Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
erzurumlu, hakkı, hazretleri, ibrahim

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri




Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin (Ma’rifetnâme) adlı eseri çok kıymetlidir Onda yazılı hadîs-i şerîflerde buyuruyor ki: (Mes’ûd o kimsedir ki, dünyâ onu terk etmezden önce, o dünyâyı terk etmiştir), (Arzûsu âhiret olup, âhiret için çalışana, Allahü teâlâ dünyâyı hizmetçi yapar), (Yalnız dünyâ için çalışana, yalnız kaderinde olan kadar gelir İşleri karışık, üzüntüsü çok olur) ÖLÜMDEN ÖNCEKİ HER ŞEY

Dünyâ zıll-i zâildir Ona güvenen nâdimdir O seninle kalsa da, sen onunla kalmazsın Dünyâdan çıkmadan önce, kalbinden dünyâ sevgisini çıkar Dünyâ lezzetlerine aldanmayan, Cennet ni’metlerine kavuşur İki âlemde azîz ve muhterem olur

Ölümden önce olan her şeye dünyâ denir Bunlardan, ölümden sonra fâidesi olanlar, dünyâdan sayılmaz Âhiretten sayılırlar Çünkü dünyâ, âhiret için tarladır Dünyâda olanlar ahkâm-ı islâmiyyeye uygun kullanılırsa, âhirete fâideli olurlar Hem dünyâ lezzetine, hem de âhiret ni’metlerine kavuşulur Mal iyi de değildir, kötü de değildir İyilik, kötülük, onu kullanandadır O hâlde, mel’ûn olan, kötü olan dünyâ, Allahü teâlânın râzı olmadığı, âhireti yıkıcı yerlerde kullanılan şeyler demektir

***

Anlatıldığına göre salihlerden biri bir cemaatin yanından geçiyordu Baktı ki, bir doktor, hastalıkları sayıyor ve bahsettiği her hastalığın nasıl tedavi edileceğini tarif ediyordu Salih kişi doktora seslendi, “Ey bedenlerin tedavi edicisi! Kalbleri de tedavi edebilir misin?” Doktor “evet, hastalığını bana anlat” dedi Salih kimse “Bahsettiğim kalbi atışında da büzülüşünde de günahlar karartmıştır Onun tedavisi var mıdır?” dedi


“SEN NE İYİ BİR DOKTORSUN”

Doktor şu cevabı verdi: “Böyle bir kalbin ilâcı, gece-gündüz Allah’a yalvarmak, yakarmak, O’ndan af dilemek, O’na ibadet etmeye koyulmak O’ndan özür dilemektir Kalblerin tedavisi böyledir, şifa ise gaiblerin bilicisi olan Allah’tandır

Doktordan bu cevabı alan salih kişi yüksek bir nara atarak ağlaya ağlaya yoluna devam etti Yürürken şöyle dedi: “Sen ne iyi doktorsun, kalbimin tedavisini doğru bildin” Doktor sözlerini şöyle bitirdi: “Bu tarifim, tövbe ederek kalbiyle tövbelerin kabul edicisi olan Allah’a yönelenlerin tedavisidir

O salih zat, doktordan bu sözleri duyunca “Allah” diye bir nara attı ve ruhunu teslim etti





Alıntı Yaparak Cevapla

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri




Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretleri, babası Derviş Osman Efendi’yi şöyle anlatır: “İsmâil Fakîrullah hazretlerinin hizmetçilerinin başı ve evlâdı gibi olan babam Derviş Osman Efendi, artık elliiki yaşına girmişti Bu fâni dünyânın fenâlığından kurtulmak ve bir an önce Allahü teâlâya kavuşmak arzusuyla yanmağa başlamıştı “ÖNCE NAMAZINI KIL!”

Bir gün kendi dostlarından Molla Ziyâd ismindeki bir imâm, babama; “Osman Efendi kardeşim! Yıllardır İsmâil Fakîrullah hazretlerinin yanında hizmet etmekle şerefleniyorsun Öyle ki, seni oğlundan daha üstün tutmaktadır Hâl böyle iken, hâlâ maksadına kavuşamadın mı?” diye sordu Babam da; “Henüz muradımın nihâyetine kavuşamadım Sana söz veriyorum ki, maksadıma kavuştuğum zaman sana haber veririm Yatakta olsan dahî kaldırırım” dedi Bu konuşmanın üzerinden on gün geçmişti ki, babam rahatsızlandı Bu imâm, babama beş gün beş gece hizmet etti Babam yemek yemeden, su içmeden ateşler içinde beş gün yattı

Sabahleyin kalkıp, hasta babamı görmek istediğimde, oradakiler bana; “Git önce namazını kıl, sonra gel Hasta şimdi rahatladı” dediler Bu söz üzerine mescide gittim Herkes burnunu tutuyordu Hepsinin nezle olduğunu sandım Namazdan sonra odamıza geldiğimde babamın vefât ettiğini gördüm Benim de rahatım gitti, gönül evim zulmetle doldu Ben bu hâlde iken, o merhamet kaynağı mübârek hocam geldi Benden o üzüntü ve elemi aldı Ben de kalkıp kendi kendime; “Şimdi sabredeyim Hocam gittikten sonra nasıl ağlayacağımı ben bilirim” dedim


“GÖĞSÜNDEN BİR NUR ÇIKTI”

Mübârek hocamız herkese selâm verip, babamın başı ucunda oturdu Şehîd olan rûhuna bir fâtiha okuyup sevâbını bağışladı ve murâkabeye daldı Ben hocamın karşısında, babamın da ayak ucunda idim Bir anda Allahü teâlânın inâyeti erişti, ihsânlarına kavuştum Vefât eden babam, mübârek başını kaldırdı Kimya te’sîri olan nazarıyla yüzüme bakıp tebessüm ederek ta’ziyede bulundu O anda mübârek göğsünden şimşek gibi bir nûr parladı Kalbim titredi, üzüntü ve elem gidip, yerine sürûr ve lezzet doldu Babamı bu hâlde görünce bayramlıklarını giymiş bir çocuk gibi sevindim Üzüntülü duran dostlar bu sevincime bir ma’nâ veremeyip hayret ettiler Namazını hocamız kıldırdı Onun vefâtına benden başka herkes çok üzüldü Çünkü babam Derviş Osman Efendi’yi tanıyan herkes çok severdi






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.