Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, suavi

Ali Suavi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ali Suavi






Ali Suavi

Osmanlı Devletinin son zamanlarında yetişen yazar ve ihtilalci 1839 senesinde İstanbulun Cerrahpaşa semtinde doğdu Babası Çankırının Çay köyünden olup, İstanbulda yerleşmiş kağıt mühreciliği (parlatmacılığı) yapan Hüseyin Ağadır Davutpaşa İskele Rüşdiyesinde bir kaç sene okuyan Suavi, medrese tahsili görmemiş olup, cami dersleriyle kalmıştı Bu sebeple daha sonraları cami vaizliği yaptığı dönemlerde halkın diliyle ve çok kere de mantıkiyle konuşurdu Suavi, Sami Paşanın maarif nazırlığı sırasında girdiği imtihanda başarı göstererek, Bursa Rüşdiyesine muallim-i evvel tayin edildi Ancak ahlaki düşüklüğü dolayısıyla hakkında yapılan şikayetler artınca, bir sene sonra Bursadan ayrılmak mecburiyetinde kaldı Bir müddet Rüşdiyede baş muallimlik vazifesinde bulundu Bu sırada hacca giden Ali Suavi, dönüşte Sami Paşanın himayesiyle Filibe Rüşdiyesine hoca olarak tayin edildi Daha sonra Sofyada ticaret mahkemesi reisliği, Filibede tahrirat müdürlüğü yaptı


1867 senesinde İstanbula dönen Suavi, bir taraftan Şehzade Camiinde vaazlar veriyor, diğer taraftan Filip Efendinin Muhbir adlı gazetesinde yazarlık yapıyordu Bir süre sonra devlet aleyhinde şiirler yazmaya başladı Bu durum, gazetenin kapatılmasına ve Ali Suavinin Kastamonuda ikamete mecbur edilmesine yol açtı Kastamonudayken Mustafa Fazıl Paşanın daveti üzerine kaçıp Parise gitti Pariste Mustafa Fazıl Paşa ve arkadaşlarıyla yapılan toplantıdan sonra, burada alınan karar üzerine Muhbir Gazetesini çıkarmak için Londraya gitti Gazetenin daha ilk nüshalarından itibaren kararlaştırılmış hedeflerin dışına çıktığı görüldü Bu yüzden Yeni Osmanlılar ve diğer erkan ile arası bozuldu Namık Kemal ve Ziya Beyin desteklerini çekmeleri üzerine gazete kapanmak zorunda kaldı


Londrada bir İngiliz kızı ile evlenen Ali Suavi, Sultan Abdülazizin tahttan indirilmesinden sonra İstanbula geri döndü Sultan İkinci Abdülhamid Hanın mabeyn feriki olan İngiliz Said Paşanın yardımı ile Galatasaray Sultanisine müdür tayin edildi Kötü idaresi ile mektebi karıştırması, perişan tavırları ve Türk halkının örf ve adetlerine uymayan davranışları yüzünden kısa zaman sonra bu görevden azl edildi Bu olaydan sonra Abdülhamid Hana ve idaresine düşman kesilen Ali Suavi, Sultanı tahttan indirmeye ve yerine beşinci Muradı padişah yapmaya karar verdi Bu konuda İngilizlerin de desteğini sağladı Bunun için gizli olarak çalışmaya başladı Etrafına topladığı beş yüz kadar göçmen ile 20 Mayısta Beşinci Muradın bulunduğu Çırağan Sarayını basarak, beşinci Muradı dışarı çıkardı Bu sırada yetişen Beşiktaş muhafızı Hasan Paşanın vurduğu bir sopa darbesiyle Ali Suavi, olay yerinde öldü (1878) Yıldız Sarayı civarında bir yere gömüldü Bugün yeri kaybolmuştur İngiliz olan karısı Mary, olay gecesi yalıda bulunan belgeleri yaktıktan sonra derhal kendisini bekleyen gemi ile Londraya kaçtı (Bkz Çırağan Vakası)


Ali Suavi daima ön safta bulunmak isteyen, övülmeyi seven, yalan söylemekten çekinmeyen ve dostluğuna güvenilmeyen bir kişiliğe sahipti Onun bu şahsiyetini iyi değerlendiren İngilizler, kendisini istedikleri biçimde yetiştirmişler ve kullanmışlardır Nitekim o, rejim meselesinde İngiliz parlamentarizmine benzeyen bir meşrutiyet arzusunu daimi olarak dile getiriyordu


Diğer taraftan klasik medrese tahsili bile görmeyen Suavi, belli çevrelerce muhaddis ve hatta müctehid gibi gösterilmeye çalışılmıştır Suavi, dinde reform yapmak gerektiğini, hutbenin her milletin kendi dilinde okunmasını ısrarla savunmuştur Suavinin bu fikirleri daha sonra Cemaleddin Efgani adlı yine bir İngiliz ajanı tarafından geliştirilecektir


Namık Kemalin Abdülhak Hâmide gönderdiği bir mektubunda, Ali Suavi hakkında söylediği şu sözler bir hayli düşündürücüdür: Ali Suavi hiç de senin tahminin gibi bir adam değildi Bir çehre nümayişine aldanmışsın Onunla iki sene arkadaşlık ettim O öyle bir adamdı ki, garazkâr ve dünyada misli görülmedik bir şarlatandı Ben her şeye öyle kolay inanmadığım halde, bana kendini yedi-sekiz dil biliyormuş gibi gösterdi O kadar cahil, cehaletiyle beraber o kadar mağrurdu Türkçe üç satır bir şey yazsa, aleme maskara olurdu


Ali Suavinin bilinen eserleri; Kamus-ül-Ulum vel-Maarif, Ali Paşanın Siyaseti, Hukuk-üş-Şevari ve Hive Hanlığıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.