Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendi, nizam, seyyid

Seyyid Nizâm Efendi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Seyyid Nizâm Efendi




SEYYİD NİZÂM EFENDİ

İstanbul evliyâsından Asıl adı, Nizâmeddîn Ahmed Ebâ Nesîm’dir Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem torunu hazret-i Hüseyin evlâdından olup Seyyiddir Babası Şehâbeddin Efendi, hazret-i Hüseyin’in Abdullah A’rec kolundan olan torunlarındandır Peygamber efendimizin yirmi yedinci torunudur Halk arasında “Seyyid Nizâm” diye meşhûr olmuştur

Bağdat'ta doğdu Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir 1550 (H 957) senesinde İstanbul’da vefât etti Kabri İstanbulda, Silivrikapı'da Seyyid Nizâm Câmii içindedir

Aslen Bağdatlı olan Seyyid Nizâm Efendi, Kâsım Zülfikâr Mâzenderânî’nin ilim meclislerinde ve hizmetinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi Yavuz Sultân Selim Hânın pâdişâhlığı devrinde İstanbul’a geldi Silivrikapı dışındaki dergâha şeyh oldu Burada talebe yetiştirdi İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatıp onların dünyâda ve âhirette kurtuluşa ermeleri için gayret etti Pekçok kimse onun sohbetlerinde bulunup feyz aldı Çok kerâmetleri görüldü

Seyyid Nizâm Efendi ile berâber hacca giden bir zât şöyle naklediyor: “Seyyid Nizâm ile hacca gitmek üzere yola çıktık Beytullaha ulaşmamıza on günlük yol varken bana; “Oğlum aç gözünü temâşâ kıl Hak teâlâ Beytullah’ı bize istikbâle (karşılamaya) göndermiş Meğer hacılar içinde ne makbûl kullar varmış” buyurdu Gökyüzüne nazar ettim Olanları gördüm Biz yer üzerinde yürürken Beytullah da gökyüzünde yürüyordu

Medîne-i münevverede Resûlullah efendimizin Ravda-i mütahharasına vardık Konaklamak için çadırlarımızı kurduk Seyyid Nizâm hazretleri abdest alıp kabr-i saâdete giderken ben de gizlice arkasına düştüm Hazret, Hücre-i seâdetin kapısına yapışıp inleyerek feryâd ediyor ve; “Ey Ceddim! Huzûrunuza girmek ve bizzat kabr-i seâdete yüzümü sürmek istiyorum” diyordu O sırada kabr-i seâdetten; “Teâle ileyye yâ büneyye = Bana gel ey oğlum” diye bir hitâp geldi Hücre-i seâdetin kapısının kilidi açıldı Kabr-i seâdetten etrafa nûr saçıldı Olan hâdiseleri görünce aklım başımdan gitti, bayılıp düşmüşüm Daha sonra Seyyid Nizâm hazretlerinin ne yaptığını hatırlıyamıyorum Bir müddet sonra şeyh dışarı çıkmış, beni kendinden geçmiş, perişan bir halde bulmuş Beni uyandırdı Bana “Niçin böyle yaptın Haberim olmadan niçin arkamdan geldin?” diyerek azarladı ve sakın gördüğün bu hâli, kimseye söyleme!” buyurdu Kendisi hayatta iken bu sırrı kimseye açmadım

Seyyid Nizâm hazretlerinin talebelerinden birisi şöyle anlattı: “Hocamdan gizli olarak bir iş yapmağa teşebbüs ettim Bu yaptığımdan hocamın haberi olmaz diye düşündüm Bir gecenin yarısında hocam yattığım odaya geldi Beni uykudan uyandırarak; “Yürü gidelim Dergahta tevhîd edelim” buyurdu Kalkıp abdest aldım, dergâha girdim Baktım ki hocam uyuyor, nâlınları rafta duruyor, sofiler etrafında toplanmışlar, kandiller yanıyor, melekler etrafında dönüyorlar Hayret içinde kaldım Bana bir korku geldi Kendi odama döndüm Sabaha kadar Kelime-i tevhîd okudum Benim hayretim şundandı: Beni uykumdan uyandırıp tevhide çağıran hocam, kendi odasında uyuyordu Sabah namazından sonra hocam beni çağırdı ve sitemli bir tavırla; “Derviş! Bildin mi ve ahvâle (durumlara) vâkıf oldun mu? Meşâyıh-ı kirâmın (Büyük şeyhlerin) bilinen vücûdundan başka bir cism-i latif-i nûrânîlerinin (beş duyu ile idrak edilemeyen nurdan bedenlerinin) dahi var olduğuna inandın mı? Bir daha gizli iş yaptığını sanma!” buyurdu Ben utandım Yaptığıma pişman oldum Yaptığım her işe istigfâr ettim ve böylece tasavvuf yolunda ilerleyip irşâd makâmına ulaştım

Seyyid Nizâm hazretlerinin zamanında yaşamış ve hacca gitmiş olan bir kimse şöyle anlattı: “Medîne-i münevvere’de Resûlullah efendimizin mübârek Ravda-i mütahherasına karşı durup ağlayarak uyudum Rüyâmda Resûlullah’ı gördüm Bana buyurdular ki: “İstanbulda benim evlâdımdan Seyyid Nizâm vardır Onu bul Dâima ziyâret et Böylece beni görmüş ve cemâlime ermiş olursun” Ben hac dönüşü İstanbul’a gelip Seyyid Nizâm hazretlerini buldum, sık sık ziyâret ettim ve mübârek sohbetlerinden istifâde ettim

Seyyid Nizâm hazretleri altmış üç yaşına geldiğinde 1550 (H957) senesi Muharrem ayının bir Cumâ gecesinde rahatsızlandı Ölüm hastalığı sırasında sağ tarafına bakıp; “Ceddim Resûlullah aleyhisselâm geldi Bu dünyâdan gidelim, Cennet'e uçalım” buyuruyor” dedi Rûhunu teslim etmeden önce burnundan kan geldi Ellerini kana bulaştırarak güzel yüzlerine sürdü ve; “Allahü teâlâya hamd ve şükürler olsun ki bugün ceddim (dedem) hazret-i Hüseyin’in âlûde hûn (kana bulaşmış) oldukları gibi ben de öylece gidiyorum” buyurdu “Yâ Allah” ism-i celîlini söyleyerek rûhunu teslim etti

Cenâze namazında on bin kişiyi aşkın cemâat bulundu Cenâze namazını büyük velî Merkez Efendi, Fâtih Câmiinde kıldırdı Silivrikapı'da yaptırdığı şimdi câmi olan dergâhın içine defnedildi Merkez Efendi onun defni sırasında şâhid olduğu bir husûsu şöyle nakletti: “Seyyid Nizâm hazretlerini kabre indirdiler Ben telkîn verdim O anda hazret-i Seyyid’in bir sedâsını işittim, buyurdu ki: “Biz cevâbımızı verdik Var sen kendi cevâbını hazırla” Seyyid Nizâm hazretlerinin vefâtı sırasında Kanûnî Sultan Süleymân Han, Osmanlı pâdişâhıydı

Seyyid Nizâm hazretleri uzun boylu, yassı yanaklı, ela gözlü, açık kaşlı, yuvarlak yüzlü, lisânı çok düzgün olup, hazret-i Ali gibi heybetli idi Hattâ onun için; “Emîrü’l-müminîn hazret-i Ali’ye benzer” diye söylenirdi Güzel ahlâk sâhibi olup pek cömertti Seyyid Nizâm hazretlerinin Seyyid Seyfullah Efendi isminde âlim ve velî bir oğlu vardı

1) Sicilli Osmânî; c4, s559
2) Osmanlı Müellifleri; c1, s86
3) Hazret-i Seyyid Nizâm; ( AAkıncı ) s1 vd

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.