|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
evlatları, medeniyetin, moriskolar, unutulmuş |
![]() |
Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları![]() Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları oriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları[/url] İçinde bulunduğumuz yıl, birçoklarının insanlık tarihinde ilk etnik temizlik olarak gördüğü uzun bir ıstırap döneminin ardından binlerce Müslüman'ın Endülüs'ten kovulmasının beşyüzüncü yıldönümü ![]() ![]() ![]() ![]() Moriskoların muhtelif yerlere özellikle de Kuzey Afrika ülkelerine dağıtılması, Müslümanların çeşitli işkence, eziyet, baskı ve dışlanmaya maruz kaldığı en sert dönemlere benzemektedir ![]() Ortaçağlardan itibaren yapılmaya başlayan, farklı dillerde kaleme alınmış sanatsal tablolar ve edebi eserler, İslam ve İspanya tarihinde kesin bir dönüm noktası olması hasebiyle Moriskoların çektikleri eziyetlerin canlı tanıklarıdır ![]() ![]() Akademik çevreler ve basın Müslümanların ve dünyanın dört bir tarafına dağılmış olan Moriskoların torunlarının zihinlerinde halen varlığını devam ettiren bu sıkıntıları ortaya çıkartmak ve aydınlatmak için fırsatı henüz kaçırmış değil… MORİSKOLAR KİMDİR? Morisken ya da Morisko kelimesi Arap ve İslam tarihinde kullanılan sözcüklerdendir ![]() ![]() Morisko lafzı birçok kitap ve derlemelerde, Tarık bin Ziyad tarafından fethedilmesinden İslami yönetimin 1492 yılında Gırnata'da yıkılmasına kadar İber yarımadasında yaşamakta olan (Şu anda Portekiz ve İspanya'nın bulunduğu yarım adadaki) Müslümanlara verilen bir isimdir ![]() ![]() ![]() ![]() Granada Üniversitesi Endülüs tarihi uzmanı Manuel Parois Aglira, yönetimin 12 Şubat 1502 yılında bir kanun taslağı çıkartıp Müslümanları İspanya'da kalmakla Hıristiyanlığı kabul etmek arasında tercihte bulunmak zorunda bıraktığında Moriskenlerin hukuki durumunun netleştiğini ifade etti ![]() ![]() ![]() Gırnata'nın teslimiyle ilgili olarak 25 Kasım 1491 tarihinde imzalanan ve 2 Şubat 1492 yılında uygulanan anlaşmaya göre Hıristiyanlar Müslümanların mülklerine ve inançlarına saygı göstereceklerdi ![]() ![]() ![]() Ama bütün bunlara rağmen Katolik İsabella, 1499'dan itibaren "Müslümanların isyanı" olarak adlandırdığı şeye karşı yukarıda bahsi geçen kanunu çıkarttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim bunun tarihi bir dönüm noktası olduğunu İspanyol tarihçi Miguel Anhiel Ladiro Casada, "Gırnata: İslam Devleti'nin Tarihi: 1232-1571" adlı kitabında şunları söylüyor: "1502 yılında Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için yayınlanan kanun, Gırnata'daki Müslüman toplumun sonu ve Morisko toplumuna geçişin başıydı ![]() 1502 yılından itibaren kanuni açıdan Morisko olarak anılmaya başlayan Müslümanlar karanlık bir tünele girdiler ![]() ![]() Bu terimin kimler için kullanıldığına dair farklı görüşler bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Rönesans dönemi uzmanı İspanyol tarihçi Rodrigo de Zayas'ın bir röportajında, Moriskenler hakkında verilen fermanlardan bir tanesi şöyle anlatılıyor: "Charles Quint'in annesi çılgın Jeanne'nin naibeliği sırasında Moriskoların her ne şekilde olursa olsun hıristiyanlardan farklı görünmelerini yasaklayan bir ferman yayınlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihçiler, ülkeden kovulan Moriskenlerin sayısının 250 binle 350 bin arasında olduğunu belirterek, bunların bir bölümünün Fas'ın kuzey kıyılarına, bir bölümünün de Tunus'a gittiğini belirtiyorlar ![]() ![]() Tarihi dönüm noktaları -25 Kasım 1491: Gırnata'nın Hıristiyan yönetimin Müslümanların inançlarına ve özel mülklerine saygı gösterilmesi ve ahval-i şahsiye ile ilgili konularda İslam Şeriatının kaynak olarak kabul edilmesi karşılığında teslim edilmesi ![]() -2 Şubat 1492: Gırnata'nın teslimi sırasında imzalanan anlaşmanın uygulanmaya başlamasıyla birlikte Kuzey Afrika'ya gittikleri halde orada rahat edemeyen Müslümanların dönüşü ![]() ![]() -1499 yılından itibaren: Kardinal Sisinirus Müslümanlara karşı acımasızca bir kampanya başlatması karşısında Müslümanlar Gırnata'da silahlarına sarılarak isyan başlattılar ![]() ![]() -12 Şubat 1502: Müslümanların zorla Hıristiyanlaştırılması konusunda özel bir kanun çıkartılması ![]() ![]() ![]() -1568: Yeniden Arapça ismini kullanmaya başlayan ve Emevilerin torunlarından olan Fernando Kurtubi'nin liderliğini yaptığı Buhara devriminin başlayarak 1571 yılına kadar devam etmesi ![]() ![]() ![]() -9 Nisan 1609: Engizisyon mahkemelerinin baskılarından yılan Moriskolar hakkında nihai olarak yok edilmelerini öngören kanunun çıkartılması ![]() 22 Eylül 1609: Moriskoların kovulmasıyla ilgili kanunun uygulamaya geçirilmesi ![]() ![]() ![]() Moriskoların sürülmesi: Bir azınlığın köklerinden koparılması… İspanya Katolik Kilisesi'nin baskısıyla 16 ![]() ![]() ![]() Bu kanunların tamamı, Moriskolar tarafından tepki ve isyanlarla karşılandı ![]() ![]() ![]() Sanchez Albruno, Americo Castro, Floransio Caner ve Hulio Caro Baroha gibi tarihçiler Moriskoların kovulmalarının arka planında üç nedenin yattığını ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() İkinci neden ise Kilise'nin siyasi bir rol elde ederek din adamlarının Moriskoların sürülmeleri için Kral üzerindeki uyguladıkları baskıların giderek artmasıydı ![]() ![]() ![]() Üçüncü etken ise İspanya ve Fransa gibi Katolik ülkelerle Türkiye ve Mağrip arasında mevcut olan mücadeleydi ![]() ![]() Sonuçta Kral III ![]() ![]() ![]() ![]() İspanyol ve Mağripli kaynaklar, sürgüne gönderilen Moriskoların sayısıyla ilgili çelişki içerisindedir ![]() ![]() Buna karşın İspanyol kaynaklar, dağılımı aşağıdaki şekilde olan toplam 272 bin kişiden bahsetmektedir: Valencia bölgesinden 117 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sürgün işlemi 1609'dan 1614 yılına kadar sürdü ![]() ![]() ![]() Başka bir İspanyol tarihçi ise Sürgünden Önce ve Sonra Moriskolar adlı kitabında tehcirin Şam, Türkiye, Libya ve en çok da Arap Magribi tarafına (Tunus, Cezayir ve Fas) ama özellikle de coğrafi yakınlık nedeniyle Fas tarafına doğru olduğunu ifade etmektedir ![]() Faslı tarihçi Aziz Hakim, el-Cezire'nin internet sitesine yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Fas, zorla göç ettirilmiş çok sayıda Morisko'yu karşılamak zorunda kaldı ![]() ![]() ![]() Arjantinli tarihçi Mariya Alvira Sargosa, Moriskoların Arjantine gelmeleriyle ilgili yaptığı araştırmasında Ajantin'de bulunan bazı izole olmuş toplulukların İspanya'daki Moriskolara benzer ritüellere sahip ama aynı zamanda domuz eti yemeyen, içki içmeyen, bazı haftalar oruç tutan, yıl başı kutlamalarına katılmayan bir grubu keşfetmiş ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş EvlatlarıMoriskolar…Hıristiyanlıktan dışlamaya ve oradan sürgüne… İspanya'da Müslümanların Hıristiyanlaştırılmasıyla ilgili 12 Şubat 1502 yılında çıkan kanun, bu ülkenin tarihi açısından önemli bir dönüm noktası sayılır çünkü İspanya'daki Müslüman toplumun sonunu ve bir yüzyıldan fazla süren, dışlama, hain ilan etme ve boyun eğdirmeyle geçen zorlu bir dönemin başıydı ![]() ![]() 1502 yılında yayınlanan kararla Moriskoların yani İspanya'dan kovulmamak için Hıristiyanlığa zorlanarak Morisko adını alan Müslümanların hukuki durumu yeni bir statüye kavuşmuş oldu ![]() ![]() ![]() 1502 yılında çıkan kanun, sadece Müslümanların Hıristiyanlaştırılmasını değil aynı zamanda kökenlerinden kopartılmasını, dillerinin Arapçadan Kastilceye dönüştürülmesini ve Araplara ait geleneklerden, örf ve adetlerden vazgeçmelerini istiyordu ![]() Araştırmacı, Hail Garimo, "Bütün bu yapılanların amacının Moriskoların İber yarımadasındaki sekiz yüz yıllık geçmişlerini unutmaya mecbur etmek anlamına geliyordu ![]() ![]() İspanya, Moriskenlerin marjinal hale getirilmesi için onları sistematik olarak zorunlu entegrasyona tabi tuttu ![]() ![]() Bu kanunlar, adı Araplarla birlikte anılan hamamların yasaklanması, Araplar gibi giyinmek isteyenlere yüksek vergilerin dayatılması gibi yasaklamaları içeriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Gırnata, Elmeriye ve Vadiks gibi bazı kentlerde Moriskoların çocuklarına zorla İspanyolca ve Hıristiyanlık dinini öğreten okullar inşa ediliyordu ![]() Öte andan yönetim, Müslümanların silah taşımalarına sert önlemler getiriyordu ![]() ![]() Bu tür kanunların çokluğu karşısında el-Hamra Sarayı'nın, Kurtuba Camiinin veya İşbiliye'deki Hayralida'nın, yaratıcı insani düşüncenin gerçek sahipleri olan Moriskolar; bahçelerde çalışan basit işçilere, düşük işleri yapan sefil insanlara dönüştürülmüştü ![]() ![]() Moriskolar, yapılan baskıları hafifletmeleri için İspanyol krallarını ikna etmeye çalıştı ![]() ![]() ![]() Sürekli artan baskı ve zulüm nedeniyle Moriskolar Gırnata'ya bağlı Al Buhara bölgesinde yeni bir ayaklanma başlattılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gırnata ayaklanması ve Müslümanların, Hıristiyan oldukları iddiaları karşısında dinlerine sıkı sıkıya sarılmaları, Türkiye ve Mağrip'ten İspanya'ya yönelen tehdit, Moriskoların onlarla işbirliğine girmesinden duyulan endişe, İspanyol yöneticilerini Moriskoların kendilerini tehdit ettiklerine inandırdı ![]() ![]() ![]() UNUTULMUŞ ENDÜLÜS ŞEHİRLERİ İspanya'da İslam medeniyetinin geçirdiği sekiz yüzyıl; bilim, mimarlık, sanat ve hayatın farklı alanlarındaki yaratıcılık hususunda iz bırakmış durumda ![]() ![]() ![]() Söz konusu kentlerin yanı sıra, Müslüman İspanya tarihinde rol oynayan Malka, Almeriye, Cayin, Rinde gibi bir takım beldeler bulunmaktadır ![]() Öte yandan sadece uzmanların bildiği Arapça yerlerin adı ise koca bir listeyi dolduracak kadar uzayıp gitmektedir ![]() Hama Kenti: Bu kent Gırnata'ya yakındır ![]() ![]() ![]() Hama, Gırnata'daki Beni Nasr Emirliğinin güçlü bir kalesiydi ![]() ![]() Hama'da "Eski Çarşı", büyük kale ve bu kaleye ait bazı surlar gibi Endülüs eserleri bulunmaktadır ![]() Kermuna beldesi: M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu beldede kiliseye dönüştürülen ulu cami bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Beynemahuma Beldesi: (Beni Muhammed Beldesi) Endülüs'ün güneyinde yer almakta olup şehirdeki evlerin renklerine atfen 'Beyaz kent' olarak da anılan Poiplous Planqus'a nispet edilmektedir ![]() ![]() Bihir beldesi: Be kent de 'Beyaz Kent'tir ![]() ![]() Müslümanlar bu beldeye Tarık bin Ziyad Cebel-i Tarık Boğazı'nı geçip Kral Rodrigo'ya galip geldiklerinde fethettikleri ilk beldedir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu belde de kale ve eski surların kalıntıları, yolların çeşitli yerlerine dağılmış hilaller, İslami silüetinin bütünüyle yok olmadığı Kilise'ye dönüşen camiler gibi o dönemden kalan bir takım İslami eserler halen bulunmaktadır ![]() Luca Kenti: Arapların Endülüs'le aynı yıl fethettiği meşhur Endülüs kentlerindendir ![]() ![]() ![]() Hıristiyan merkezli dar bakış açısının önemini kaybetmesiyle birlikte İspanyolların kendi tarihlerini gözden geçirmeye başlamışlardır ![]() ![]() ALINTI ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş Evlatları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Moriskolar: Bir Medeniyetin Unutulmuş EvlatlarıENDÜLÜS MERSİYESİ Her yükselen bir gün düşer, inişler başlar zirveden ![]() Ömrün mutlu günlerine, niçin aldanır ki insan? Her şey değişir gök gibi, bir gün pırıl pırıl, bir gün bulutlu, Sen de öylesin işte, bugün güldürmüşse zaman, yarın ağlatır ![]() ![]() ![]() Kime uzatmış ki bir şefkat eli bu dünya? Kime ebedilik vermiş, kime yaramış sonsuzca? Hedefini delip geçmezse kılıçla mızrak, Geri döner, yaralar kendi sahibini ![]() ![]() ![]() Zaman bu, ne kılıç kını tanır ne sağlam Gımdan kalesi Çürütür hepsini, paramparça eder zaman kılıcı Düşün, nerdedir şimdi, var mı onlardan bir iz Nerde muhteşem taçlı Yemen hükümdarları Şeddad'ın İrem Bağı, İrem Cenneti nerde Nerde bugün İran'ın Sasani hükümdarı Karun'un bitmez tükenmez serveti nerde bugün? Hani Ad, hani Adnan, hani Kahtan, bu dünya servetleri Çaresiz onlarda boyun büküp emrine tarihin, Çekilip gittiler birer birer, bir masal bir efsane gibi O saltanatlar sanki bir rüyada yaşanmış gibi Gerçekten değil de, bir hayal bir gölge gibi sanki Bir vuruşta yere serdi Dara'yı zaman Yere geçirdi Kisra'yı, ne sarayları kaldı, ne zafer takları Don vurmuş yapraklar gibi kurudu Sa'b Düşün ki bir beka bulmadı alemde Süleyman bile Bin türlü belası var dünyanın işte, Bazan bir hüzün boşanır, bazan bir sevinç tufanı Her faciaya bir teselli bulursun belki, ama Unutulmaz İslam'ın uğradığı bela cihanda Öyle bir felakete uğradık ki Endülüs'te biz Üstümüze devrildi sanki, Şehlan ve Uhud dağları Nazar değdi İslam'a Endülüs'te, bela üstüne bela Yağdı yağmur gibi, O güzelim şehirler üstüne Bir sor Belensiye'yi hali nicedir Mürsiye'nin Duy başına gelenleri Şatibe'nin, Ceyyan'ın Gördün mü Kurtuba'yı, bir bilgi okyanusu Bir bilgi deniziydi, görseydin bilginleri Hıms'ı sor şimdi de, pırıl pırıl aydınlık bahçeleri Azb ırmağını sor, yine öyle akar mı, şeker tadıydı suyu İşte bunlardı, Medine'si, gözbebeği Endülüs'ün Bunlar ki birer viranedir artık, niçin yaşamalı Yarinden ayrılmış feryatlar koparan bir genç gibi Öyle dolmuş, hüzünlü gözleri yüce İslam'ın Soyununca İslam'dan, birer çöle dönüştü sanki Onlar ki, küfür karanlığı içinde bayındır bugün Birer kilisedir artık camiler, mescitler Her yanda çanlar, putlar ve baykuş uğultuları Donmuş taştansalar da, mihraplar ağlar buna İnler buna minberler, cansız ağaçtansalar da Uyan ey gafil kişi ibret denizi zaman Sen uyumuşsan da, asla uyumaz zaman Ey korkusuzca, gururla at sürenler kendi ülkesinde Siz Hıms'ı gördünüz mü, en güzelini ülkelerin Her facia unutulur biraz belki tarihte Unutulmaz Endülüste başa gelen belalar Ey Siz, en güzel ve şahin duruşlu Arap atlarına binenler, yarış alanlarında Ey keskin kılıçlı kahramanlar ordusu, Ey savaşın toz dumanı içinde kılıcı parlayanlar Siz ey karşı kıtada, bin nimet içinde Rahat ve mutlu yaşayanlar saltanat içinde Sizin hiç haberiniz var mıdır Endülüs'ten Bir siz kalmışsınız duymayan halimizi Onlar sizden yana çevirip gözlerini ufuklara bakıp, Bir imdat beklediler, öldürülen asker, esir düşen kadınlar Yarab, nedir bu çatışma, bu ayrılık İslam arasında Alıp götürdü, nemiz var, nemiz yok, bir zulüm seli Dün sultan idiler, bey idiler kendi ülkelerinde Bugün küfrün elinde bir uşak, bir oyuncak Çevirmiş onları, dört yandan zillet uçurumları, Dehşet içinde fırlamış gözleri, kimsesiz ve şaşkın ![]() ![]() ![]() Sende görseydin çığlıklarını, çırpınışlarını ey Tanrı kulu Ocağından koparılıp satıldıklarını köle pazarlarında O feryatlar senin de aklını koymazdı başında benim gibi Koparır gibi bedenden ruhu, kopardılar anadan yavrusunu Yeni doğan güneşin aydınlığı o kızlar ki Öyle saf temiz, yakut ve mercandan dökülmüş sanki O kızlar ki, sürüklenip sürüklenip saçlarından Kirli yataklarına çekildi, kan kustu babaları Eritir her kalbi bu anlattıklarımın birisi bile Eğer varsa sende İslam’dan bir iz, ey insanoğlu!!! Ebü'l Beka Salih Bin Şerif (1492) Çeviren: Osman Yenice Mersiye'nin Hikâyesi: 1492 yılında Endülüs’te ki son sultanlık olan Gırnata Sultanlığı'nın yıkılışının ardından büyük bir zulme uğrayan Endülüs Müslümanları, bir elçi göndererek Osmanlı padişahı 2 ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|