Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alaeddin, harezmi

Alâeddîn Harezmî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alâeddîn Harezmî




ALÂEDDÎN HAREZMÎ

Harezm bölgesi velîlerinden İsmi Alâeddîn olup, Harezmî nisbesiyle meşhûrdur Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir On üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda yaşadığı tahmin edilmektedir

Hayâtı hakkında pek az bilgi bulunan Alâeddîn Harezmî hazretleri, Harezm bölgesinde yaşadı Anadolu taraflarına da geldi İlmiyle, irfânıyla ve güzel ahlâkıyla insanlara örnek olup, İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatarak onların dünyâ ve âhiret seâdetine kavuşmaları için çalıştı Büyük âlim İmâm-ı Yâfiî onu görüp, sohbette bulunduğunu bildirmiştir

Şeyh Alâeddîn Harezmî, ilmiyle amel eden velî bir zât idi Allahü teâlânın emirlerine ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine çok bağlı idi Haram ve şüphelilerden şiddetle sakınırdı Günlerce oruç tutar, geceler boyunca ibâdet ederdi On beş sene boyunca sırtını yere koyarak uyumamıştı Nice günler geçerdi de ağzına bir lokma koymazdı Bir parça kurumuş ekmekle iktifâ ederdi

Hac ibâdetini yapmak üzere gittiği Mekke-i mükerremede İmâm-ı Yâfiî ile karşılaştı İmâm-ı Yafiî şöyle naklediyor:

"Minâ'da bulunduğum sırada yanımda bir mikdâr et vardı Bizimle birlikte yemesi için Alâeddîn Harezmî'ye ısrâr ettik, yemedi Ancak şiddetli ısrârımız karşısında dayanamayıp bizi kırmamak için çok az bir parça yedi"

İmâm-ı Yâfiî, Şeyh Alâeddîn Harezmî'nin şöyle naklettiğini bildirdi:

"Anadolu sâhillerinden bir yerde idim Ramazân-ı şerîf bayramı erişti Bayram namazı için müslümanların köylerinden birisine vardım Namazı kıldım, müminlerle bayramlaştıktan sonra kaldığım yere döndüm Bir de baktım, kaldığım evde biri namaz kılıyor Fakat evin kapısı açılmadığı gibi, evin önündeki kum üzerinde de bir iz yoktu Bu zât nereden girdi diye kendi kendime düşündüm Kapıyı açıp içeri girdikten sonra o kimse feryâd ederek ağladı Ben kendi kendime; "Bayram günüdür, bu zâta ne ikrâm edeyim!" diye düşünürken, bana yönelip dedi ki:

"Ey Alâeddîn! Benim için düşünme Allahü teâlânın gâib hazînesinde senin bilmediğin hususlar vardır Eğer yanında su varsa getir" dedi Su getirmek üzere kalktım İbrikle suyu getirdiğim zaman o zâtın yanındaki tabakta yiyecek bir şeyler gördüm Bu kaplarda ekseriyetle bâdem içi vardı Tabakları önüne ittim O zât bâdemi önüme döktü Ayağa kalkarak bâdem içinden bir mikdarını bana verdi Ben o bâdemden az bir kısmını yedim O ise bir veya iki bâdem yedi Bana bu yiyeceklerin hazır oluşu garib geldi O zât bana; "Bu hâle şaşma Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, nerede olursa olsun her ne dilerse bulurlar" dedi Bu sözler karşısında merâkım daha da arttı Kendi kendime; "Bu zât büyük bir kimsedir Onunla kardeş olmayı isteyeyim" dedim Daha bir şey söylemeden;

"Acele etme, inşâallah yine geleceğim" dedi ve birden kayboldu Şevval ayının yedinci gecesi tekrar geldi, benimle kardeşlik akdeyleyip gitti

1) Nefehâtü'l-Üns; s756
2) Nesâyimü'l-Mehabbe min Şemâyimi'l-Fütüvve; s380

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.