Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullahi, gürcistânî

Abdullah-İ Gürcistânî,

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdullah-İ Gürcistânî,




Abdullah-ı Gürcistânî, on dördüncü yüzyılda yaşayan meşhûr velîlerdendir Gürcistan’da doğdu Bir savaşta cihâd ederken şehîd düştü Kabri Tûs şehrindedir Şeyh Rükneddîn Alâüddevle Semnânî hazretlerinin talebesidir BİRLİKTE YOLA ÇIKTILAR
Küçük yaşta iken babasının vefât etmesi üzerine yetim, kimsesiz ve garîb kaldı Annesi bir başkasıyla evlendi ve onu yanına aldı Üvey babasının yanında çok mahzun günler geçirdi Boynu bükük, kalbi kırık idi Bir gün bir işi sebebiyle üvey babasından korkup köyden kaçtı Nereye gideceğini ve ne yapacağını bilmiyordu Yakalanmamak için yol kenarında büyük bir ağaca çıkıp gizlendi Tam bu sırada bir grup yolcu gelip onun gizlendiği ağacın altında dinlenmek üzere oturdular Orada suları şırıl şırıl akan bir pınar vardı Konaklayan yolcular su içerken ağaç ve üzerindeki çocuğun görüntüsünün suya aksettiğini gördüler Yolcular çocuğu hemen aşağı indirip, hayretle hâlini sordular Derdini anlatınca ona çok acıdılar Himâye etmeye karar verip yanlarına alarak yola çıktılar
Bu yolcular zamanın meşhûr evliyâsı Rükneddîn Alâüddevle hazretlerinin ziyâretine ve sohbetine gidiyorlardı Bu zâtın huzûruna varıp sohbetinde bulundular Aralarında bulunan küçük çocuğun garîb ve mahzûn hali o zâtın dikkatini çekmişti Ona bakınca, ileride büyük bir veli olacağını keşfetti
Küçük Abdullah’ın günleri artık Rükneddîn Alâüddevle hazretlerinin derslerinde ve sohbetlerinde geçiyordu Günden güne pişiyor olgunlaşıyordu Zamanla büyüdü, serpildi İlim öğrendi Îmânın hakîkatine kavuştu Tasavvuf yolunda yükseldi Onun bu hâline çok memnun olan hocası, kendisine icâzet, diploma verip insanlara rehberlik etmesi için Tûs’a gönderdi Tûs şehrinde insanlar onun kalblere şifâ olan sohbetlerine koştular Onlara Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını anlatıp, İslâmiyete uymalarını sağladı

ARTIK SON GÜNLERİNİ YAŞIYORDU
Abdullah-ı Gürcistânî, artık ihtiyarlamıştı Zamânın sultanı, o günlerde bir savaşa çıkacaktı Sultan onun da savaşa katılmasını istedi O da teklifi kabul edip katıldı Sultana dedi ki:
“Allahü teâlâ gariblerin ve ilim talebelerinin bedenlerinin bulunduğu yere rahmet eder Umulur ki bu harbi kazanırsınız Belki biz de bu harpte şehid oluruz
Buyurduğu gibi oldu Sultan bu savaştan zaferle çıktı, ancak kendisi de şehîd düştü





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.