08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Süfyân Bin Abdullah Yemenî
SÜFYÂN BİN ABDULLAH YEMENÎ
Meşhur velîlerden Doğum ve vefât târihi bilinmemektedir Künyesi Ebû Muhammed’dir On üçüncü asırda yaşamıştır
Menkıbeleri şöyle anlatılmıştır: Bir defâsında Aden şehrine gitmişti Oranın Sultanı, memurlarından bir yahûdîye geniş salâhiyet vermişti Öyle ki müslümanlar âdetâ bu yahûdînin esiri durumuna düşmüştü Süfyân bin Abdullah hazretleri, bir fakir kıyâfetinde şehre girdi O yahûdî bir kürsü üzerine oturmuş, müslüman halkı etrafına toplamıştı Yahûdîye yaklaşıp Kelime-i şehâdeti söyleyip îmân etmesini istedi Bu sözlerini duyan yahûdî, gurur ve kibir içinde bağırıp çağırmaya başladı Askerleri toplayıp Süfyân bin Abdullah hazretlerinin üzerine gönderdi Ancak ona hiçbir şey yapamadılar Tekrar şehâdet getirmesini söyledi Fakat yine müslüman olmadı Üçüncü defâsında da Kelime-i şehâdeti söylemesini istedi Direnince, sol eline bir çakı bıçağı alıp yahûdînin boynunu kesti Bu haber sultana ulaşınca inanamadı İşin doğru olduğunu anlayınca, kâtili yakalayıp bana getirin diye emir verdi Askerler yakalamak için yanına gittiler Fakat bir türlü yaklaşamadılar Mânen korunuyordu Müslümanları büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştı Yakalamaya güç yetiremeyince şehri terketmesini istediler Ancak o bâzı dostları ile istişâre ederek hapsedilmeye râzı oldu Hapiste ellerini ve ayaklarını bağlamışlardı Cumâ günü gelince namaza gitmek istedi Bağladıkları kelepçeler kerâmetiyle çözüldü Hapishâneden çıkıp câmiye gitti Câmide sultanın yanına kadar gidip oturdu Namazdan sonra câmiden çıkıp hapishâneye döndü Bir müddet daha hapishânede kaldı Sultan onun büyük bir velî olduğunu iyice anlayıp serbest bıraktı
Taiz şehrinde de buna benzer bir hâdise olmuştu Şöyle ki orada da bir yahûdîye bâzı işleri yapmasını söyledi “Eğer yapmazsan elimdeki kalemi keserim!” dedi Yahûdî kesersen kes benimle ne alâkası var deyince, elindeki kalemi kesti, o sırada yahûdînin de başı kopup yere düştü
Bir talebesi yabancı bir kadına yaklaşmak istediğinde gözüküp bir tokat vurdu Talebenin gözleri görmez oldu Gelip ağlayarak yalvardı Tövbe eder misin deyince, evet ederim dedi Bunun üzerine gözlerin açılır ama sonunda kör olarak ölürsün dedi Bu talebesi ölümünden birkaç gün önce kör oldu ve o hal üzere vefât etti
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c 2, s 26
|
|
|