Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
nablüsî

Nablüsî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nablüsî




NABLÜSÎ

Meşhur Osmanlı âlimi ve kerâmetler sâhibi velî İsmi, Abdülganî bin İsmâil bin Abdülganî en-Nablüsî ed-Dımeşkî'dir 1640 (H1050) senesinde Şam'da doğdu 1731 (H1143) senesinde Şam'da vefât etti Kabri Şamda'dır

Abdülganî Nablüsî'nin annesi ona hâmile iken, babası İsmâil binAbdülganî İstanbul'a gitmişti O zaman, Şam'da bulunan evliyâdan Şeyh Mahmûd adında bir zât, İsmâil bin Abdülganî'nin hanımına bir dirhem gümüş hediye gönderip, bir erkek çocuğu olacağını müjdeledi ve; "Bu çocuğun ismini Abdülganî koysun Çünkü o, Allahü teâlânın ihsânına ve iltifâtına kavuşacaktır" diye haber verdi

Şeyh Mahmûd, bu çocuğun doğumundan önce vefât etti Doğduktan sonra, ona bu zâtın söylediği isim kondu Babası, küçük yaşta iken ona Kur'ân-ı kerîmi okutup öğretti 1652 senesinde babası vefât etti On iki yaşında yetim kaldı İlim tahsîline ara vermedi Fıkıh ve usûl-i fıkıh ilimlerini; Hanefî âlimi Şeyh Ahmed-i Ka'îden; nahiv, meânî, beyân ve sarf ilimlerini, Şam'da Şeyh Mahmûd-i Kürdî'den; hadîs ve ona âit ıstılahları, Hanbelî mezhebi âlimlerindenAbdülbâki'den; tefsîr ve nahvi, Şeyh Mahmûd-ı Mehâsinî'den okudu Bütün bu hocaları, ona icâzet (diploma) verdiler Ayrıca Necmüddîn-i Gazzî'nin dersine de devâm edip, ondan da icâzet aldı Bunlardan başka, Şeyh Muhammed bin Ahmed el-Üstüvânî, Şeyh İbrâhim bin Mensûr el-Fettâl, Şeyh Abdülkâdir bin Mustafa es-Safîrî, Şam'daNakîb-ül-eşrâf Seyyid Muhammed bin Kemâleddîn el-Hüseynî el-Hasenî bin Hamza, Şeyh Muhammed el-Aysâvî, Hüseyin bin İskender er-Rûmî, Şerh-ut-Tenvîr kitabının müellifi Şeyh Kemâleddîn-i Arabî ve Muhammed bin Berekât el-Kevâfî gibi pek çok âlimden ders alıp, ilim tahsîl etti Mısır'daŞeyh Ali Şebrâmelisî de ona icâzet vermişti Tasavvufta, Kâdiriyye yolunu Seyyid Abdürrezzâk el-Hamevî el-Geylânî'den, Nakşibendiyye yolunu da, Şeyh Ahmed-iYekdest hazretlerinin halîfesi olan Şeyh Saîd el-Belhî'den tâlîm eyledi Bu iki yolun feyz ve mârifetlerine kavuştu Evliyâlıkta yüksek derecelere erişti

Resûlullah efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem medheden, öven çok güzel bir şiir yazdığında, bâzıları bu şiirin kendisinin olmadığını iddiâ edip, ona şerh yazmasını teklif ettiler O da bu teklifi kabûl edip, bir ay içinde bu şiirine bir cild hâlinde çok güzel şerh yazdı Bundan başka bir şiir daha yazdı Böyle olan meşgûliyeti bir müddet devâm etti

Abdülganî Nablüsî hazretleri sabahleyin erkenden Câmi-i Emevî'ye gidip, çeşitli dersler okutur ve ikindiden sonra da Câmi-i Sağîr'de devâm ederdi Sonra da,İmâm-ı Nevevî'nin, Hadîs-i Erba'în, Ezkâr ve başka eserleri okuturdu Sonradan bu hâlini terk ederek yedi sene müddetle, Şam'daki Emeviyye Câmii yakınında bulunan evinden dışarı çıkmadı Evinde, Muhyiddîn-i Arabî'nin veAfifüddîn-i Tilmsânî'nin tasavvufla ilgili eserlerini tetkîk ve mütâlaa etti Bu yüksek zâtların feyz ve bereketlerine kavuştu Devamlı ibâdet ve istiğfâr ile meşgûl olunca, kendisini yüksek haller kapladı Şaşılacak haller içinde kaldıZâhirî ve bâtınî ilimlerde çok yükseldiRabbinin ihsânları, yağmur gibi üzerine saçıldıKalb gözü açıldı, Şamlılardan onun bu hâlini çekemeyenler, aleyhinde uygunsuz sözler söylemeye başlayınca, tekrar ortaya çıkıp, kendisine mürâcaat edenlere kapısını açtı Yeniden ilim öğretmeye, vâz ve nasîhata, insanlara hak yolu anlatmaya başladı İkbâli ve şöhreti o kadar yükseldi ki, evi, feyz ve bereketlerine kavuşmak isteyenlerle dolup taştı Uzaktan ve yakından, bölük bölük insanlar ona geldiler Herkes ondan ilim öğrenmeye ve makbûl olan duâsından istifâde etmeye çalışıyordu İlim talebeleri ve tasavvuf yolcuları, onun evini sığınak yapmışlardı

Abdülganî Nablüsî, 1664 senesinde İstanbul'a gelip, bir müddet burada kaldı ve ders okuttu 25 yaşlarında ikenBağdât'a gittiği ve orada da kaldığı kaynaklarda zikredilmektedir Daha bu yaşlarında, tasavvufta yüksek derecelere kavuşması, onu çok meşhûr etti Zamânının meşhûr evliyâsını tanımak ve sohbetlerinde bulunmak, bir de önceki evliyânın kabirleri ile mukaddes makamları bulup ziyâret etmek niyeti üzerine birçok yerlere gidip, bilhassa kendi memleketi dâhilinde seyahatler yaptı 1688 senesinde Bikâ'ya, bir sene sonra Lübnan'a, Kudüs'e ve Halîlurrahmân'a, 1693 senesinde Mısır'a, 1696'da Hicaz ve 1700 senesinde Trablus'a gitti 1702 senesinde yeniden Şam'a gelerek, eski yeri olan Sâlihiyye'ye yerleşti Bu ziyâretlerini ve seyahatlerini kitap hâlinde yazdı

Nablüsî, 1707 senesinde, Şam'daki Selimiyye Câmi-i şerifinde, Şeyh-i Ekber Muhyiddîn-iArabî hazretlerinin mezârı yanında,Beydâvî Tefsîri'ni okutmaya başlamıştı O, kendisini güzel ahlâk, beğenilen sıfatlar ve huylar ile süslemişti Herkese iyilik etmek için elinden geleni yapardı TorunlarındanKemâlüddîn Muhammed el-Gazzî el-Âmirî, tercüme-i hâlini anlatan müstakil bir kitap yazmıştır

Ömrü ilim öğrenmek, öğretmek, kitap yazmak, irşad, doğru yolu göstermek ve ibâdetle geçmiştir 1143 senesinin Şâban ayının on altısında Cumartesi günü ikindi vakti vefât etti Cenâzesindeki cemâat otuz bin kişiden fazlaydı

Dedelerinden Şeyh Ebû Ömer, İbn-i Kudâme hazretlerinin Sâlihiyye'de yaptırdığı Medrese-i Ömeriyye yanındaki kütüphânede bir kabir kazılıp oraya defnedildi

Daha sonra burası torunu Şeyh Mustafa tarafından türbe hâline getirildi

Yûsuf-i Nebhânî Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ adındaki eserinde diyor ki: "Abdülganî Nablüsî hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin büyüklerinden, mârifet sâhibi evliyânın meşhurlarındandır Hârika ve kerâmetler sâhibidir Sayılamayacak kadar çok kitap yazması en büyük kerâmetidir Eserlerinin hepsi de güzeldir"

Abdülganî Nablüsî hazretleri İslâm âleminde en çok kitap yazanlardandır Kitaplarından yüz seksenden ziyâdesinin ismi, Kâmûs-ül-A'lâm'ın dördüncü cildinin 3081-3083'üncü sahifelerinde, Silk-üd-Dürer, Câmiu Kerâmât, Esmâ-ül- Müellifîn ve Îzâh-ul-Meknûn kitaplarında yazılıdır Başlıcaları şunlardır: 1) Tahrîr-ul-Hâvî bi-Şerh-i Tefsîr-il-Beydâvî: Üç cildlik bir eserdir 2) Bevâtın-ül- Kur'ân ve Mevâtın-ül-İrfân: Manzum bir tefsîrdir 5000 beyt kadardır 3) Kenz-ül-Hakk-ıl-Mübîn fî Ehâdîs-il-Mürselîn, 4) El-Hadîkat-ün-Nediyye Şerh-ut-Tarîkat-il-Muhammediyye: Birinci cildi İstanbul'da İhlâs Holding AŞ tarafından neşredilmiştir 5) Cevâhir-un-Nüsûs fî Hall-i Kelimât-il-Füsûs liş- Şeyh Muhyiddîn İbn-il-Arabî, 6) Keşf-us-Sirr-ıl-Gâmid fî Şerh-i Dîvân-ı İbn-i Fârıd, 7) Zehr-ul-Hadîka fî Tercemet-i Ricâl-it-Tarîka, 8) Ez-Zıll-ül-Memdûd fî Ma'nâ Vahdet-il-Vücûd, 9) Râihat-ül-Cennet, 10) Miftâh-ul-Ma'iyye fî Şerhir-Risâlet-in-Nakşibendiyye, 11) El-Cevâb-üt-Tam an Hakîkat-il-Kelâm, 12) Envâr-üs-Sülûk fî Esrâr-il-Mülûk, 13) El-Fütûhât-ül-Medeniyye-fil- Hadarât-il-Muhammediyye, 14) El-Feth-ul-Mekkî vel-Lemh-ul-Melîki, 15) El-Hâmil fil-Mülk vel-Mahmûl fil-Felek fil Ahlâk-ın Nübüvveti ver-Risâleti vel-Hilâfeti vel-Mülk Şam matbaasında ilk basılan eserdir 16) Keşf-ün-Nûr an Eshâb-il-Kubûr; İstanbul'da İhlâs Holding AŞ tarafından neşredilmiştir 17) El-Kavl-ül-Âsım fî Kırâet-i Hafs, Bu eserini, "Kaf" kâfiyesi üzerine nazm hâlinde yazmış ve bu nazmı şerh etmiştir 18) Ta'tîr-ul-Enâm fî Ta'bîr-il-Menâm, 19) Kitâb-ül-Metâlib-il-Vefiyye Şerh-ül-Ferâid-is-Seniyye, 20) Cevâbü Sü'âlin Verede min Taraf-i Batrik-in-Nasârâ, 21) Vesâil-üt-Tahkîk fî Fedâil-it- Tedkîk; İlmî mektuplardır 22) Hülâsat-üt-Tahkîk fî Beyâni Hükm-it-Taklîd vet-Telfik İhlâs Holding AŞ tarafından neşredilmiştir Mezheblerin birleştirilmeyeceğini ve bir mezhebe uymanın lâzım olduğunu bildirmektedir 23) Es-Sulhü Beyn-el-İhvân fî Hükmi İbâheti Şürb-id-Duhân; Bu eserinde tütünün mübah olduğunu delîllerle isbât etmektedir Bu kitap, Süleymâniye ve Nûr-ı Osmâniye kütüphânelerinde mevcuttur

İLK LÂZIM OLAN ŞEY

Abdülganî Nablüsî hazretleri buyurdu ki: "Ehl-i sünnet îtikâdını, farzları ve haramları öğrenmek farzdır Bunları öğretmek, kendine lâzım olandan başka fıkıh bilgilerini öğrenmek ve Kur'ân-ı kerîmin tefsîrini ve hadîs ilmini öğrenmek farz-ı kifâyedir Fıkıh bilgileri, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden öğrenilmesi farz olan bilgilerdir Fıkıh kitabı okuyan mukallidler, âyetten ve hadîsden hüküm çıkarmak ihtiyâcından kurtulur Farz-ı kifâye olanları bilen, yapan var iken, bunları öğrenmek müstehâb olur Bunları yapmak nâfile ibâdet olur Namaz kılacak kadar Kur'ân-ı kerîm ezberleyen kimsenin, boş zamanlarında daha çok ezberlemesi, nâfile namaz kılmasından daha çok sevâb olur İbâdetlerinde ve günlük işlerinde lâzım olan fıkıh bilgilerini öğrenmesi ise, bundan daha çok sevâb olur Lüzûmundan fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nâfile ibâdetlerden daha sevâbdır Lüzûmundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf bilgilerini ve hakîmlerin yâni Allahü teâlâya ârif olanların sözlerini ve hayatlarını öğrenmesi de müstehâb olur Bunları okumak, kalbde ihlâsı arttırır Derin âlimler, fıkıh bilgilerini, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden çıkarmışlardır Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir"

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c5, s271
2) Silk-üd-Dürer; c3, s30-38
3) Acâib-ül-Âsâr; c1, s154
4) Esmâ-ül-Müellifîn; c1, s590
5) Târihu Âdâb-ıLügat-il-Arab; c3, s348
6) El-A'lâm; c4, s32
7) Sefînet-ül-Evliyâ; c1, s94
8) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c2, s85
9) Kâmûs-ul-A'lâm; c4, s3080, 3083
10) Tabakât-ül-Usûliyyîn; c3, s125
11) Tam İlmihâl Seâdet-iEbediyye; (49 Baskı) s1040
12) Rehber Ansiklopedisi; c1, s24
13) Îzâh-ul-Meknûn; c1, s8, 9, 13, 19, 20
14) Fâideli Bilgiler; (6 Baskı) s163
15) Kıyâmet ve Âhiret; (5 Baskı) s191
16) Herkese Lâzım Olan Îmân; (10 Baskı) s48
17) Brockelmann Sup-2, s473
18) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c17, s146

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.