Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahmed, sarban

Ahmed Sârbân

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahmed Sârbân




AHMED SÂRBÂN

Bayramiyye tarîkatı mensuplarından Hayrabolu'da doğdu Doğum târihi belli olmayıp, 1545-46 (H952)' de yine aynı şehirde vefât etti Hayrabolu'da adına yaptırılan türbenin hazîresine defnedildi

Küçük yaşta ilim öğenmeye başladı Fakat sonra yeniçeri ocağında 26 ortayı meydana getiren Deveci ortasına kaydoldu Çalışkanlığı ve zekâsı sâyesinde Devecibaşılığa kadar yükseldiKânûnî Sultan Süleymân Hanın Irakeyn seferine Sârbânbaşı, devecibaşı olarak katıldığından bu lakapla tanındı

Yine bu seferde, orduda gönül ehli Pîr Ali Sultan adında bir zât vardı O, Ahmed Sârbân'ı gördüğü anda ondaki ilme karşı kâbiliyet ve istidâdı da sezdi Kendisine pekçok nasîhatlarda bulundu

Ahmed Sârbân sefer dönüşü görevinden ayrılarak kendisini tamâmen Pîr Ali Sultan'ın sohbetlerine verdi ve onun muhabbet halkasında eridi Gönlünden dünyâ ve makam sevgileri silindi gitti Varını yoğunu Allahü teâlâ yolunda harcadı

Ahmed Sârbân hazretleri hocasının vefâtından sonra Hayrabolu'ya geldi Orada dîn-i İslâmı yayma yolunda pekçok gayret sarfetti Talebeler yetiştirdi Bir gün talebeleri arasından birinin hallerini anlıyamadığı evliyâullahtan bir zatın aleyhinde konuştuğunu duyunca:

Evliyâya eğri bakma
Kevn ü mekân elindedir
Mülke hükmün süren oldur
İki cihân elindedir
Sen ânı şöyle sanursun
Sencileyin bir âdemdir
Evliyânın sırrı vardır
Gizli âyân elindedir

diyerek, velilerin cenâb-ı Hak katındaki değerine işâret etti O talebe çok mahcûb ve perişân olarak özürler diledi, tövbe etti

KIYMETİNİ BİLEMEDİM

Rivâyete göre Ahmed Sârbân hazretlerinin çok huysuz ve geçimsiz bir hanımı vardı Efendisini görmeye gelenlere içeriden; "Siz bu heriften ne meded umuyor ve ne hayır bekliyorsunuz Sizin işiniz yok mu?" diyerek bağırırdı

Birgün Şeyhin talebeleri hem bu durumu düşünüyor hem de birbirleriyle şöyle konuşuyorlardı "Acaba nasıl oluyor da Şeyhimiz böyle bir hanımla yaşayabiliyor, bir arada geçinebiliyor?" Onların bu düşüncelerini anlıyan Şeyh hazretleri şu cevâbı verdi:

"Dostlarım!Mesele sizin zannettiğiniz gibi değildir Benim böyle bir kadına tahammül etmem, nefsânî bir hevesten değildir Bu bizim talebelerimize verdiğimiz bir derstir Maksat, çirkin huylu insanlarla da iyi geçinmektir Sizin elinizdeyse nefsinizi içinizden atın bana öyle gelin İşte bu kadar"

Ahmed Sârbân hazretleri ömrünün sonuna kadar o kadının yaptığı eziyetlere katlandı 1545 (H952) yılında vefât etti Doğum yeri olan Hayrabolu'da adına yaptırılan türbenin hazîresine defnedildi

Ahmed Sârbân hazretlerinin hanımı, beyinin kıymetini vefâtından sonra anladı Şeyh hazretlerinin mezar taşına bir yastık gibi başını koyarak gece-gündüz; "Ah ah! Yazık çok yazık ki, ben senin kadrini, kıymetini bilemedim" diyerek ağlardı

1) Büyük Türk Klasikleri; c4, s311-313
2) Sohbetnâme; c1, s175
3) Osmanlı Müellifleri; c1, s56
4) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Zeyli (Atâî); s70

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.