08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Büyük Türk Şairi Ali Şîr Nevaî
Büyük Türk şairi Ali Şîr Nevaî Afganistan’ın Herat şehrinde 1441’de doğdu Timur Hanın torunlarından; Horasan, Sîstân, Belh ve Harezm bölgelerinin Sultanı Hüseyin Baykara ile sütkardeşi ve okul arkadaşı idi Hüseyin Baykara hükümdar olunca onu yanına aldı Sarayda birçok vazifelerde bulundu Pek çok âlim ve veli zatlarla sohbet etti Kasım Semerkandî’nin de derslerine katıldı  SÖZ KESİLİR; ANCAK  
Ali Şîr Nevaî, kendisinden ders aldığı hocalardan Kasım Semerkandî’nin kızı Gül’e sevdalanır Kız da onu sever Babası da kabul eder ve söz kesilir Ancak o günlerde beklenmedik bir şey olur! Sultan da Gül kızın güzelliğini ve takvasını duymuştur Ancak sözlendiğinden haberi yoktur Hikmet-i ilahi, kızı babasından istemek için, hizmetinde bulunan Ali Şîr Nevaî’yi gönderir Kasım Efendi, kızın sözlü olduğunu sultana söylerse Ali Şîr Nevaî’ye zarar geleceğinden endişe eder Söz kesilir, düğün olur Kız, sultandan kırk gün kendisine yaklaşmamasını rica eder Sultan, çok sevdiği eşinin isteğine uyar Gül de Ali Şîr Nevaî’nin aşkından hastalanıp yataklara düşer Sultan Hüseyin Baykara bütün tabibleri gönderdiği halde çare bulamazlar Kırk günde iyice eriyen Gül, artık son anlarını yaşamaktadır Son gün Ali Şîr Nevaî’yi görmek ister, görüştüklerinde Gül der ki:
Elvedâ sevdiğim işte dünyadan
Son demde hâtırım sor yavaş yavaş
Artık felek bizi siler künyeden
Açılır mezara yol yavaş yavaş
Ali Şîr Nevaî de der ki:
Bana mevt yahşidir bir gün görmeden
Seninle görürdüm gün yavaş yavaş
Solar Gül’üm muradına ermeden
Vücudun terk eder can yavaş yavaş
Gül der ki:
Civan iken razı oldum ölüme
Yad bülbülü kondurmadım Gül’üme
Hayatta değmedi elin elime
Tâbutum altına gir yavaş yavaş
Ali Şîr Nevaî de der ki:
Zebânım od tutar kılamam dua
Yevm-i cezâ benden eyleme dâva
Kurudu gözyaşım Ali Şîr Neva
Akar yaş yerine kan yavaş yavaş
Sonra Gül dedi ki: “Bak Ali Şîr! Ben artık ömrümün son anlarını yaşıyorum Ricam şudur ki, dünyada elin elime değmedi, hiç olmazsa tabutuma değsin  İkinci vasiyetim şu ki, ömrün oldukça her gün ruhuma bir fatiha oku Üçüncü vasiyetim şu ki, ölünceye kadar beni hâtırdan çıkarma  
Ali Şîr Nevaî yıllarca mahzun yaşar  1501’de vefat edince Hükümdar Hüseyin Baykara cenazesine bizzat katılır, Kudsiye Camii yanında, önceden hazırlattığı türbeye defnederler  
|
|
|