Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülvehhâbi, mısri

Abdülvehhâb-İ Mısrî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdülvehhâb-İ Mısrî




Mısır evliyâsından İsmi, Abdülvehhâb, babasının ismi Ahmed'dir Lakabı Tâcüddîn, künyesi Ebû Nasr'dır İbn-i Arabşah ismiyle meşhur oldu 1410 (H813) senesinde Türkistân'da bulunan Hâc-ı Tarhân'da doğdu 1516 (H922) senesinde Mısır'da vefât etti Bâb-ı Züveyle dışında, kendi dergâhı bahçesine defnedildi

Abdülvehhâb-ı Mısrî, küçük yaşta babasıyla birlikte Tokat'a, sonra Haleb ve Şam'a gitti Kur'ân-ı kerîmi okudu ve diğer ilimleri tahsil etti Arabî ilimleri, fıkıh ilmini ve başka ilimleri babasından okudu Babasının, Kâdı Şihâbüddîn bin Habâl'dan okuduğu esnâda, Sahîh-i Müslim'i dinledi İbn-i Hacer el-Askalânî'den hadîs-i şerîf dinledi Alâeddîn es-Sayrafî, el-Mahyavî gibi zâtlar ondan ilim öğrendiler 1446 senesinde, babasının sağlığında hac ibâdetini yerine getirdi Ferâiz ilmini Şam'da Şihâbüddîn Ahmed el-Hımşî'den öğrendi ve bu ilimde özel ihtisâs sâhibi oldu Şerîf bin Emîr'den güzel yazı yazmayı öğrendi Sofiyye'den Şeyh Nûreddîn bin Halîl ile karşılaşıp, ona talebe oldu, ondan feyz alıp yükseldi Bu arada Şeyh Takıyyüddîn Abdürrahîm el-Evkâcî'nin de sohbetlerine devâm edip, ondan; Sahîh-i Buhârî, Şifâ, Avârif-ül-Meârif adlı eserleri okuyup, mânevî feyz aldı

Dımeşk'da ve Kâhire'de bir müddet kâdı vekilliği yaptıktan sonra (Şam'a) kâdı tâyin edildi Kendisini çekemeyenlerin birçok şikâyetlerinden dolayı, buradan ayrılarak Kâhire'ye geldi Sargatmışiyye Medresesi müderrisi Selâhaddîn et-Trablûsî'den boşalan fıkıh müderrisliğine tâyin edildi ve oraya yerleşti Yaşadığı beldenin insanları kendisine çok ikrâm ve lütufta bulundular Zamanla cemâati çoğaldı Sohbet meclisi insanlarla dolup taşardı Vefâtına kadar Sargatmışiyye müderrisliğine ve orada bulunanlara vâz ve nasîhatlarıyla insanları hak yola dâvet etmeye devâm etti

Abdülvehhâb-ı Mısrî; âlim, fâzıl, vekar sâhibi, kâdılık görevinde çok dikkatli, âbid, çok ibâdet eden bir zât idi Dâimâ abdestli bulunurdu Yüzü, kalbinden taşıp gelen nûrlarla parlardı Kendisini ahlâkî güzelliklerle bezemişti Allahü teâlânın sevgili bir kuluydu Yürüyenlerin ayak sesi duyulmasın diye, dergâhını siyah keçe ile döşemişti Bu husûsu merak edip sormak isteyenlere şöyle derdi: "Dervişlerin yeri Hakk'ın huzûrudur Orada ne yüksek bir ses duyulmalı, ne de yüksek sesli bir hareket olmalıdır"

Çok talebe yetiştirdi Talebeleri son derece olgun ve nûr yüzlüydüler Halkın ve memleketin ileri gelenleri arasında onun üstünlüğünü kabûl etmeyen yok gibiydi Sultanlar ve vâliler her ne arzusu olursa olsun, mutlaka yerine getirip saygıda kusur etmezlerdi

Abdülvehhâb-ı Mısrî, kırk yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kıldı Yirmi beş sene yanı ve sırtı üzerine yatağa yatıp uyumadı Hasır üzerinde, diz üstü oturup uyurdu

Kansu Gavri, Osmanlı Sultânı Yavuz Sultan Selim'le harb etmek üzere hazırlandığı zaman, Şeyh Abdülvehhâb-ı Mısrî ve o beldenin ileri gelen âlimlerinin kendisiyle berâber gelmelerini istedi Kabûl etmediler Kansu Gavri, onları kendisiyle birlikte Yavuz Sultan Selim'e karşı harbe gitme husûsunda tehdid etti Şeyh Abdülvehhâb-ı Mısrî; "Seninle berâber olamayız Bizi öldürecek olsan dahi Yavuz'a karşı harbe gitmeyiz Yavuz'un zaferi muhakkaktır" dedi ve buyurduğu gibi oldu

Abdülvehhâb-ı Mısrî buyurdu ki:

"Kanâat, bir dervişin az katık ve az ekmek bulup yemesi değildir Asıl kanâat üç günde ancak birkaç lokma yemesidir O da, canlılığını devâm ettirebilmesi içindir Daha iyisini yapmak isteyen, beş günde birkaç lokma ile yetinmeli"

"Bir talebe hocasını kalben sevip, onun izinde gidip tâbi olmadıkça, hakîkî talebe olamaz"

Abdülvehhâb-ı Mısrî hazretlerinin, kelâm, fıkıh, ferâiz, tasavvuf ilimlerine dâir yazdığı ve bir kısmı manzûm olan birçok eserleri vardır Bu eserleri şunlardır: 1) Ravdat-ür-Râid fî İlm-il-Ferâid, 2) El-İrşâd-ül-Müfîd li-Hâlis-it-Tevhîd, 3) Şifâ-ül-Kelîm fî Medh-i Nebiyy-il-Kerîm, 4) El-Cevher-ül-Mindâd fî İlm-il-Halîl bin Ahmed, 5) Delâil-ül-İnsâf fil-Hilâfiyyât, 6) Feth-ul-Abîr min Feth-il-Habîr fî İlm-it-Ta'bîr, 7) Manzûmetün fî Nahv (4000 beyitlik), 8) Letâif-ül-Hikem, 9) Keşf-ül-Kurûb (Bâzı sâlih kimselerin hayatlarını anlatır), 10) Eşref-ül-Ensâb, 11) Eşref-ür-Resâil ve Etraf-ül-Mesâil, 12) El-Cevheret-ül-Vad'ıyye alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.