Prof. Dr. Sinsi
|
Kaşgarlı Mahmud
Kaşgarlı Mahmud
İlk Türk dil bilgini Hayâtı hakkında bilinenler pek azdır Ortaya koyduğu eserleri ile Türk diline büyük hizmet etmiştir On birinci yüzyılda Karahanlılar Devletinde yetişmiştir Keşf-üz-Zünûnda adı Mahmûd bin Hüseyin bin Muhammed olarak geçmektedir Meşhur eseri Dîvânü Lügatit-Türktür Kaşgarlı Mahmûd, nesepçe yüksek bir âileye mensuptur Kendi rivâyetine göre babası Barsaganlı bir beydir Dîvânını Halîfe Ebül-Kâsım Abdullah bin Muhammedül-Muktedi bi-Emrillaha 1072 yılında sunmuştur 1071-1077 târihleri arasında Bağdatta bulunmuş, Türk dil ve kültürünün Arap dünyâsına tanıtılmasında büyük rol oynamıştır Buradan hareketle Kaşgarlı Mahmûdun 1025 yıllarında doğup, 1090 yıllarında öldüğünü ve 11 yüzyılın ilk üç çeyreğini yaşadığı sanılmaktadır
Çağının İbni Fadlan, Gerdîzî, Tâhir Mervezî, Muhammed Avfî, Beyhakî gibi önde gelen ve Türk hayat ve cemiyetleri üzerine eğilen İslâm âlim ve seyyâhları yanında, Kaşgarlı Mahmûd, mensubu bulunduğu milletin içtimâî ve kültür hayatına eğilmiş, bu uğurda Türk illerini adım adım dolaşmıştır Zâten devrinde Müslümanlığı kabul eden ve ilk Türk devleti olan Karahanlılar, Türkçe'yi devletin resmî dili hâline getirmişlerdir Onun bu başarılarında devletin de yardımcı olması ve bu gibi kültür teşebbüslerini desteklemesi rol oynamıştır Gerçekten hükümdarlara sunulan eserler bu devirde îtibâr görmüş ve müellifler taltif edilmiştir
Türk dili, İslâmî sâhaya bu devirde devlet dili olarak girmiştir Türkçe, bu devirde malzeme ve kültür sâhasında gelişmiş bir edebiyata sâhiptir Fakat, bu malzeme, halkın içinde yaşadığından dağınık ve toplanmaya muhtaçtı Bilhassa sözlü edebiyatın kaydedilip yazıya geçirilmesi, Türkçe'nin incelenmesi ve Türk kültür seviyesinin bilinip değerlendirilmesi kaçınılmaz bir mecburiyet olmuştu Bu hususların gerçekleşmesi sayesinde Türkçe varlığını ve devamlılığını sürdürebilecek ve geniş bir sahaya yayılmış bulunan Türk dünyâsı bir dil ile konuşup yazabilecekti Türkçe'nin ufkuna bu devirde doğan iki kişiden biri Kaşgarlı Mahmûd, diğeri ise Balasagunlu (Kuzordulu) Yûsuftur Her ikisi de ortaya koydukları eserleri ile, Türk dil birliğinin asırlarca devam etmesinde mühim rol oynamışlardır Kaşgarlı Mahmûd, Türk dil ve kültürünü, Arap muhitine aşılamak ve tanıtmak gâyesi gütmüştür
Kaşgarlı Mahmûd, filolog, etnograf, ilk Türk haritacısı ve toponimistidir Dîvân-ı Lügatit-Türk adlı eserinde, yaşadığı devirdeki Türk illerinin ve boylarının ağızlarını canlı olarak tespit etmiştir Böylece, Türk kültür ve geleneklerine âit malzemeyi toplamış ve anonim malzemenin kaybolmasına mâni olmuştur Bu şekilde, Türk dilinin zenginliğini, Arap ve Fars dilleri yanındaki değerini ispata çalışmıştır Hattâ, Kitâbu Cevâhirün-Nahvi Lügatit-Türk adlı gramerini, Türkçe'yi Araplara öğretmek gâyesi ile kaleme almıştır Bu şekilde o, Türk dil ve kültürünün yükseliş ve gelişmesinde büyük rol oynamıştır Yalnız Kaşgarlı Mahmûd, eserini meydana getirirken, Türk illerini, Müslüman obalarını, bozkırlarını birer birer dolaşmış, Türk diline ve kültürüne âit bulduğu malzemeyi büyük bir titizlikle incelemiş ve eserine almıştır Zâten o, Türklerin hemen bütün illerini, obalarını, bozkırlarını gezip gördüğünü; Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma, Kırgız boylarının dillerini zihnine nakşettiğini, her Türk bölüğünün ağız ve şivesini en ileri bir sûrette ortaya koyduğunu belirtmiştir Bunları karşılaştırdıktan sonra ise; Türk ağız ve şivelerinin en kolayının Oğuz, en dürüst ve kullanışlısının Yağma ve Tuhsi şivesi, edebî şive olarak ise hanların konuştuğu devlet dili olan Kaşgar Türkçesi olduğu neticesine varmıştır
İlim âleminde ve Türkiyede yeteri kadar çalışma yapılmamış olan Dîvânı, Arapça yazılmasına karşılık, Orta Asyada yaşayan Türk boy ve soylarının sağduyusuna bağlıdır
Seyyah bir müellif ve dil âlimi olması, onun Kaşgar ile Bağdat arasında gidip gelmesine sebep olmuştur Fikirleri her asırda canlı kalmış ve diyalektoloji ilminin kurucusu olmasının yanında, mukâyeseli ağız çalışmalarının da başlatıcısı olarak her zaman anılmıştır
Kaşgarlı Mahmûd, sonunda yine memleketine dönmüş ve eskiden beri bir Türk ülkesi olan Doğu Türkistanın Kaşgar şehrinde ölmüştür 1983 yılının Temmuz ayında bulunan kabri, Kaşgara 35 km uzaklıktaki Azak köyündedir Bugün Gobi Çölü kıyısında olan köy, Upal kazasına bağlıdır
Eserleri: Kaşgarlı Mahmûdun bilinen iki eseri vardır Bunlardan birincisi Dîvân-ı Lügatit-Türk adlı meşhur eseridir Büyük bir kültür hazinesi olan ve Arapça yazılan eser, yazıldığı zamandan beri Türk dünyâsının en kıymetli ve ana eseri durumunda olup, Türk dil ve kültürünün hazînesidir Dîvân, bu yönü ile sâdece bir kâmus değildir Onda oldukça büyük bir malzeme bolluğu görülmektedir Bu bakımdan dünyâ edebiyatında emsali görülmemiş bir eserdir Eserde Türk dilinin Arapça olarak açıklaması da yapılmıştır Dilbilgisi terimleri de hâliyle Arapça verilmiştir Bulundurduğu malzeme bakımından ise eser, Türk şîve ve ağızlarından metinlere yer vermiştir Bu bakımdan Kaşgarlı Mahmûd için, karşılaştırmalı Türk Dili Araştırma Mektebinin kurucusu dense yeri vardır Eserde, Çu-Çi adlı, halk arasında ünlü bir şâirden de haber verilmiştir
İmlâ sistemi bakımından Divân-ı Lügatit-Türk, kendisine has bâzı imlâ hususiyetlerine yer vermiştir Daha çok fonetik yönden bâzı düzenlemeler yapan Kaşgarlı Mahmûd, başta iki elifle başlayan a sesine de yer vererek, sonraları Macar Türkoloğu Ligeti tarafından ortaya atılacak olan, Türkçe'de uzun sesli (vokal) meselesini de eserinde ele almıştır Meselâ aaçlık, aat, aak, aaş, aaz, aay gibi kelimeler, başta iki elifle yazılmışlardır Ayrıca tek elifle yazılan aç, at, ak, aş, az, ay gibi kelimeler de Dîvânda yer almıştır Buna ilâveten f ile be arasında bir ses olan f üstünde üç nokta ile gösterilen w sesi Kaşgarlının kendi eklemesidir
Bir haritayı da ihtivâ eden Dîvân, Türk toponomisine (yer adları) de gereken değeri vermiştir Damgaları ile birlikte Türk uluslarının verilmesi, eserin dikkat çeken bir yönüdür Yalnız burada Oğuz boyuna mensup yirmi iki ulusun damgaları yer almıştır Ali Emiri Efendinin gayretleri ile bulunan eser üzerinde Kilisli Rıfat, Konyalı Abdullah Atıf Türüner ve Besim Atalay çalışmalar yapmıştır (Bkz Dîvân-ı Lügatit Türk) Eser Kültür Bakanlığı tarafından 1990 yılında en güzel şekilde ve aslına uygun olarak tıpkı basım hâlinde neşredilmiştir
Kaşgarlı Mahmûdun ikinci eseri bir gramer kitabıdır Cevâhirün-Nahvi Lügatit-Türk adındaki bu eser, Türkçe'nin ilk gramer kitabıdır Fakat birçok aramalara rağmen hâlâ ele geçmemiştir
|