Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
birinci, dünya, kıyafetlerle, savaşı, tarihi

Kıyafetlerle Birinci Dünya Savaşı Tarihi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıyafetlerle Birinci Dünya Savaşı Tarihi



Kıyafetlerle Birinci Dünya Savaşı tarihi SEVİNÇ ÖZARSLAN
ıyafetlerle Birinci Dünya Savaşı tarihi[/url]Mahmut Şevket Paşa’nın 1800’lü yıllarda askerî kıyafetlerle ilgili hazırladığı çalışmasından sonra ikinci araştırma kitabı olan “I Dünya Savaşı’nda Türk Askerî Kıyafetleri”, iç çamaşırlarıyla cepheye yollanan askerlerin hangi şartlarda savaş kazandığına dikkat çekiyor Kitap, tarihî dizilerin ve filmlerin kıyafet konusunda düştükleri yanlışları da gün yüzüne çıkarıyor
Tunca Örses ve Necmettin Özçelik tarafından hazırlanan ve Denizler Kitabevi’nden çıkan “I Dünya Savaşı’nda Türk Askeri Kıyafetleri” kitabı, savaşın o zor anlarına askerî kıyafet açısından bakıyor Kitapta, I Dünya Savaşı’nda (1918-1918) Osmanlı ordusunda kullanılan kıyafetler ve bu kıyafetlerin hangi koşullarda giyildiği yer alıyor
Birinci Dünya Savaşı, Türk ordusu için her açıdan zorlu geçen bir savaştı Bir yanda cepheye mermi taşıyan kadınlar, diğer yanda askerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için dikim evlerinde, kumaş fabrikalarında çalışan insanlar vardı Ama koşulların elvermediği zamanlar çoktu Özellikle İstanbul’a uzak olan cephelere askerî kıyafet ulaştırılmasında büyük sıkıntılar yaşanıyordu Öyle ki, 1916 sonbaharında Doğu Cephesi’nin bazı birliklerine askerî üniforma verilemeyince, erlerin iç çamaşırları askerî renk olarak bilinen haki renge boyanarak üniformaya benzetilmeye çalışılmış ve askerler iç çamaşırlarıyla cepheye yollanmış Örses, “Dünyanın hiçbir askeri, iç çamaşırlarıyla savaşmak zorunda kalmamıştır Belki de bu, dünyada tek bir örnektir” diyor I Dünya Savaşı’na ait belge ve fotoğrafları biriktiren Örses, “Birinci Dünya Savaşı deyince akla hep Çanakkale, Sarıkamış geliyor Elbette bu cepheler çok önemli; ama başka cepheler de var; Doğu cephesi, Suriye, Yemen, Asya, Avrupa, çöl cepheleri Kıyafetlerin yıprandığı, çoğu zaman da ulaştırılamadığı cepheler, bu cephelerdir” diyor
Kitabın en önemli özelliği Elbise-i Askeri Nizamnamesi’ni ilk defa Türkçeleştiren bir çalışma olması Silahlı Kuvvetler ile ilgili ilk kıyafet kitabı, 1800’lerin sonunda Mahmut Şevket Paşa tarafından yayınlanmış İkinci kitap ise yüz küsur seneden sonra yayınlanan bu çalışma Kitap, tarihî filmlere ve belgeseller hazırlayanlara kaynak olma özelliği taşıyor Çünkü bazı filmlerde ve dizilerde, küçük bir ayrıntıymış gibi görünse de kıyafetler konusunda çok fazla hatalara rastlanıyor Kitapta savaşta kullanılan kıyafetlerin tüm özellikleri, apoletlerin renkleri, yıldızların nasıl olduğu ayrıntılı olarak yer almış Tunca Örses, “TRT’de Kınalı Kuzular adlı bir dizi oynuyor Oradaki bütün üniforma rütbeleri yanlış Kırmızı apolet takıyorlar Üzerlerindeki yıldızlar da 1936 yılına ait Kırmızı apolet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir Birkaç kere telefon açıp uyarmak istedim; ama başarılı olamadım Bu büyük bir tarihî yanlıştır Kurtuluş dizisinde ise İstiklal Savaşı’nda giyilen üniformaların renkleri çok açık verilmişti Aynı zamanda o kadar gıcır gıcır ve ütü yerleri belliydi ki! Bu tür yanlışlar filmin tarihî özelliğine gölge düşürüyor” diyor
***
Yırtmaçlı kollar, isimli şapkalar
Birinci Dünya Savaşı’nda savaşan Türk subay ve askerlerin üniformaları dikilirken ceket kollarına düğmeli yırtmaç yapılmış Bunun nedeni, namaz kılmak isteyenlerin kollarını rahatça sıvayıp abdest almalarını kolaylaştırmak Çünkü asker üniformalarının kolları dar dikiliyor Kıyafetlerde dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise askerlerin şapkalarıyla ilgili Osmanlı ordusu 1909’a kadar kırmızı fes ve siyah üniformadan oluşan kıyafet giyiyordu 1909’da kurulan Elbise-i Askeriye Nizamnamesi komisyonu, Alman ordusunun üniformasını model alarak ordu kıyafetinde değişiklik yaptı Kara Kuvvetleri fesi kaldırıp, onun yerine bir tür Laz şapkası olarak bilinen serpuşu başlık olarak kullanmaya başladı Adı daha sonra kabalak olan serpuş, bir süre sonra Enver Paşa’nın adını alarak enveriye olarak anılmaya başlanmış Örses, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Ordunun başkomutanına duyulan saygı ve sevginin bir ifadesi” Deniz Kuvvetleri’nin şapkasına ise o zamanlar 4 Ordu komutanı ve bahriye nazırı olan Cemal Paşa’nın adı yani cemaliye verilmiş Gazeteci-yazar Hasan Cemal’in dedesi olan Cemal Paşa, İttihat ve Terakki Partisi’nin önde gelen isimlerinden Örses, “Yani karacılar enveriye, denizciler cemaliye şapkası takıyorlar Bu isimler ihtiraslarını biraz da böyle belli ediyorlar” diyor



Türk, Ermeni ve Rum kadınlar, Türk askerleri için birlikte çorap örmüş Çankırı Belediyesi, geçen yıl “Yerel Tarihimize Sahip Çıkalım” başlıklı bir kampanya başlattı ve bu kampanya çerçevesinde eski konaklardan, aile arşivlerinden belge, fotoğraf, yazma eserlerden oluşan 10 binin üzerinde belgeyi bir araya getirdi Yerel tarihin önemine dikkat çeken çalışmada toparlanan belgelerin büyük çoğunluğu Osmanlıca ve elyazması Bulunan belgeler arasında fermanlar, beratlar, sancaklar, yazmalar, vakfiyeler, icazetnameler, vasiyetler, maaş defterleri, fotoğraflar, inkılap tarihi açısından önem taşıyan sürgün kayıtları var Kampanya Çankırı İl Milli Eğitim ve Kültür Müdürü Yüksel Arslan’ın koordinatörlüğünde yürütülüyor Belgeler arasında en çok dikkat çeken, Birinci Dünya Savaşı’nda Çankırı’da yaşayan Türk, Ermeni ve Rum kadınların Çanakkale cephesinde savaşan Türk askerlerine yardım etmek amacıyla başlatılan kampanyaya hep beraber katıldıklarını gösteren defterler Savaşın bütün şiddetiyle devam ettiği sırada, cephelere lojistik destek sağlamak çok önemliydi Hızlı ve kaliteli üretimin tam olarak gerçekleştirilememesi nedeniyle askerin hiçbir ihtiyacı karşılanamıyordu Buna çözüm bulmak için İttihat ve Terakki Çankırı Katibi Cemal Oğuz, bir kampanya başlattı Oğuz’a ait olan çorap ve fanila fabrikasının işbirliği ile yürütülen çorap örme kampanyasına 500 Çankırılı kadın katılmış Kadınlara sömek vererek çorap örmeleri sağlanmış ve çoraplar ilk elde Ankara’da bulunan Beşinci Kolordu’ya teslim edilmiş Bulunan belgede kampanyaya katılan kadınların isimleri, ne kadar sömek aldıkları ve bunlardan kaç çift çorap ürettikleri, kampanyadan para alıp almadıkları yazıyor Yüksel Arslan, çorap kampanyasına kadınların arasında Ermeni ve Rum kadınların olmasına dikkat çekiyor ve “Bu belge uluslararası arenada suçlamalara tabi tutulan ülkemizin ve kışkırtılmaya çalışılan ve, etnik ayrımcılığın pompalandığı gayrimüslimlerin bir zamanlar bu topraklar uğruna hep beraber neler yapabildiklerini gösteriyor” diyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.