu hadis ile, şehvetine esir olmuş bir erkek, şeytanın ağına takılmış serseri bir balık olarak tasvir edilmekte


Bazı çevrelerce, İslam’ın kadınlara fitne ve fesat kaynağı olarak baktığı iddiasına ne dersiniz?


İslam öğretisinde kadın ne şeytandır; ne kötü anlamıyla fitne, ne de fesattır Kadın Allah katında vahye muhatap olacak kadar akıllı ve duyarlı (Hz Meryem), Hz Musa'yı, Firavun'un sarayında yetiştirecek kadar cesur, şefkatli ve kocasından bağımsız (Hz Asiye), yüce yaradılışta bir varlıktır Kadın ayrıca son Peygamberin soyunu devam ettiricidir (Hz Fatıma)


Bu yönüyle Peygamberimiz, soyun erkekten devam etmesi gerektiği şeklinde olan önyargıyı yıkmış ve soyunun Hz Fatıma kanalıyla devam edeceğini ifade etmiştir


Kısaca ifade etmek gerekirse: Hem erkek hem de kadının, İlahi sevgiyle olgunlaşması için yaradılışta özlerine bu potansiyel yerleştirilmiştir Her ikisine de olumlu veya olumsuz yöne gitme özgürlüğü verilmiştir Kadın Hz Meryem de olabilir, Ebu Leheb'in karısı da Erkek Ebubekir olabilir Ebu Cehil de


“Erkek olsun kadın olsun şeytanın adımlarını izleyen ve nefsini karartan, zararlı çıkar Buna karşılık nefsini arıtan kurtulur” (Leyl suresi, 3-4-5)


İslam'da, kadın erkeğin velisi (dostu, yardımcısı, sorumlusu), erkek de kadının velisidir


Kadın şeytan olsaydı böyle olur muydu? Kur'an, hem erkeğe hem de kadına iyiliği yayma, kötülükten sakındırma görevini yüklemiştir Erkeğe sen doğruyu söyle kötülükten sakındır, kadına da sadece emredileni yap, içindeki şeytanlığı fesatlığı at, dememiştir Her ikisi de toplumsal barıştan ve düzenden aynı oranda sorumludur Ahiret mükafatı bakımından da fark yoktur (Enfal suresi, 72)


Münafıkların sorumluluğu dikkate alındığında kadın erkek ayrımı yoktur (Tevbe suresi, 67-68) “Kadınlar sizin giysileriniz ve siz de kadınların giysilerisiniz” (Bakara suresi, 187)


Kur'an'ın bu ayeti gerçekten çok şeyi ifade eder Kadın kocasının elbisesi, koca da karısının elbisesidir Giysi insanın tenine her şeyden daha yakındır Tene yakın olmakla birlikte, onu başkalarından gizlemekte ve korumaktadır Karı-koca da birbirine karşı bu durumdadır Birbirlerine yakındırlar ve aynı zamanda birbirlerinin ruh ve vücut sağlıklarını korurlar


Bir kez daha hatırlatalım ki, kadının örtünmesi ile, onun eve hapsedilmesi, ikinci sınıf üniforma giydirilmesi gibi, hangi aklın ürünü olduğunu pek anlamadığımız yorumlar arasında hiçbir bağlantı yoktur Örtünme, kadının sosyal ilişkilerinde barış ve huzurun devamı için giyiminde özel bir ölçüye uymasından ibarettir Bu yükümlülük ona erkek tarafından yüklenmemiştir ve kadının eve hapsedilmesiyle hiçbir ilgisi yoktur


Yeri gelmişken Kur'an'da kadın için kullanılan bir simgeye değinmek istiyoruz “Kadınlar sizin tarlalarınızdır” (Bakara suresi, 223)


Buradaki tarla simgesi çoğu kez çarpıtılmış veya yanlış anlaşılmıştır Bu tarla simgesi “Livata” gibi çirkin bir fiilin nezih bir şekilde yasaklanmasına işaret eder Ayrıca bu benzetme ile biyolojik açıdan kadının neslin çoğalmasındaki fonksiyonuna dikkat çekilmektedir Gerçekten de ana rahmi, döllenmiş yumurta için besleyici ve yataklık edici niteliği ile bir tarla gibidir Bütün insanları bir ana doğurmuş; bir diğer ifade ile her insan bir kadının rahmi vasıtasıyla dünyaya gelmiştir Burada kadının annelik fonksiyonuna değinmek istiyoruz Kadın annelikte fevkalade bir manaya ulaşır Allah'ın yaratıcı ve terbiye edici tecellisine ayna olur İslam'da kadının, ilham ve ruhun huzur kaynağı olmasının altında bu gerçek yatar Anne bağlılığın, fedakarlığın, cömertliğin, karşılıksız sevmenin sembolüdür Bu yönüyle anne, İlahi rahmete benzer, hep verir bağışta bulunur, fakat hiçbir şey beklemez


Bu itibarla anne toprağa, baba göğe benzer Üzerine bastığımız yer gökten yücedir Aşık Veysel'in deyimiyle toprak çiğnediğimiz, yarıp parçaladığımız halde en sadık dosttur Toprak her zaman lütuf ve bereket kaynağıdır İşte anne bu anlamda toprağa benzetilmiştir

2- Kadının aklı ve dîni nasıl yarım olur


Önce bu meseleye esas teşkil eden bir hadis-İ şerifin mealini okuyalım


Ashab-ı Kiramdan Ebû Said el-Hudrî anlatıyor Bir Ramazan veya Kurban Bayramıydı Resul-i Ekrem Efendimiz bayram namazlarını kıldığımız namazgaha geldi Bir tarafta kadınlar da bulunuyordu Onların yanından geçti ve şu hitapta bulundu:
"Ey kadınlar, sadaka veriniz [istiğfarı çok yapınız> Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz"

Bunun üzerine o kadınlar: "Yâ Resulallah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş" diye sordular


Resulullah (asm) şöyle cevap verdi: "Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz Ne gariptir ki, kendine hâkim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğinî görmedim'1


Kadınlar tekrar sordular; "Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Yâ Resulullah?"

Resulullah (asm) "Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?" diye sordu Kadınlar "Evet" cevabını verdiler


Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu: "İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler, namaz kılmaz, Ramazan'da bir müddet> oruç tutmaz değil mi?" Kadınlar, "Evet" dediler1


Hadis-i şerifte açıkça görüleceği üzere, Peygamber Efendimiz, kadının dininin eksik oluşunu âdet gördüğü zaman bazı ibadetleri yapamaması olarak izah ediyor Bu hal kadının yaratılışında mevcuttur Her kadın her ay belli, günler âdet görür Bu günlerde bazı İbadetleri yapamaz Bu ibadetlerin bir kısmından muaf tutulmuş, bir kısmını da daha sonra kaza edebileceği esası getirilmiştir


Âdet günlerinde kadın namaz kılamaz, oruç tutamaz, hac ibadetini eda ederken farz olan ziyaret tavafını yapamaz Oruç ve tavafı daha sonra kaza ederken, kılamadığı namazlardan muaf tutulmuştur Bu arada bir çeşit ibadet olan Kur'an'ı ele alma, okuma ve camiye girme gibi işleri de yapamaz


Malum günler içinde bu ibadetleri yapamayan kadın, belli bîr müddet için de olsa bazı dinî hizmetlerden, vazifelerden ayrı durmaktadır Görünüşte dinî yaşayışında bir eksiklik bulunmaktadır Çünkü namaz, oruç ve hac İslâm dininin beş esasından üç mühim rüknünü teşkil etmekte, dolayısıyla bazı vakitler bunları yapamayan kadın erkeğe göre eksik olmaktadır


Demek ki, buradaki noksanlık nisbîdir Senenin bütün günü beş vakit namazı kılabilen, Ramazan boyu bir aylık orucu tutabilen Müslüman bir erkek, Müslüman kadına göre bu ibadetleri eksiksiz yapma bakımından mükemmel olmakta; kadın da nakıs kalmaktadır Yani, meselâ her ay bir hafta âdet görebilen bir kadın sene içinde yaklaşık üç ay namaz kılmamakla, bu hususta erkeğe nisbetle nakıs kalmaktadır


Ancak bu nakışlık keyfiyet bakımından değil, kemiyet bakımındandır Yani kadın bu zaman zarfında namaz kılmamakla aynı zamanda bir farzı yerine getirmektedir Çünkü kadının âdet günleri içinde sözünü ettiğimiz İbadetleri yapmaması farz, yapması ise haramdır Demek ki, kadın namaz kılmazken de bir çeşit ibadet yapmakta; yine Allah'ın emrine uymakta, dolayısıyla sevabını o cihetten almaktadır


Meseleye bu cihetten baktığımızda kadının ibadetteki eksikliği başka bir yolla telâfi edilmektedir


Diğer taraftan hadis-i şerifte kadınlar kötülenmiyor, erkekler dikkate sevk ediliyor Aklı başında, dinine bağlı erkeklerin kadınlar vasıtasıyla fitneye kapılmamaları, imanlarına zarar vermemeleri istenmektedir Çünkü günümüzde pek çok örneklerini gördüğümüz gibi, erkeklerin bir kısmı kadınlara uyarak dinî yaşayışlarında eksiklik göstermektedir


1 Buharı, Hayz 6; Müslim, İman: 132
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet Editör

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.