Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilimeyen, demiryolunun, tarihi

Demiryolunun Bilimeyen Tarihi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Demiryolunun Bilimeyen Tarihi



Anadolu topraklarındaki ilk demiryolugirişiminin 150 yıldönümü… Ama ülkemizde, hâlâ ayrıntılı birdemiryolları tarihi yazılmadığı gibi, Kurtuluş Savaşı’na katılandemiryolcular da, tevazularından, gölgede durmayı tercih etmişler Budemiryolcular arasında, silaha sarılıp düşmana karşı koyanlar olduğugibi, kurşun yağmuru altında, hattı kesen düşman süvarilerinin ya daAnkara Hükümeti karşıtı isyancıların üzerine, lokomotifini sürenler devar Yine bu isimsiz kahramanlar arasında, düşman uçaklarınınbombardımanından trenini kurtarmak için hayatını ortaya koyanlar daolmuş… Düşmanın tahrip ettiği ve ‘20 günde onarılamaz’ denilendemiryolunu, köylülerle birlikte 9 günde onarıp hizmete sokarak,İzmir’e ilerleyen ordunun cephane ve malzeme ihtiyacını karşılayan dayine onlardı!
emiryolunun Bilimeyen Tarihi[/url]Biz de bu ay, Ertan Ünal’ın kaleminden, demiryolu savaşçılarının öykülerini aktardık
Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos 1922 günü, merkezi Konya’dabulunan Anadolu-Bağdat Demiryolları Genel Müdürlüğü’ne peş peşe ikitelgraf birden ulaştı: Üstünde, ‘Dakikalık gecikme idamı gerektirir’kaydı bulunan ilk telgraf, cepheden, Başkomutan Mustafa Kemal’dengeliyordu Mustafa Kemal, telgrafında, Büyük Taarruz’un başladığınıbildiriyor, önceden kararlaştırılan tedbirlerin alınmasını istiyordu
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız],


İkinci telgrafı ise Ankara’danNafıa Vekilliği’ne (Bayındırlık Bakanlığı) vekâlet eden Reşat Beyçekmişti Reşat Bey, Genel Müdür Behiç (Erkin) Bey’e gönderdiğitelgrafta, “İş bu dakikada, bütün millet, şimendiferlerimizi ve fedakârşimendifercilerimizi, Allah’tan sonra, kahraman ordumuzun yegâne muin-izaferi (biricik zafer yardımcısı) olarak görmektedir” diyordu
Bu telgraftaki gerçek payı çok büyüktü Kurtuluş Savaşı’nınbaşlamasıyla birlikte, demiryolcular, diğer vatanseverlerle beraber,büyük bir özveriyle ‘Kurtuluş’ için çaba harcamışlar; özellikle çeşitlicephelerdeki savaşlar sırasında, ordunun silah, malzeme ve yiyecekbakımından ikmali yolunda, ölümü göze alarak çalışmışlardı
Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisiyle sonuçlanan I DünyaSavaşı’nı bitiren Mondros Mütarekesi, ülkenin can damarı demiryollarıiçin de ağır hükümler getirmekteydi
Antlaşmanın 15 maddesi bütün demiryollarının işgalcilerin hükmüaltına girmesini, Toros tünellerinin de yine İtilâf devletleritarafından işgalini öngörmekteydi
O güne kadar yabancılar tarafından işletilmekte olandemiryollarında makasçılık, yol ameleliği gibi işler Türklere verilmiş;makinistler, hareket memurları, istasyon şefleri ise Rum ve Ermenitebaadan oluşturulmuştu
Bu nedenle yabancılar, Türklerin demiryollarında çalıştıramayacağını öne sürüyorlardı
İşgallerin başlamasıyla birlikte, İzmir-Aydın demiryolu ikiyebölünmüş; demiryolunun 255 kilometrelik İzmir-Umurlu kısmı Yunan işgalialtında İngilizler tarafından, 363 kilometrelik Köşk-Eğridir bölümüise, Kuvayı Milliye teşkilâtına bağlı görevlilerce işletilmeyebaşlanmıştı
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]

İngilizler Haydarpaşa-Eskişehir hattına elkoymuşlarsa da, Kuvayı Milliye’nin baskısı nedeniyle, Eskişehir’dençekilmek zorunda kalmış; ama giderken yepyeni 13 lokomotifi, 200vagonu, kasadaki 20 bin lirayı ve demiryolcular arasından dagayrimüslim kişileri alıp, Arifiye’ye çekilmişlerdi
Diğer işgal bölgelerinde de benzer olaylar yaşanırken, kimi istasyonlarda görevli kalmamıştı…
İşgal güçleri bununla da yetinmeyerek, 1919’un Şubat ayında,yüzlerce Müslüman Türk demiryolcunun görevlerine son verdi KuvayıMilliye bölgesinde çalışan gayrimüslim demiryolculara da, ‘işi bırakma’çağrısı yaptı Bu çağrıya, gayrimüslim demiryolcuların çoğu uyarken birbölümü de, Ankara Hükümeti’nin yanında yer almayı tercih etti
Demiryollarında görevli İskender (Saygıner) Bey’in çabalarıyla1915 yılında İzmir'de açılan ilk ‘Şimendifer Okulu’ ve onu izleyenİstanbul Yeşilköy’deki ‘Şimendifer Okulu’ mezunları, bu hatlardagörevlendirildiyse de, bu atamalar ihtiyacı karşılamada yetersiz kaldı
Dr Ali Satan’ın TCDD Dergisi’nde yayımlanan konuya ilişkinaraştırmasına göre, 1920 başlarında, millî güçlerin kontrolündekihatlar şöyle sıralanıyordu:
Arifiye-Eskişehir-Ankara (485 km), Eskişehir-Afyon-Konya (441 km), Konya-Kelebek (347 km) ve Afyon-Uşak (135 km)
Bu hatların bazı kısımları savaşların seyrine göre, geçici olarak el değiştirecek, bu arada demiryolu savaşları da yaşanacaktı
İşgal güçleri tarafından işlerine son verilen demiryolcuların birbölümü, yeni kurulan düzenli orduya katıldı Kalanları ise, Türkegemenliğindeki bölgelere geçerek, burada sahipsiz bekleyenistasyonlarda görev yapmaya başladılar
Bunlar, çok ağır yükümlülükler altındaydılar Asker, silah vecephane yüklü trenlerin bölgelerinden ‘salimen’ geçişini sağlamak,yolcu ulaşımını da aksatmamak, Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzereİstanbul’dan kaçıp Geyve’ye kadar gelebilen ve aralarında önemlikişilerin de bulunduğu vatanseverleri, trenle Ankara’ya göndermek,bölgede kaldıkları sürece, bu kişilerin emniyetlerini sağlamak, budemiryolcuların başlıca görevlerini oluşturuyordu
Ama bunların dışında, yine önemli bir görevleri vardı ki, ihmalikötü sonuçlar doğurabilirdi: Bölgede istihbarat yapmak, işgalgüçleriyle ilgili bir gelişme olursa bunu yetkililere anındabildirmek
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]


Lokomotifi olan istasyonlarda lokomotif,düşmanın hava saldırısına açık bir şekilde olmasına rağmen, hatta gidipgelerek, bir tahribat olup olmadığını tespit etmekteydi İşgalgüçlerinin yaklaşıp yaklaşmadığı da, bu yolla belirleniyordu
İstasyon memurlarının bir diğer görevi de, ‘artçılık’ idi Bununanlamı şuydu: İşgal güçlerinin ilerlemesi sonucu, istasyonun bulunduğubölgedeki halkın boşaltılması gerekiyorsa, bunu diğer yetkililerlebirlikte istasyondaki memurlar çözümleyecek, halkı tümüyle trenebindirmeden istasyondan ayrılmayacaktı Bu görevi yapabilmesi için de,kendisine bir tüfek ve belirli miktarda mermi verilmişti
İstasyon şeflerinin bu görevine örnek olarak, Çivril’in işgalisırasında yaşanan bir olay gösterilebilir: 15 Nisan 1921 günü, düşmanınSandıklı ilçesini işgal etmesi üzerine, Çivril’i boşaltmak için birtren gönderilmesi istenmişti
Gönderilen treni istasyon şefi makas başında bekleyecek, ilçe o ana kadar işgal edilmemişse, tren hemen geri gönderilecekti
İstasyon şefi Fadıl (Ayanoğlu) Bey, treni makas başında karşılayıplokomotife bindiği anda, iki Yunan süvarisinin doludizgin istasyonadoğru geldiğini gördü Yunan askerleri, tüfeklerini makinist Mehmet AliBey’e çevirerek teslim olmasını istediler
Mehmet Ali Bey, kalbine çevrili tüfeklere aldırış etmeden düdüğeasıldı Hiç durmadan çalan düdük sesinden ürken atlar, şahlanıpgerilerken, Mehmet Ali Bey treni geri hareket ettirdi
Bunun üzerine süvariler trene ateş açtılar Açılan ateşle,istasyon şefi kolundan yaralanırken, makinist treni işgal güçlerinemensup diğer askerler gelmeden olay yerinden uzaklaştırmayı başardı
Treni düşman elinden kurtarmayı başaran makinist Mehmet Ali Beyile istasyon şefi Fadıl Bey, bu başarıları nedeniyle, Batı CephesiKomutanlığı’nca takdirname ile ödüllendirildiler…
Yaklaşan düşman işgaline karşı, Nazilli’nin tek kişinin burnu bilekanamadan boşaltılması demiryolcuların bir diğer başarısına örnektirBunu da o günleri yaşamış olan demiryolcu Murat Ergun’un kalemindenokuyalım:
“Düşmanın yaklaşması işletmemizin uyanık ve sıkı bir ihtiyattabulunmasını gerektiriyordu (…) Çok nazik anlar geçiriyorduk Binlercekişi bir panik havası içinde istasyona doğru akın etmeye başladı
“Kadın, çocuk ve yaşlı erkekler heyecan ve telaşla istasyonadoluyor, bir kurtarıcının kucağına atılır gibi, peronlarda hazırlanmışolan trenlere kendilerini atıp yerleşiyorlardı Yolcu ve yük vagonlarıkapasitelerinin çok üstünde yolcu ile doluyor, bunun dışındabasamaklar, fren kulübeleri ve vagon örtüleri üstünde yer alanlar,trenlerin hareket ve seyirlerini zorlaştırıyorlardı
“Teşkilâtımız bu ana baba gününde, bütün takat ve tahammülünükullanarak, iki-üç kademeli trenlerin kaldırılması suretiyle, nisbî birdüzen içinde, 6 makine ve 150 kadar vagon ile, 25 Haziran 1920 günü,Nazilli’nin boşaltılmasını sağladı
Demiryolcular arasında, işgal güçlerinin çağrısına kulak asmayıpKuvayı Milliye’nin yanında yer almayı seçen gayrimüslim makinist veateşçiler de vardır
İstanbul Hükümeti taraftarı isyancıların demiryolunu tahripettikleri ve bazı istasyonları yağmaladıkları Konya isyanı sırasındayaşanan bir olay, bu gerçeğe iyi bir örnektir:
Ayaklanmayı bastırmak üzere, asker yüklü olarak yola çıkarılantren Konya İstasyonu’na yaklaştığı sırada, buranın da asiler tarafındanele geçirilmiş olduğu görülür
Bunun üzerine, makinist Hristo Aslanyadis ve iki ateşçisi, bir anbile geri dönmeyi düşünmeden, kurşun yağmuruna tutulmalarına rağmen,katarı ateş hattına kadar sokmayı ve asileri paniğe uğratmayıbaşarırlar
Konya İstasyonu’nda görevli gayrimüslim memurlar da, asileregönderilen yiyecek ve cephaneyi, ‘manevra’ ve ‘tren tertibi’bahanesiyle, günlerce geciktirerek isyancıların hareket kabiliyetinesekte vurmuşlardır
26 Ağustos 1922 sabahı Büyük Taarruz başladığı sırada,demiryolları yönetimi de tüm olanaklarını zafer için seferber etmişbulunuyordu
Ordunun ‘6 ayda aşılamaz’ denilen düşman tahkimatını bir gündeyıldırım hızıyla aşması, geriden gelen ve ordunun yiyecek, cephane,malzeme ihtiyacını taşıyan trenlerin de aynı hıza sahip olmasınıgerektirmekteydi
Ancak ortaya bir sorun çıkmış, düşman, demiryolunun Afyon-Çobanlar İstasyonu arasındaki kesimini tümüyle tahrip etmişti
Olay yerinde yapılan keşifte, hattın onarımı için, gereklimalzemenin sağlanması halinde dahi, işler hale getirilebilmesi için, 20günlük çalışmaya ihtiyaç duyulduğu saptandı
Ordu İzmir’e doğru ilerlerken, ikmal trenlerinin gecikmesi, kesin zaferi etkileyebilirdi
Genelkurmay’dan Genel Müdür Behiç (Erkin) Bey’e gönderilentelgrafta, hattın mümkün olan süratle onarılmasının ordunun başarısınıçabuklaştıracağı bildiriliyordu
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]


alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.