Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ata, süleymî

Atâ Süleymî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atâ Süleymî




ATÂ SÜLEYMÎ

Tâbiîn devrinin büyük velîlerinden İsmi Atâ es-Süleymî'dir Basra'da doğdu Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir 757 (H140) senesinden sonra vefât etti

Atâ es-Süleymî, Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik hazretleriyle görüştü Hasan-ı Basrî, Câfer bin Zeyd ve Abdullah bin Gâlib gibi zamânın velîlerinden ve başka âlimlerden ilim ve edeb öğrendi Hadîs-i şerîf ezberledi

Atâ Süleymî, Allah korkusundan dolayı çok ağlardı Gözyaşının dindiği günü gören olmadı Yanına gelen ziyâretçiler etrâfı yaş bulur, abdest alırken su sıçramış sanırlardı Ağlamaktan gözleri rahatsızlandı Vâz dinlerken veya bir cenâze gördüğünde düşer bayılırdı Bir gün ateş dolu bir tandır gördü Cehennem ateşini hatırlayıp düşüp bayıldı Binek üzerinde hatırlasa yere yuvarlanırdı Evine öylece getirilir teslim edilirdi Bir gök gürültüsü işitse, şimşek çaksa veya şiddetli bir rüzgâr esse; "Bütün bunlar benim gibi bir günahkâr kişinin aranızda olması sebebiyle Allahü teâlâ tarafından gönderiliyor O ölse bunlar olmayacak ve herkes rahat edecek" derdi

O sevdiklerinden bâzılarına; "Bana ruhsat olan (kolaylık ifâde eden) hadîsleri, dînin kolaylığına dâir hükümleri söyleyin ki, üzerimdeki korku hâli biraz hafiflesin" diye ricâda bulunurdu

Bir gün Bişr bin Mansûr ona; "Büyük bir ateş yakılsa ve bu ateşe giren kurtulacak (başka bir rivâyette Cennet'e girecek) denilse o ateşe kendini atan çıkar mı?" diye sordu Atâ hazretleri ona; "Kardeşim ben o ateşe kendimi atmayı o kadar isterim Lâkin sevincimden ateşe yaklaşamadan rûhumun çıkacağını tahmin ederim" dedi

Nuaym bin Müverrî anlatır: "Bir gün Atâ'nın yanına varmıştık Akşam güneş batıncaya kadar; "Keşke anası Atâ'yı doğurmasaydı" sözünü tekrarlayıp durdu

Beşir bin Mansûr Sülemî anlatır: Atâ Süleymî bana şöyle dedi: "Ey Beşir! Ölüm peşimde, kabir önümde, gideceğim yer mahşer, geçeceğim yol Cehennem üzerindeki sırât köprüsüdür Bilemiyorum ki, Rabbim bana ne muâmele yapar?"

Sonra öyle feryâd etti ki, düşüp bayıldı Uzun zaman öyle kaldı Ayılınca baktım ki benzi solmuş çok zayıf düşmüştü Sâlih el-Mürrî'ye gidip hâlini anlattım Benimle birlikte yanına geldi Belki bir şeyler yedirip içirebiliriz dedik Bize; "Şu keçeyi kaldırın" dedi Kaldırıp baktık ki altında bir dirhem vardı Onunla sevik (çorbalık) satın alıp, hazırladık ve ona içirmek istedik Ağzına aldı Fakat bir türlü içemedi Boğazından geçmedi Ölecek diye korktuk Dedim ki: "Ey Atâ! Olur mu böyle? Bunu senin için aldık Hazırlamak için uğraştık" dedim Bana dönüp; "Ey Beşir! Onu bana içirirken sıcaklığını hisseder hissetmez meâlen; "Zîrâ (Âhirette kâfirler için) bizim yanımızda bu kapılar ve (içine girecekleri) bir ateş var Bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek var Ayrıca acıklı bir azap da var" (Müzzemmil sûresi; 12-13) buyrulan âyet-i kerîmeyi hatırladım Böyle yapmamak elimde değildir" dedi

Şöyle duâ ederdi "Allah'ım! Dünyâdaki garipliğime acı Ölüm ânında bana merhamet eyle Senin huzûruna çıktığımda rahmetinle muâmele et"

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c6, s215
2) Ravd-ul-Fâik; s54
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c5, s127

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.