Prof. Dr. Sinsi
|
Çağrı Bey
Çağrı Bey
Büyük Selçuklu Devletinin kurucularından Selçukluların ilk hükümdârı Tuğrul Beyin kardeşidir 990 yılında doğdu Künyesi Ebû Süleymân olan Dâvûd Çağrı Bey, Horasan bölgesinin emîri idi Târihçi Beyhekî ve Gerdizî onu dâimâ Dâvûd ismiyle zikretmişlerdir Diğer kaynaklarda da öbür isimleri geçmektedir
Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında yer alan meşhur ilim ve irfân bölgesi Mâverâünnehrde Oğuz Türklerini etrâfında toplayan Selçuk Beyin vefâtından sonra, ülkenin idâresi oğulları arasında taksim edilmişti Büyük bir kısmı oğlu Mikail Beye verilmişti Yabgu unvanını taşıyan Mikail Beyin vefâtından sonra ülkenin idâresi oğulları Dâvûd Çağrı Bey ile Mehmed Tuğrul Beye kaldı İki kardeş, Karahanlı Hakanı İsrâil Arslan Yabguyu reis tanıyıp, Gaznelilerle olan mücâdelesine katıldılar
Çağrı Bey, 1016da Mâverâünnehrden Bizans ülkeleri üzerine cihâda çıktı Horasan bölgesine gelerek oradaki Türkmenleri etrâfına topladı Buradan Irak-ı Acem bölgesine geçerek Bizansa bağlı Ermeni Vaspurakan ve Ani krallıkları ile Âzerbaycanda muhârebeler yaptı 1016dan 1022 senesine kadar altı yıl boyunca Bizans hududunda Ermeni ve Hıristiyan Gürcü krallıklarıyla savaştı Birçok muvaffakiyetler ve ganîmet kazanan Çağrı Bey, tekrar Mâverâünnehre döndü 1025te Mâverâünnehre geçen Sultan Mahmud Gaznevî, Türkmenlerin ve Selçukluların reisi Arslan Yabguyu esir edip Hindistana gönderince, ülke halkının bir kısmı Gaznelilerin tâbiiyeti altına girdi Bir kısmı ise Tuğrul ve Çağrı beylere katılarak ordularını güçlendirdiler Böylece iki kardeş, amcaları Mûsâ Yabgu ile birlikte Türkmenlerin reisi oldular Mâverâünnehr bölgesinde râhat ve huzur içinde devleti idâre eden Selçuklu liderleri, muhâfızları durumundaki Ali Tiginin 1034te vefâtı üzerine zor durumda kaldılar Buhârâ ve Harezm emirleri tarafından baskı altına alındıklarından, Horasana geçmek zorunda kalan Çağrı ve Tuğrul beyler, Gazneli Sultanı Mesûdun Horasan vâlisine mürâcaat ederek sürüleri için Sultandan yaylak ve kışlak istediler Fakat istekleri kabul edilmediği gibi o bölgeden uzaklaştırmak için üzerlerine büyük bir ordu gönderildi Nisa yakınlarında yapılan harbi Selçuklu liderleri Tuğrul ve Çağrı beyler kazandılar (1035)
Bu muvaffakiyetleri üzerine Gazneli Sultan Mesûd, Selçuklu reisleriyle müzâkerelere girişti ve isteklerini fazlasıyla verdiği gibi, birçok imtiyazlar da tanıdı Sultan Mesûd, Dihkan ve Dihistan bölgelerini vermesine karşılık, onların Oğuzlara karşı durmalarını şart koştu Ancak Selçuklular, Oğuz boylarının akınlarına mâni olamadıklarından bir kere daha Sultan Mesûd ile karşı karşıya geldiler Sultanın gönderdiği büyük bir orduyu da mağlûb ettiler Hattâ Çağrı Bey, kendisine saldıran Cürcan vâlisini mağlûp ederek 1037de Merv şehrini ele geçirdi Burada Melikül-mülûk ünvânıyla hükümdârlığını îlân ederek adına hutbe okuttu Bunu duyan Gazneli kumandanı Subaşı, taarruz için aldığı kesin emre uyarak Selçuklular üzerine yürüdü Serahs civârındaki Talhâb denilen yerde iki gün süren şiddetli muhârebede Selçuklular bir zafer daha kazandılar (1038) ve Herat şehrini de ele geçirdiler Aynı yıl Tuğrul Bey Nişaburda Büyük Selçuklu Devletinin ilk hükümdârı olarak sultan îlân edildi Durumun vahâmetini ve Selçukluların gittikçe kuvvetlendiğini gören Sultan Mesûd, büyük bir orduyla Selçuklular üzerine yürüyerek Cürcanı geri aldı Belh şehrinden geçerek Karahanlılardan Böri Tiginin tâbiliğini sağlamak için Mâverâünnehr ülkesine girdi Ancak Çağrı Beyin üzerine geldiğini haber alınca, geri döndü ve 1039 yılı Nisanında, Çağrı Beyin kuvvetleriyle Aliâbâd Ovasında yaptığı muhârebede nisbî bir başarı sağladı Ancak kesin bir netîceye varmak istediğinden yeniden Çağrı Beyin üzerine kuvvet sevk etti Buna karşılık Çağrı Bey, vur-kaç taktiğiyle Gazneli kuvvetlerine ağır kayıplar verdirdi Netîcede Selçukluların geleceğini tâyin edecek muhârebe 23 Mayıs 1040ta Dandanakan Ovasında Gaznelilere karşı yapıldı Başkumandanlığını Çağrı Beyin yaptığı harpte, Selçuklular, parlak bir zafer kazanarak, Gazneli ordusunu perişân ettiler (Bkz Dandanakan Savaşı) Sultan Mesûd güçlükle canını kurtardı ise de karargâhı ve bütün hazînesi ele geçirildi Bu başarı üzerine birçok Türkmen boyları Selçuklulara iltihâk etti
Dandanakan Savaşından sonra yapılan kurultayda, eski Türk devlet ananesi gereğince, ülkeyi kendi aralarında bölüştüler Buna göre, Tuğrul Bey Irak-ı Acem bölgesi üzerine, Çağrı Bey ise Horasanın kuzey bölgesi ile Gaznelilerin elinde bulunan topraklar üzerinde fütûhât yapacaklardı Mûsâ Yabgu ise, Herat ve Sistan bölgesi fütûhâtına memur edildi Bu plâna göre hareket eden Çağrı Bey, 1040ta Belhe yürüdü ve Sultan Mesûdun oğlu Mevdûd kumandasındaki yardımcı kuvvetleri bozarak şehri ele geçirdi Şehrin kumandanı Altun-Tak da Çağrı Beyin emri altına girdi Belhten sonra Cürcan, Badgis, Hutlan ve Tuharistan şehirlerini de hâkimiyeti altına alan Çağrı Bey, Merv şehrini hükümet merkezi yaptı 1044te Çağrı Beyin hastalanmasını fırsat bilen yeni Gazne Sultanı Mesûdun oğlu Mevdûd, Belh ve Tuharistanı geri almak için ordular sevk etti ise de bu kuvvetler Çağrı Beyin oğlu Alparslan tarafından mağlûp edildiler Bir müddet sonra sıhhatı düzelen Çağrı Bey, Tirmüz şehrini de ele geçirdi Belh, Tuharistan ve diğer bâzı şehirleri oğlu Alparslana vererek Gaznelilerle mücâdeleye memur eden Çağrı Bey, diğer oğullarını da ayrı yerlerde vazîfelendirdi
Büveyhoğulları hükümdarı Ebû Kalicarın 1048de vefâtı üzerine Çağrı Bey, oğullarından Kavurt Beyi büyük bir ordu ile Büveyhoğulları üzerine sevk etti ve nihâyet 1055te bütün Kirman bölgesi Selçukluların eline geçti 1056da Sistan bölgesi de Selçukluların hâkimiyetine girdi ve o bölge Mûsâ Yabgunun idâresine verildi
Çağrı Bey, her zaman kardeşi Tuğrul Beye yardımcı oldu Tuğrul Beye isyân edip saltanat dâvâsına kalkışan İbrâhim Yınala karşı, oğulları Alparslan ile Kavurtu sevk edip isyânı bastırması son yardımı oldu Bu hâdiseden sonra rahatsızlanan Çağrı Bey, 70 yaşında olduğu hâlde, nice İslâm âlim ve velîlerinin yetiştiği Serahs şehrinde vefât etti (1060) Orada defnedilen Çağrı Beyin, oğlu ve veliahtı Horasan Hâkimi Sultan Alparslan ile Kirman Hâkimi Ahmed Kavurt ve Âzerbaycan vâlisi Yakutiden başka Osman, Behramşah ve Süleyman adında oğulları vardı Onlar ülkenin muhtelif yerlerinde devlete ve İslâmiyete hizmet ettiler Çağrı Beyin dört de kızı vardı
Dâvûd Çağrı Bey, kardeşi Tuğrul Bey ile birlikte bütün İran ve Yakındoğu ülkesini fethetmiş, Türkleri fâtih bir millet olarak bir araya toplamak ve Anadolu kapılarının tam anlamıyla İslâmiyete açılmasını sağlamak sûretiyle Türklüğe ve İslâmiyete pek büyük bir hizmet yapmıştır Büyük Selçuklu Devleti ve medeniyetinin, daha sonra da Osmanlı Devletinin kurularak, İslâmiyetin ta Viyana kapılarına kadar ulaşmasına pek sağlam bir zemin hazırlamıştır
Kaynaklar, Çağrı Beyin çok âdil, halîm, güzel huylu, fazîletli, fevkalâde dindar ve merhâmetli bir mücâhid olduğunu ittifakla kaydetmektedirler
|