![]() |
Hani Ağlamak Anadiliydi Tüm Dillerde |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hani Ağlamak Anadiliydi Tüm DillerdeHani ağlamak anadiliydi ya tüm dillerde ayrılığın… Gözlerimden kan süzüldü Gece’ye ![]() Siyahı delip geçen gözbebeklerim kan deryası ![]() Kızıldeniz utanacak içimdeki denizden… “Yaradan” için “Yar” sevmeyi öğrettim de sana, “Yaradan" için “Yar”dan geçmeyi öğretememişim kendime… boylu boyunca yatıyor yüreğim yarda… Bileği kesik kalemim can döküyor şimdi kağıda ![]() içimi dökmek istemiştim oysa ![]() ![]() ![]() infazlar sabaha karşı yapılır ya, birazdan bitecek GeCe… az kaldı, beni infazlayacağım şafakta ![]() Hani yüzbinlerce yıldız sönmeden sökmez ya şafaklar, son dileğim GeCeden… Eyy GeCe! ![]() ![]() ![]() ![]() Bedel olarak gözlerimin karasını göndereceğim her akşam sana… Yarın, yevm-ül kıyam’da yanmayalım diye yanan yanlarımı bırakıyorum yanına… Vakit yakın… Can çekişiyorum can-ımı can yapanım ![]() Namlunun ucunda ayrılık, eli tetikte bekliyor günahlarım… vur emriyle vurulacak sol yanım; “Yar” verecek “Can” kaybından… Tütün ne ki? ![]() ![]() ![]() Bin elden beşbin tırnağın sökülüp tuza bastırılmasıymış ayrılık… Ama öyle ya, tuzu da sevmeli aşık… Bir türlü aydınlanamayan bir gün doğdu işte ![]() Yüzbin yıldız pahasına söküldü şafak ![]() “infazı tamamdır” mührü basıldı ![]() Kaydım düşüldü kitab-ül aşk’tan… düz çizgiye dönüştü çoktan yüreğimin monitöründe hayat ![]() Sabahın pusunda, iki yüreğin sağır edici feryadına “sus” düştü ![]() Pustu aşk… sus-pus bir cenaze merasimi bu satırlar… üstad’ın dizeleri tek teselli mezar taşıma: “ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar, kavuşmak nasıl olmaz, madem ki ayrılık var?” ![]() ![]() ![]() ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
|