![]() |
Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidirبِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ KADIN İÇİN ASIL OLAN : ANNE VE EVİNİN HANIMI OLMASIDIR TOPLUMSAL SORUMLULUKLAR ÜSTLENMESİ DEĞİLDİR KADININ ASIL SORUMLULUK ALANI EVİDİR يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَلا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلا يَغُرَّنَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُورُ إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوًّا إِنَّمَا يَدْعُو حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ أَصْحَابِ السَّعِيرِ “Ey insanlar! Allah'ın vaadi gerçektir, sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) da Allah hakkında sizi kandırmasın! Çünkü şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman sayın ![]() ![]() يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَن يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَن يَشَاء وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın ![]() ![]() وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ “Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım! Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rabbim!” (Mü’minun: 97-98) Rabbımız Allahu Teala’nın yukarıdaki ikaz ve emirlerine icab ederek günümüzdeki ins ve cin şeytanlarının ‘kadının sosyalleştirilmesi’ konusundaki açık ve sinsi hile, tuzak, plan ve projelerinin şerrinden Allahu Teala’ya sığınma adına nefsimi, ehli beytimi ve tüm mü’min kardeşlerimi uyarmak niyeti ile bu yazıyı kaleme aldım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlığın en büyük ezeli düşmanı Şeytan ve Hizbuşşeytan / Şeytanın cinler ve insanlardan oluşan partisi; günümüzde kurmuş olduğu global / küresel imparatorluğunun çatı kurumu olan BM ve ona bağlı bütün taguti devlet ve kuruluşları; “kadın hakları”, “kadının korunması”, “kadının sosyal statüsünün güçlendirilmesi” “kadının sosyalleşmesi” “kadının toplumsal, siyasal, ekenomik faaliyetlere katılması” gibi başlıklar altındaki projelere öncelik vermektedirler ![]() ![]() Ne yazıkki; hemen hemen bütün İslami kuruluşlar, cemaatler, partiler, hizipler -belki de farkında olmaksızın- bu hususta Şeytanın dümen suyuna kendilerini kaptırmış durumdalar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki; kadını sosyalleşmiş topluluklar zıvanadan çıkarlar, hatta insanlıktan çıkarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki kadın için asıl olan anne ve evinin hanımı olmasıdır, toplumsal sorumluluklar üstlenmesi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() 1-Kadın eşlerin erkek eşin ve aile ortamının sükun / huzur kaynağı olması için yaratılmış olması, 2-Evlenmeye, kadını anne olmaya ve erkeği baba olmaya teşvik eden, çocukların kefaletini / bakımını belirli yaşa kadar anneye veren şeri nasların olması ![]() 3-Ev halkının nafakasının temini ve ev dışı işleri erkeğe, ev işlerinin ise kadına farz kılan nassların olması ![]() 4-Kadının evinden çıkmasının izne tabi olarak ihtiyaca binaen istisnai olması, kadının evinde karar kılmasının esas kılınması, 5-Kadının mahremsiz şekilde kadın başına sefere çıkmasının yasak olması ![]() ![]() Bu hususların naslara dayalı izahı ise şöyledir: 1-Kadın eşlerin erkek eşin ve aile ortamının sükun / huzur kaynağı olması için yaratılmış olması, Bunu, erkeği de kadını da yani tüm mevcudatı ve insanları yaratmış olan Allahu Teala şu şekilde bildirmiştir: هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَت دَّعَوَا اللّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحاً لَّنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ “O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle huzur bulması için ondan da eşini var etti ![]() ![]() ![]() وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِّتَسْكُنُوا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُم مَّوَدَّةً وَرَحْمَةً إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ “Size kendi nefislerinizden huzura kavuşasınız diye eşler yaratıp, aranıza sevgi ve merhamet koyması da O’nun ayetlerindendir ![]() ![]() Bu ayetler birlikte okunduğunda açıkca anlaşılmaktadır ki; kadın eş, erkek eşe sükun-huzur sağlasın diye yaratılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki ayette üzerinde tefekkür edilmesi / durup düşünülmesi gereken ameli yön ise ; “sükun / huzur bulunması” meselesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem de bunu teyyid ve te’kid eden şu beyanlarda bulunmuştur: Ebû Hureyre Radıyallahu Anhu diyor ki, Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem’e ‘hangi kadın hayırlıdır?’ diye sorulduğunda şöyle buyurdu: الَّتِي تَسُرُّهُ إِذَا نَظَرَ وَتُطِيعُهُ إِذَا أَمَرَ وَلا تُخَالِفُهُ فِي نَفْسِهَا وَمَالِهَا بِمَا يَكْرَهُ “Kocası kendisine baktığında onu neşelendiren, kocası emrettiğinde itaat eden, nefsinde ve malında kocasının hoş bulmadığı hususlarda ona ters düşmeyen kadındır ![]() Allahu Teala ve Resulü Sallallahu Aleyhi Vesellem’in gösterdiği yola göre “huzur” şu şekilde sağlanır: *Kadın-erkek ilişkisi Allahu Teala’nın hükümlerine göre düzenlenmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() *Bu ilişkide evlilik ahkamı ile oluşan aile kurumu; karı-koca-çocuklar arasında saygı, sevgi, şefkat ve insaf duyguları üzerinde kalmalıdır ![]() *Aile içinde olsun hayatın diğer alanlarında olsun erkek de kadın da Allahu Teala’nın kendileri için belirlediği sıtatüye içtenlikle razı olmalıdırlar ![]() -Buna göre, ailede kadın erkeğe tabi kılınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Kızına onu mutlu edecek eş arayan ebeveynlerin, kendisini mutlu edecek eş bekleyen kızların yada kadınların hem başkalarına huzur vermesi hem de kendilerinin huzur bulması mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda geçen ayeti kerimelere ve hadisi şerife göre; eşine sükun / huzur vermek için çaba sarfetmesi gereken kadındır ![]() ![]() Kadının sükun/huzur kaynağı olmak vazifesini hakkıyla yerine getirebilmesi için ne yapması gerektiğini bu konuyla ilgili ayetlerin ve hadislerin ışığında birlikte düşünelim: -Eşinin cinsi tatmin ihtiyaçlarını karşılaması ![]() ![]() ![]() -Eşine karşı sevgi-saygı dolu içten gelen güler yüz ve hoş sözlü olması ![]() -Ev halkı içinde eşinin anne ve babası yada onlardan birisi var ise ona karşı da saygılı ve iyi davranış içinde olması ![]() ![]() -Ev halkı için temiz, sağlıklı ve dengeli beslenme bilinci ile yemekler yapması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Evin süpürülmesi, havalandırılması, tozunun alınması gibi temizliğine ve eşyaların tertibine, çamaşırların temizliğine özen gösterilmesi ![]() ![]() ![]() -Ev halkındaki çocukların ve yaşlıların bakımına merhamet, şefkat ve saygı ile özen göstermesi ![]() -Çocukların eğitim ve terbiyesine, güzel ahlak edinmeleri için çaba sarfetmeye özen göstermesi ![]() -İster kendisi için olsun ister evin geneli için olsun ihtiyaç tespitinde ve karşılanmasında evin mali durumunu dikkate alarak isteklerde bulunması ![]() ---zaruriyat/ zorunlu ihtiyaçlar yani beslenme, soğuk ve sıcaktan koruyan giyisi, barınma, sağlık ihtiyaçları gibi olmazsa olmazlar, ---haciyat yani yokluğu sıkıntı oluşturan ancak sabredilebilecek türden ihtiyaçlar, ---tahsinat yani olursa güzel olur fakat olmazsa da olur türden ihtiyaçlar ![]() Birinci türden ihtiyaçlara ailenin mali durumu müsait değilse aile reisi onları borçlanmak yoluyla karşılamaya çalışır ![]() İkinci türden ihtiyaçlara mali durum müsait değilse sabredilir, mali durum müsait olunca karşılanır ![]() Üçüncü türden ihtiyaçlar ise mali durum müsait ise karşılanır, yada ondan da feragat edip fakirlere, yetimlere sadaka vererek daha büyük bir huzur kaynağına ulaşılır ![]() Bu hususlarda kadının olgunluğu, anlayışlılığı ve ahlakı çok büyük bir etken olmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() -Eşinin hassasiyetlerini, kırmızı çizgilerini özenle dikkate alması ![]() -Çok şikayet eden değil, çok sabreden, bardağın dolu tarafına bakan olması ![]() -Yanında yada gıyabında namusunu koruduğu gibi eşinin onurunu, haysiyetini, itibarını koruması ![]() ![]() -Eşine karşı kaprisler yaparak bir şeyler elde etmeye çalışmaması ![]() -Evde Allh’ın zikri yani Kur’an, ibadet, dua ile iman atmosferini inşa etmeye çalışması ![]() ![]() Bu ve benzeri hususlar bir evde, ailede huzur ortamının inşası için gerekli hususlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bütün bunlar; kadının evinin hanımı ve çocukların annesi olmaya yoğunlaşmasını gerekli kılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir2-Evlenmeye, kadını anne olmaya ve erkeği baba olmaya teşvik eden, çocukların kefaletini / bakımını belirli yaşa kadar anneye veren şeri nasların olması ![]() Enes Radıyallahu Anhu’dan Nebi Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in evliliği emrettiği, bekarlıktan şiddetle nehyettiği ve şöyle buyurduğu rivayet edildi: تَزَوَّجُوا الْوَدُودَ الْوَلُودَ؛ فَإِنِّي مُكَاثِرٌ الأنْبِيَاءَ بِكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ “Sevecen doğurgan kadınlarla evleniniz ![]() ![]() Ma’kıl İbn Yesâr’dan şöyle dediği rivayet edildi: “Bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi VeSellem’e geldi ve şöyle dedi: “Ben, soylu ve güzel bir kadın buldum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi bu hadisler, evliliğin hikmetinin ve evlilikle amaçlananın çocuk doğurmak olduğuna delalet etmektedir ![]() ![]() Ayrıca çocuğun kefaletinin yani belirli bir yaşa kadar bakımının bizzat anneye ait olmasına hükmetmiştir ![]() Zira Abdullah İbn Amr İbn Âs’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Bir kadın dedi ki: “Yâ Resulullah! Benim şu oğlum için karnım bir kap, göğsüm bir sulama, kucağım bir kuşatma yeriydi ![]() ![]() أَنْتِ أَحَقُّ بِهِ مَا لَمْ تَنْكِحِي “Sen, evlenmediğin sürece ona daha layıksın ![]() İbn-u Ebî Şeybe, ravileri sika olan sahih bir isnad ile şöyle rivayet etmiştir: “Ömer b ![]() ![]() ![]() ![]() Buna ilaveten hamilelik, doğum ve emzirme ile alakalı hükümler de gelmiştir ![]() Bu da göstermektedir ki kadında aslolan anne ve eş olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik, hamilelik, doğum süreci, çocuğun fıtri ihtiyacı olan emzirilmesi, bakımı ve yetişmesine belirli bir yaşa kadar bizzat annelik şefkati, merhameti ile özen göstermekle yükümlü bir kadının nasıl sosyal sorumlulukları olabilir?! ![]() ![]() ![]() ![]() 3-Ev halkının nafakasının temini ve ev dışı işleri erkeğe, ev işlerini ise kadına vacip kılan nassların olması ![]() Nafaka temininin erkeğe ait olduğuna dair ayetler: وَعلَى الْمَوْلُودِ لَهُ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا “Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin ![]() ![]() ![]() ![]() الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada genel hatlarıyla belirtilen “nafaka” olayının sınırlarını ve koşullarını Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Veda Haccı hitabesinde belirlemiştir ![]() ![]() أَلا إِنَّ لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا فَأَمَّا حَقُّكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ فَلا يُوطِئْنَ فُرُشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ وَلا يَأْذَنَّ فِي بُيُوتِكُمْ لِمَنْ تَكْرَهُونَ أَلا وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أَنْ تُحْسِنُوا إِلَيْهِنَّ فِي كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ “Dikkat edin, sizin kadınlarınızın üzerlerinde haklarınız vardır; tabiî ki kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır ![]() ![]() ![]() Yine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şu rivayet edildi: قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى ابْنَتِهِ فَاطِمَةَ بِخِدْمَةِ الْبَيْتِ , وَقَضَى عَلَى عَلِيٍّ بِمَا كَانَ خَارِجًا مِنَ الْبَيْتِ “Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızı Fatıma’nın eve hizmet etmesine ve Ali’nin evin dışına bakmasına hükmetmiştir ![]() Bu hadisin açılımını şu rivayette görmek mümkündür: Ebû Verd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() اتَّقِي اللَّهَ يَا فَاطِمَةُ وَأَدِّي فَرِيضَةَ رَبِّكِ وَاعْمَلِي عَمَلَ أَهْلِكِ فَإِذَا أَخَذْتِ مَضْجَعَكِ فَسَبِّحِي ثَلاثًا وَثَلاثِينَ وَاحْمَدِي ثَلاثًا وَثَلاثِينَ وَكَبِّرِي أَرْبَعًا وَثَلاثِينَ فَتِلْكَ مِائَةٌ فَهِيَ خَيْرٌ لَكِ مِنْ خَادِمٍ “Ey Fâtıma! Allah’tan kork ve Rabb’inin sana yüklediği farz görevleri yerine getir; Ailenin işlerini bizzat kendin yap ![]() ![]() ![]() ![]() Mü’minlerin anneleri Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hanımları da evlerinin işlerini ve eşleri Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hizmetini bizzat kendileri yapıyorlardı ![]() Kadın için; çockların bakımı, eşinin ve evdeki diğer büyüklerin hizmeti, evin diğer bilinen işleri gibi evin içindeki vazifelerini yapması, cihad ameline eşit kılınmıştır ![]() “Kadınlar Resulullah’a gelerek dediler ki; ‘Ey Al¬lah'ın Rasûlü, erkekler bizden ayrı olarak cihâd ediyor biz ise cihâd edemiyoruz ![]() “Sizlerden birisinin evindeki vazifesi; Allah yolunda cihâd edenlerin ame¬linin derecesine ulaşır ![]() Cihad, Allah yolunda qıtaldan / savaştan ibaret değildir ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi ev işleri ihsan ile yapıldığında hem yorucudur hem de çok vakit alır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir4-Kadının evinden çıkmasının izne tabi olarak ihtiyaca binaen istisnai olması, kadının evinde karar kılmasının esas kılınması, Zira Allahu Teala kadınların evlerinde oturmalarını şöyle emretmiştir: وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الأولَى وَأَقِمْنَ الصَّلاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ “Evlerinizde vakarla oturun (evlerinizi karargah edinin), ilk cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi, siz de süslerinizi açığa vurmayın ![]() ![]() ![]() Bu ayeti kerimenin tefsirinde büyük tefsir ve fıkıh imamlarımızdan Kurtubi (Rahmetullahi Aleyh), El-Cami’u li Ahkâmi’l Qur’ân isimli kitabında şöyle demektedir: “ Bu ayetin manası, sürekli evde kalmayı emretmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhaddis, tarihçi, müfessir büyük alim İbn Kesir (Rahmetullahi Aleyh) Tefsîru’l Qur’âni’l Kerîm isimli kitabında şöyle demektedir: «Evlerinizde oturun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Bekr el-Bezzâr der ki: Bize Humeyd İbn Mes'ade ![]() ![]() ![]() “Kadınlar Resulullah’a gelerek ey Al¬lah'ın Rasûlü, erkekler bizden ayrı olarak cihâd ediyor biz ise cihâd edemiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bezzâr aynı şekilde dedi ki: Bize Muhammed İbn Müsennâ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tirmizî, Bündâr kanalıyla Arar İbn Âsım'dan bu hadîsi bu şekilde rivayet eder ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Suyuti (Rahmetullahi Aleyh) Ed-Derru’l-Mensûr fi’ttefsir bil-Me’sûr isimli kitabında şöyle demektedir: “İbn Ebi Hatim, Umm Naile Radıyallahu Anha’dan şöyle dediğini aktardı: “Ebu Berza eve geldiğinde çocuğunun annesini evde bulamayınca ona annesinin mescide gittiğini söylediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Ebi Şeybe de İbn Mes’ûd Radıyallahu Anhu’dan şöyle dediğini aktardı: “Kadınları evlere hapsedin ![]() ![]() ![]() Yine İbn Ebi Şeybe, Ömer Radıyallahu Anhu’nun kadınları dışarı çıkmaya özendirecek giyisi ve zinet çokluğunun sakıncasına dikkat çektiğini aktarmıştır ![]() İmam Semerkandi (Rahmetullahi Aleyh) Bahru’l ‘Ulûm isimli kitabında şöyle demektedir: “Vakar ve haşmetinizle evlerinizde oturun” Bu emir de Peygamber'in hanımlarının şahsında bütün mü'm in kadınlaradır ![]() “Vakar içinde evlerinde oturup Allah ve Resulünün emirlerine itaat edip yasaklarından sakınan kadınlara ne mutlu ![]() ![]() ![]() Çağımızda yaşamış büyük mütefekkir müfessirlerden şehid Seyyid Kutup (Rahmetullahi Aleyh) Fî Zılâli’l Qur’ân isimli kitabında şöyle demektedir: وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev kadının sığınağıdır ![]() ![]() "İslam, aile için gerekli olan atmosferi hazırlamak, orada doğan yavruların güvenli bir ortamda gelişmelerini sağlamak için evin geçimini erkeğe yüklemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kadının çalışmak için evin dışına çıkması ev için bir felakettir ![]() ![]() ![]() Kadının iş haricinde evin dışına çıkması ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz Peygamber efendimiz döneminde kadınlar yasal bir engelleme söz konusu olmaksızın Peygamberimizin mescidinde namaz kılmak için evlerinden dışarı çıkarlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari ve Müslim'de Aişe Radıyallahu Anha 'dan aktarılan şöyle bir söz vardır: "Mü'minlerin kadınları, Peygamber efendimizle birlikte sabah namazını kılar sonra da evlerine dönerlerdi ![]() ![]() Yine Buhari ve Müslim'de Aişe Radıyallahu Anha ‘nın şöyle dediği anlatılır: “Eğer Resulullah kadınların şimdi yaptıklarını görseydi, İsrailoğullarının kadınlarının mescidlerinden alıkonuldukları gibi onları da mescidlere gelmekten alıkordu ![]() Aişe Radıyallahu Anha’nın sağlığında kadınlar ne yapıyorlardı acaba? ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağımızın büyük mütefekkir alimlerinden Mevdudi (Rahmetullahi Aleyh) ise Tefhimu’l Qur’ân isimli tefsir kitabında şöyle demektedir: Metindeki وَقَرْنَ "qarne" kelimesi bazı dilbilimcilere göre قرار “qarâr” dan, bazılarına göre ise وقار “vaqâr” dan türemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hafız Ebu Bekir Bezzar, Enes'den Radıyallahu Anh, kadınların Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem’e şöyle bir şikayette bulunduklarını rivayet eder: "Bütün sevapları erkekler kazanıyor: Cihad ediyorlar ve Allah yolunda büyük ameller işliyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bezzar ve Tirmizi'nin Abdullah bin Mes'ud'dan rivayet ettikleri başka bir hadise göre Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: "Kadın avrettir / tesettürlü ve peçeli olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'ın bu açık ve kesin emri ışığında; Müslüman kadınların meclis ve parlamentolara üye olmasına, evin dışında sosyal faaliyetlere katılmalarına, devlet dairelerinde erkerlerle yanyana çalışmalarına, kolejlerde erkeklerle beraber eğitim yapmalarına, hastahanelerin erkek kısmında hemşire olarak çalışmalarına, uçaklarda hosteslik yapmalarına veya eğitim için yurt dışına gönderilmelerine asla müsaade edilemez ![]() ![]() ![]() Kadınların ev dışı faaliyetine izin verildiğini savunanların en kuvvetli delili, Aişe Radıyallahu Anha’nın Cemel savaşında rol almış olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() إِنْ خَرَجَتْ مِنْ بَيْتِهِ مِنْ غَيْرِ إِذْنِهِ لَمْ يَزَلِ اللَّهُ يَلْعَنُهَا وَالْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ الْأَمِينُ وَخَزَنَةُ دَارِ الرَّحْمَةِ، وَخَزَنَةُ دَارِ الْعَذَابِ حَتَّى تَرْجِعَ إِلَى بَيْتِه “Kadın, kocasının izni olmaksızın evinden dışarı çıkarsa evine dönesiye kadar Allah, melekler, Ruhu’l-emin, rahmet dağıtıcılar ve azab dağıtıcılar lanet ederler ![]() Bir başka rivayette ise; وَأَنْ لا تَخْرُجَ مِنْ بَيْتِهِ إِلا بِإِذْنِهِ فَإِنْ فَعَلَتْ لَعَنَتْهَا الْمَلائِكَةُ ملائِكَةُ الْغَضَبِ وَمَلائِكَةُ الرَّحْمَةِ حَتَّى تَتُوبَ أَوْ تُرَاجَعَ “Kadın, kocasının izni olmaksızın evinden dışarı çıkmaması ![]() ![]() Bir başka rivayette de; لا تَمْنَعُهُ نَفْسَهَا وَإِنْ كَانَتْ عَلَى ظَهْرِ قَتَبٍ، وَلا تُعْطِي مِنْ بَيْتِهِ شَيْئًا إِلا بِإِذْنِهِ فَإِنْ فَعَلَتْ ذَلِكَ كَانَ لَهُ الأَجْرُ وَعَلَيْهَا الْوِزْرُ، وَلا تَصُومُ يَوْمًا تَطَوُّعًا إِلا بِإِذْنِهِ فَإِنْ فَعَلَتْ ذَلِكَ أَثِمَتْ وَلَمْ تُؤْجَرْ وَلا تَخْرُجُ مِنْ بَيْتِهِ إِلا بِإِذْنِهِ فَإِنْ فَعَلَتْ لَعَنَتْهَا الْمَلائِكَةُ مَلائِكَةُ الْغَضَبِ وَمَلائِكَةُ الرَّحْمَةِ حَتَّى تَتُوبَ أَوْ تُرَاجِعَ " قِيلَ: فَإِنْ كَانَ ظَالِمًا؟ قَالَ: " وَإِنْ كَانَ ظَالِمًا " “ (Kocanın eşi üzerindeki hakkı şudur -Kadın deve üzerinde iken kocası onun cinselliğinden yararlanma talebinde bulunursa, kadın kendisini ondan engellememesidir ![]() ![]() ![]() -İzni olmadan nâfile oruç tutmamasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hadislere ilaveten şu hadisi şerif de kocasının izni olmadıkca kadının evinden dışarı çıkmamasının önemine vurgu yapmaktadır: “Enes Radıyallahu Anhu’dan şöyle dediği rivayet edildi: “Bir adam sefere çıktı ve karısının evden dışarı çıkmasını yasakladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kadınların ibadet maksadıyla dahi olsa camilere yada mescidlere gitmeleri için evlerinden dışarı çıkmaları teşvik edilmeksizin ![]() ![]() Ümmü Seleme Radıyallahu Anha’nın azatlısı Sâ’ib, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’ın kadınlarla ilgili şöyle dediğini nakletmiş: خَيْرُ مَسَاجِدِ النِّسَاءِ قَعْرُ بُيُوتِهِنَّ “Kadınlar için en hayırlı mescid evlerinin içidir ![]() صلاة المرأة في مخدعها أفضل من صلاتها في بيتها، وصلاتها في بيتها أفضل من صلاتها في حجرتها “Kadının evinin içindeki odasında namaz kılması, evinde namaz kılmasından daha efdaldır ![]() ![]() İbn Mes’ûd Radıyallahu Anhu , Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: الْمَرْأَةُ عَوْرَةٌ، وَإِنَّهَا إِذَا خَرَجَتِ اسْتَشْرَفَهَا الشَّيْطَانُ، وَإِنَّهَا أَقْرَبُ مَا يَكُونُ إِلَى اللهِ وَهِيَ فِي قَعْرِ بَيْتِهَا “Kadın; avrettir, (evinden) dışarıya çıktığında şeytan ona eşlik eder ![]() ![]() Nâfile oruçta olduğu gibi kadın, eşinin izni olmadan mescide bile gidemez ![]() إِذَا اسْتَأْذَنَتِ امْرَأَةُ أَحَدِكُمْ إِلَى المَسْجِدِ فَلاَ يَمْنَعْهَا “Sizden biriniz, eşi mescide gitmek için izin istediğinde, onu engellemesin ![]() Hadisin muhtevası şu: Kadın ibadet etmek için mescide gitmek istediğinde dahi kocasının iznine bağımlıdır; o izin vermedikçe değil başka bir yere, normal ibadet etmek için mescide dahi gidemez ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir5-Kadının mahremsiz şekilde kadın başına sefere çıkmasının yasak olması ![]() ![]() ![]() Kadının, yannda bir mahremi olmaksızın kadın başına sefere çıkmasının ve bir erkekle başbaşa kalmasının yasak olması hakkında Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’den şu hadisler rivayet edilmiştir: لاَ يَحِلُّ لإمْرَأَةٍ تُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَاليَوْمِ الآخِرِ أَنْ تُسَافِرَ مَسِيرَةَ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ لَيْسَ مَعَهَا حُرْمَةٌ “Allah’a ve ِAhiret gününe iman etmiş bir kadının kendisi ile birlikte bir mahremi olmaksızın bir gün ve bir gece mesafelik bir sefere çıkması helal olmaz ![]() لاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ، وَلاَ تُسَافِرَنَّ امْرَأَةٌ إِلا وَمَعَهَا مَحْرَمٌ ، فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، اكْتُتِبْتُ فِي غَزْوَةِ كَذَا وَكَذَا، وَخَرَجَتِ امْرَأَتِي حَاجَّةً، قَالَ: اذْهَبْ فَحُجَّ مَعَ امْرَأَتِكَ “Bir erkek bir kadın ile halvette / başbaşa kalmasın ![]() ![]() ![]() ![]() لا يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ إِلا كَانَ ثَالِثَهُمَا الشَّيْطَانُ “Bir erkek bir kadın ile ancak üçüncüleri şeytan olduğu halde halvette / başbaşa bulunurlar ![]() وَلا يَخْلُوَنَّ أَحَدُكُمْ بِامْرَأَةٍ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ ثَالِثُهُمَا “Sizden birisi bir kadınla halvette / başbaşa kalmasın, Şüphesiz ki onların üçüncüsü şeytandır ![]() Kadının yolculuğundaki dikkate aılınması gereken hususun sadece ‘zaman yada mekan mesafesi’ olmadığı bilinmelidir ![]() ![]() ![]() Kadın ve namahrem bir erkeğin halvet halinin de sadece ‘gözden ırak tenha alanlar yada kapalı özel mekanlar’ olmadığı bilinmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki husus da göstermektedir ki kadın için asıl sorumluluk alanı toplum değil evdir ![]() Aslolan; erkeklerin kadınlardan ayrılmasıdır, Şeriatın müsaade ettiği hac ve alışveriş gibi bir ihtiyaç dışında kadınların ve namahrem erkeklerin bir arada bulunmamalarıdır ![]() ![]() ![]() Nitekim İslam, erkeğe de kadına da gözlerini sakındırmalarını emretmiştir ![]() قُل لِّلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ وَقُل لِّلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini (haramdan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ![]() ![]() ![]() Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini (haramdan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ![]() ![]() Bilindiği gibi karma toplumlar ve ortamlar hem mü’min erkekler hem de mü’min kadınlar için nezih ortamlar değildir ![]() ![]() Ayrıca Kur'an’ın, kadınlara kadınlar olması vasfıyla ve erkeklere de erkekler olması vasfıyla hitap etmesi de bunu gerekli kılmaktadır ![]() إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتِينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعِينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقِينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمِينَ وَالصَّائِمَاتِ وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا “Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır ![]() Allahu Teala kadın-erkek ayrımına şu şekilde de vurgu yapmaktadır: يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَثِيرًا وَنِسَاء “Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkup sakının ![]() ![]() Kadınların namahrem erkeklerden ayrı olmalarının bir başka delil de Allahu Teala’nın şu sözüdür: وَإِذَا سَأَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعًا فَاسْأَلُوهُنَّ مِن وَرَاء حِجَابٍ ذَلِكُمْ أَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّ ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ayeti kerime tesettür ayeti olmaktan ziyade, kadın ve namahrem erkeği ayrıştıran “perde” ayetidir ![]() ![]() Bir kısmı yukarıda zikredilen deliller toplamına gelince; bunların incelenmesiyle görürüz ki Şeriat koyucu Allahu Teala; -evden çıkmayı ihtiyaca binaen kocasının iznine tabi olarak istisnai kılmış, -evden dışarı çıkmak istediğinde kadına cilbab giymesini vacip kılmış, -yüzü ile elleri dışında kadının her yerini avret kılmış, -ziynetini mahremleri dışındakilere göstermesini haram kılmış, -hacc dahi olsa mahremi olmaksızın kadının sefere çıkmasını yasaklamıştır ![]() -kadın ve namahrem erkeğin üçüncüleri şeytan olacak bir ortamda halvette / birarada kalmalarını haram kılmıştır ![]() Yine görürüz ki Şâri; -izinsiz olarak evlere girilmesini haram kılmış, -erkeği çok teşvik ettiği halde kadını cemaatle namaza teşvik etmemiştir, -kadına Cuma namazını ve cihadı farz kılmamıştır, -kadına çalışmayı ve kazancı farz kılmamıştır ![]() İşte bu hükümlerin ve benzerlerinin nasslarının toplamı; İslami hayatın seyrine, onun erkeklerin kadınlardan ayrıştığı bir hayat olduğuna delalet eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bunların yapılması, mescide veya çarşıya, akraba ziyaretine veya geziye ve bunların benzerlerine gitmek için yolda yürümek gibi tabiatı erkek ile birlikteliği gerektirmiyorsa, bunun gibi hallerde kadının erkek ile birlikteliği caiz olmaz ![]() ![]() ![]() Fakat günümüzdeki karma toplumlarda hemen her alanda kadın ve erkeklerin birarada çalışıyor olmalarının o işin tabiatından olmadığı da dikkate alınması gereken bir husustur ![]() ![]() ![]() 6-Ezcümle: Huzur: Allahu Teala huzurun adresini de yolunu yordamını da biz kullarına bildirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışındaki huzur arayışları ancak şeytanın güdüm alanına girmiş olarak dalalette bocalamaktan ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() Huzuru Allahu Teala’nın zikrine yani hükmüne ve yoluna tabi olmakta değil de heva heveslerinin tatmininde arayan kadınlar da erkekler de sadece stres, depresyon, doyumsuzluk, buhran ve bunalım içinde kalırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Annelik makamı; Hamilelik, doğum, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi gerçekten çok sıkıntılı bir süreçtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev işlerini, evde yapılması gereken; yemek yapmak, bulaşık ve çamaşır yıkamak, temizlik yapmak, çocukların bakımı ve eşine hizmeti angarya olarak gören, küçümseyen, burun kıvıran, değersiz ve önemsiz gören, ‘hizmetci olmak için mi evlendim’ diyen kadınlar var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz, kızı Fatıma Radıyallahu Anha’ya evinin işlerini ve eşinin hizmetini bizzat kendisinin yapmasını emretmiş ve o da bütün zorluklarına rağmen bunu içtenlikle yapmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahu Teala kadına evin dışında yerine getireceği hiçbir sorumluluk yüklememiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev hapishane midir? ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Velhasıl, kadın için asıl olan anne ve evinin hanımı olmasıdır, toplumsal sorumluluklar üstlenmesi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ إِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَواْ إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِّنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُواْ فَإِذَا هُم مُّبْصِرُون وَإِخْوَانُهُمْ يَمُدُّونَهُمْ فِي الْغَيِّ ثُمَّ لاَ يُقْصِرُونَ “Eğer Şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allah'a sığın ![]() ![]() ![]() ![]() Dua: Rabbımdan bu çalışmayı kendim, annem-babam, ehli beytim ve tüm mü’min kardeşlerim için hayırlı faydalı kılmasını dileyerek sözlerimi sözlerin en güzeli olan Allahu Teala’nın Kelamı’nın son sözü / süresi ile bitirirken ins ve cin şeytanların vesveselerinin şerrinden Allahu Teala’ya sığınıyorum ![]() ![]() ![]() قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ مَلِكِ النَّاسِ إِلَه النَّاسِ مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ الَّذِي ِ يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ “De ki: İnsanların kalplerine vesvese veren cinlerden ve insanlardan olan hannasın (sinsi şeytanın) vesveselerinin şerrinden / kötülüğünden insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım ![]() 1-) A’raf:189 2-) Rum:21 3-) Nesei, 3179 4-) Ahmed, hasen isnad ile rivayet etti 5-) Ebu Davud, İbn-u Hıbban ve el-Hakim sahihtir diyerek rivayet ettiler 6-) Ebu Davud ile el-Hakim rivayet etti 7-) İbn-u Ebî Şeybe, Musnaf 8-) Bakara:233 9-) Talak:7 10-) Nisa:34 11-) Tirmizi, 1083 12-) İbn-u Ebî Şeybe 13-) Ebû Davûd, 2595 14-) Bknz ![]() 15-) Şu’ub al-İman, El-Mu’cemu’l-Evsat 16-) Ahzab:33 17-) Ebu Yusuf, El-Âsâr 18-) Ebu Davud, Müsned 19-) Beyhaki, Sünenu’l-Kübra 20-) İbn-u Kudame, el-Muğni’de zikretti 21-) Ahmed, Müsned VI/197, 30; İbn Huzeyme, Sahîh, III/92; el-Münzirî, Et-Tarğîyb vet-Terhîb, I/188 22-) Tirmizi 23-) Taberani, Mu’cemu’l Kebir 24-) Buhari,5238; Müslim, 666; Ahmed b ![]() 25-) Buhari, Müslim 26-) Buhari, Müslim 27-) Tirmizi 28-) Şu’ub Al-İman 29-) Nur:30-31 30-) Ahzab:35 31-) Nisa:1 32-) Ahzap:53 33-) Bakara:216, Tevbe1 34-) A’raf: 200-202 35-) Nâs:1-6 AHMED KILICKAYA www ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|