Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
endülüs, siyasi, tarihi

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



ENDÜLÜS SİYASİ TARİHİ
NDÜLÜS SİYASİ TARİHİ[/url]ENDÜLÜS'E KARŞI HAÇLI SEFERLERİ VE RECONQUISTA





I İBERYA YARIMADASI/VANDALUCIA/İSPANYA ( - 711)

II ENDÜLÜS (92-897/711-1492)
Müslümanlar Hz Muhammed'in (sav) Mekke'den Medine'ye hicret etmesiyle başlayan devletleşme süreçlerini kısa sürede bir dünya devleti olma yolunda büyük adımlar atmaya muvaffak olarak sürdürmüşlerdi Cihad mükellefiyetini yerine getirirken büyük fetih hareketine girişmişler bunun sonucunda Irak İran Suriye Filistin ve Mısır daha ilk iki halîfe Hz Ebu Bekir ile Hz Ömer zamanında (11-23/632-644) fethedilmişti Daha sonra sırasıyla Trablusgarb (27/647) Kıbrıs (29/649 33/653) Hind sınırına kadar olan bölge (30/650-32/652) ve Rodos Adası'nın (33/653) fethi; Sicilya çıkarması (49/668); Kuzey batı Afrika'nın Ukbe b Nâfi tarafından fethi ve Kayrevan'ın kurulması (50/670) komutan Hassân b Nu'mân tarafından Kuzey Afrika'nın yeniden fethi ve Tunus şehrinin kurulması (79/698) Kuzey batı Afrika'nın Emevi halîfesi Abdülmelik b Mervân zamanında Musâ b Nusayr tarafından tam bir vilâyet olarak İslam devletine bağlanması (86/705) sağlanmış ve Müslümanların Tarîf b Mâlik ile ilk İspanya çıkarması (91/710) yılında halîfe Velid b Abdülmelik devrinde gerçekleşmişti

1 FETİH (5 Receb Pazartesi 92-95/27 Nisan 711-715)-VALİLER DÖNEMİ (95-138/715-756)
İspanya ya da İberya Yarımadası'nın fethi ilk İslam fetihlerinin son halkasını teşkîl eder Emevîler'in Kuzey Afrika Vâlisi Musâ b Nusayr'ın Halîfe Velîd b Abdülmelik'ten aldığı izinle Tarîf b Mâlik komutasında 500 kişilik bir birliği 710 yılının ilkbaharında keşif amacıyla İspanya'nın Güney kıyılarına yollamasıyla fetih hareketi başlamış oldu Musa Tarîf'e (Cezîretü Tarîf Tarifa Isla de la Palomas) yapılan bu küçük çıkarmadan olumlu sonuç alınınca fetih hazırlıklarını yaptı ve 5 Receb Pazartesi 92/27 Nisan 711 yılında Berberî âzâtlısı Târık b Ziyâd komutasında 7000 asker gücüne sâhip orduyu ardından 5000 asker takviyesiyle İspanya'yı fethe yolladı
Bu esnada İspanya'da hâkim olan Vizigot Krallığı taht kavgaları toplumsal-dinî çatışmalar sebebiyle nerdeyse gücünü yitirmiş durumdaydı Emevi ordusu kolaylıkla İspanya'ya geçti Bunda Vizigotlar ile arası bozuk olan Sebte (Ceuta) Vâlisi Julianos'un yardımlarının da etkili olduğu bilinmektedir
İspanya'nın Güney ucundaki Cebelü Târık veya Cebelü'l-Feth (Gilbraltar Calpe) dağında karargâh kuran ordu ilk hamlede el-Cezîretü'l-Hadrâ'yı (Algeciras) ele geçirdi Kısa süre sonra Kral Rodrigo komutasındaki Vizigot ordusunu Şerîş (Xeres Jerez) ve Şezûne (Sidonia) şehirleri arasında kalan Ferentîre (Frontera) ovasındaki Vâdî Lekkü/Lekke/Bekke (Guadalbeca Rio Barbate) nehri kıyısında cereyân eden savaşta yendi (92/711) ve artık fethin önünde ciddi bir engel kalmamış oldu
Zafer sonrasında farklı şehirlere doğru fetih için görevlendirilen komutanlar kısa sürede başlarındaki Vizigot idaresinden gayrı memnûn halkların da yardımıyla Mâlaga İlbîre (Elvira) ve Kurtuba'yı (Cordova Córdoba) ele geçirirken Târık da İsticce (Ecija) ve peşinden Vizigotlar'ın başşehri Tuleytula'yı fethetti
Böylece Târık 711 yılının ilkbahar aylarında ordu komutanı olarak başlattığı bu fetih yürüyüşünü yaz ayları biterken İspanya'nın yarısını alıp İslam'a açmış bir fâtih olarak neticelendirdi 712 yılında Musâ b Nusayr da çoğunluğu Araplardan müteşekkil 18000 mevcutlu ordusuyla İspany'ya geçti İşbiliye (Sevilla) Karmûne (Carmona) Leble (Niebla) ve Mâride'yi (Merida) fethettikten sonra Tuleytula'da Târık ile buluştu Ülkenin Kuzey istikâmetine doğru yapılan harekât sonucu 713 yılında Liyûn (Leon) Cıllîkıye (Galicia) bölgesi Lâride (Lerida) Berşelûne (Barcelona) Saragusta (Zaragoza Saragossa) şehirleri fethedildi ve hatta Pireneler aşılarak Frank topraklarına girildi

714 yılında Halîfe Velid'in emriyle Musâ Endülüs'ün idâresini oğlu Abdülaziz'e bırakıp Târık'la birlikte Dımeşk'e döndü Böylece 3 yıl kadar kısa bir sürede İberya Yarımadası'nın fethi gerçekleşmiş ve Endülüs'te vâliler dönemi (asru'l-vülât) başlamış oldu 756 yılına kadar 21 vâlinin görev yaptığı bu dönemde fetih hareketleri Avrupa içlerine kadar götürüldü Mürsiye (Murcia Tüdmîr Teodomiro) Arbûne (Narbona) bölgelerinden sonra Paris'e kadar yaklaşıldığında 732 yılında Tours veya Poitiers (Balâtüşşühedâ) savaşında Franklar'a yenilen Müslümanlar bundan sonra daha çok iç savaş-karışıklıklarla uğraştılar Buna karşın aynı dönemde kuzeyde sıkışan İspanyollar ise Pelayo liderliğinde Asturias bölgesindeki Covadonga kayalıklarında toparlanmaya ve karşı direnişe başladılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



Avrupa'nın Fethine Doğru: İslam Orduları Fransa'da ProfDr Mehmet Özdemir

Eğer iddia edildiği gibi müslüman fâtihlerin fetihteki yegâne gayeleri ganimet ele geçirmek idiyse Endülüs onların bu gayelerine ulaşmak için fazlasıyla yeterliydi Binaenaleyh fetih hareketini bu ülkeyle sınırlı tutmaları Endülüs dışına taşmamaları gerekirdi Ne var ki fetih hareketinin geri planında İslam'ın siyasi nüfuzunun genişletilmesi îlây-ı kelimetullah yeryüzünde adaleti tesis ederek zulmün önüne geçme gibi ganimet faktöründen çok daha ulvi ve önemli sebepler bulunduğu içindir ki fâtihler daga evvel KAfrika'nın fethiyle yetinmeyip Endülüs'ün fethine koyulmuşlardı Yine aynı sebepledir ki Endülüs'ün fethi sonrasında maddi bakımdan daha az kazançlı can kaybı bakımından daha çok riskli olmasına rağmen kendilerini neticede bütün Avrupa'nın hâkimiyet altına alınmasını hedefleyen yeni bir fetih hamlesinin içinde buldular

Daha önce Musa b Nusayr'ın da Pireneler'i aşarak Fransa topraklarına girdiği rivayet ediliyorsa da Avrupa'nın fethine yönelik ilk planlı hareket âdil Halife Ömer b Abdülaziz'in (717-720) Endülüs'e atadığı Vali Semh b Mâlik el-Havlânî (719-721) tarafından 718 senesinde başlatıldı Kaynaklarda "müttakî" ve "mücâhid" bir idareci olarak nitelenen Semh bu senede Pireneler'i aşarak Franklar'ın hâkimiyeti altındaki Galler'e (Galia / el-Ardu'l-Kebîra) girdi Septimania bölgesinin merkezi durumundaki Narbona'yı (Arbûne) fethederek burasını İslam orduları için bir üs haline getirdi Hemen ardından Akitania'ya (Aquitania) yürüdü Fakat bölgenin merkezi Tuluz (Toulouse) kentinde Dük Eudes'in güçlü direnişiyle karşılaştı Çarpışmalar esnasında hem kendisi hem de çok sayıda müslüman şehit oldu

Semh'in yerine Endülüs'ün idaresini üstlenen Anbese b Süheym el-Kelbî (721-726) fetih hareketine selefinin bıraktığı yerden devam etti Fakat o Tuluz yerine Rhon vadisisni takip ederek önce Lyon'a oradan da PARİS'E 30 km UZAKLIKTAKİ SENS KENTİNE KADAR ULAŞTI Fakat geri dönerken Bask bölgesinde yerlilerin kurduğu bir tuzak sonucu Semh gibi o da şehit düştü

Alıntı Yaparak Cevapla

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



Balâtü'ş-Şühedâ ya da Avrupa'nın Kader Günü

Ne Semh'in ne de Anbese'nin ne de onlarla beraber çok sayıda askerin savaş alanlarında şehit düşmeleri bu tür durumlara alışık olan müslümanları fetih hareketinden vazgeçmeye itti Bilakis 114/732 senesinde muttakî mücahit ve iyi bir asker olarak temayüz etmiş olan Vali Abdurrahman el-Gâfikî sayısı 70 binden fazla olmayan büyük bir orduyla Gallar'i fethederek Fransa içlerine dalabilmek için Kurtuba'dan hareket etti Önüne çıkan bazı mukavemet unsurlarını saf dışı bıraktıktan sonra Galler bölgesinin merkezi kenti Bordo'ya (Bordeaux) hareket etti Kendisine engel olmak isteyen Galler dükü Eudes'i Dordonia nehri yakınlarında ağır bir yenilgiye uğrattı Bordo kenti müslümanların eline geçti İslam ordusu bundan sonra ülkenin ikinci mühim şehri Tur'a (Tours) yöneldi Dük Eudes bu durumda Frank İmparatorluğu'ndan yardım istemek zorunda kaldı Asıl makamı hâciplik (başbakan) olmakla beraber imparatorluğun fiili hükümdarı konumundaki Şarl Martel (Charles Martel) Galler'in düşmesi halinde sıranın Frank İmparatorluğu'na geleceğini bildiği için Eudes'in yardım talebine derhal icabet etti ve çok iyi hazırlanmış büyük bir orduyla İslam ordusunu durdurmak üzere Tur'a harelket etti İki ordu arasındaki karşılaşma 12/13 Ekim 732 tarihinde gerçekleşti Savaşın başlarında insiyatif müslümanların elindeydi Ancak bir taraftan Franklar'ın yarma hareketlerinde başarılı olmaları diğer taraftan ise Abdurrahman el-Gâfikî'nin çarpışmaların en yoğun olduğu bir anda şehit düşmesi durumu tersine çevirdi Her iki tarafın da zayiatı ağır olmakla beraber müslümanların verdikleri şehit sayısı çok daha fazlaydı Bundan dolayıdır ki İslam kaynaklarında bu savaşın yapıldığı saha Balâtü'ş-Şühedâ (şehitler düzlüğü) ismiyle anılmaktadır

İslam ordularının gerek KAfrika'nın gerekse Endülüs'ün fethi esnasında bir benzerini yaşamadıkları bu mağlubiyet Endülüs müslümanlarını derin bir kedere boğdu Müslüman tarihçiler gelecek nesillerin böyle acı bir hadiseden haberdar olmalarına engel olmak niyetiyle olsa gerektir ki eserlerinde bu savaştan pek bahsetmezler Buna karşılık hıristiyan kaynakları anılan savaşı Avrupa medeniyetini ve Hıristiyanlığı İslam'ın istilasından kurtaran bir dönüm noktası olarak değerlendirirler Halbuki bu değerlendirme gerçeklerin ifadesi olmaktan ne kadar çok uzaktır

Evet bu savaşta müslümanların Avrupa'nın fethi uğrundaki teşebbüslerine set çekilmiştir Ancak Avrupa medeniyetinin kurtarılmış olması diye bir iddia söz konusu olamaz Zira o zamanda bir Avrupa medeniyeti henüz teşekkül etmiş değildi Tarih için "şöyle olsaydı nolurdu" şeklinde sorular sormak uygun olmamakla beraber yine de sorsak ve bu çerçevede müslümanların Avrupa'yı fethettiğini düşünsek herhalde bu her şeyden evvel Avrupa'nın faydasına olurdu Nitekim Endülüs için durum böyle olmadı mı? Ortaçağ Avrupasının en medeni ve en gelişmiş ülkesinin Endülüs yani İspanya olduğunu ve bunun da İslam idaresi sayesinde gerçekleştiğini bugün artık kim inkar edebilmektedir?

Balâtü'ş-Şüheda mağlubiyetine rağmen müslümanlar daha sonraki senelerde Galler'e seferler düzenlemeye devam ettiler Ancak bu seferlerin hiçbiri daha ileri adımlar atılmasını temin edecek boyutta değillerdi Balâtü'ş-Şüheda ile müslümanların Avrupa'daki ilerlemeleri bir anlamda durmuş oldu Fakat bu duruşun asıl sebebi Balatüşşüheda değil içine düştükleri iç çekişmeler dolayısıyla fetih yerine fitneye yönelen müslümanların bizzat kendileri oldu
[Endülüs Müslümanları-1 TDV Ankara 1994 s 37-41] kaynağından alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



2 EMEVİLER DÖNEMİ (Emîrlik Dönemi 138-316/756-929; Hilâfet Dönemi 316-422/929-1031)
Emevîler'in Abbâsîler tarafından sona erdirilmesiyle Halîfe Hişam'ın torunlarından Abdurrahman b Muâviye Afrika'ya kaçtı ve 755 yılında da Endülüs'e geçti O sırada Endülüs'te vâli seçimi meselesi sebebiyle küskün bulunan Yemenliler Berberîler ve Mevâlî'nin desteğiyle kısa sürede mevcut yönetime karşı başarılı oldu Başşehir Kurtuba'ya girerek bağımsız emîrliğini ilân etti (138/756) IAbdurrahman vefâtından iki yıl evvel Kurtuba Ulucâmii'nin inşâsını başlattı Kendisinden sonrakilerce bu câmi tamamlandı ve yeni ilâveler yapıldı Arkasından hüküm sürenler sırasıyla şöyledir:
IHişam (172/788) IHakem (180/796) IIAbdurrahman (206/822) IMuhammed (238/852) Münzir (273/886) Abdullah (275/888) IIIAbdurrahman el-Halîfe (300/912) IIHakem (350/961) IIHişam (366-399/976-1009) yine IIHişam (400-403/1010-1013) IIMuhammed (399/1009) Süleyman (399/1009) yine Süleyman (403-407/1013-1016) Hammûdîler (408-413/1018-1022)VAbdurrahman (414/1024) IIIMuhammed (414-416/1024-1025) yine Hammûdîler (416-418/1025-1027) ve IIIHişam (418-422/1027-1031) Kurtuba'da hâkim olan idarî karmaşa karşısında halk hilâfeti lağvederek Endülüs Emevîleri hânedânını sürgün ettiler ve yeni yönetimi eşrâftan oluşan şûrâ heyeti üstlendi Böylece Endülüs Emevi Devleti de ömrünü tamamlamış oldu (422/1031)

3 MÜLÛKÜ’T-TAVÂİF DÖNEMİ (422-483/1031-1090)
Endülüs Emevi Devleti'nin yönetiminde ortaya çıkan otorite boşluğunun doğal bir sonucu olarak her bölgede irili ufaklı 20 küsür yerel hânedân bağımsızlıklarını ilân ettiler İçlerinden önemlileri şunlardır: İşbiliye (Sevilla) civarında Abbâdîler (1023-1091) es-Sağru'l-A'lâ bölgesinde Tücîbîler ve Hûdîler (1040-1142) Cehverîler (1031-1069) Tuleytula'da Zünnûnîler (1016-1085) Batalyevs (Badajoz) bölgesinde Eftasîler (1022-1094) Gırnata'da Zîrîler (1010-1090) ve diğerleri
Bu dönemde Endülüs siyasî hayatının temel karakteristiği emîrlikler arasında yaşanan kıyasıya çatışmalar ve düşmandan birbirlerine karşı toprak-haraç karşılığında yardım almalar oldu Bu durum Müslümanların zayıf düşmesine sebep olurken Hıristiyan İspanya devletlerinın da güçlenmesine dolayısıyla Reconquista'nın hızlanmasına sebep oldu Nitekim 1085 yılında Kastilya (Castile Castilla Kaştâle Kaştîle) Kralı VIAlfonso (el Bravo 1072-1109) Endülüs'ün en önemli ikinci büyük kenti olan Tuleytula'yı işgal etti Ancak bunun üzerine Müslümanlar Reconquista hareketinin farkına varabildiler Kendilerini Hıristiyan işgaline karşı korusun diye Kuzey Afrika'da (el-Mağrib) bir imparatorluk kurmuş olan Murâbıtlar'ın hükümdarı Yusuf b Taşfîn'den yardım istediler

Alıntı Yaparak Cevapla

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



4 ENDÜLÜS'TE MURABITLAR DÖNEMİ (483-540/1090-1147)
Endülüs'e Kuzey Afrika'dan gelerek Hıristiyanları bozguna uğratan ardından Endülüs'teki emîrlikleri tek tek merkezi idâre altında birleştiren ve ülkeyi Afrika merkezli devlete bir eyâlet olarak bağlayan Murâbıtlar'ın Endülüs'teki hâkimiyetleri döneminde Yusuf b Taşfîn'den (1106) sonra şu hükümdarlar idâreye geldi:
Ali b Yusuf (1143) ve Taşfîn b Ali (1146/1149) Murâbıtlar'ın yıkılışıyla Endülüs'te siyasî birlik tekrar bozuldu İkinci Mülûkü't-Tavâif Dönemi diye adlandırılan devreye girildi ve Hıristiyanlar yine Reconquista'yı gerçekleştirmek için uygun hale gelen ortamda harekete geçtiler

5 ENDÜLÜS'TE MUVAHHİDLER DÖNEMİ (540-645/1147-1248)
Murâbıtlar'ı devirerek yerine kurulan Muvahhidler Murâbıtlar gibi Kuzey Afrika'dan Endülüs'e gelerek kötü gidişâta bir süre daha dur diyebildiler
Muvahhidler'in Endülüs'te hâkim olan hükümdarları şunlardır: Abdülmü'min (541/1147-1163) Yusuf b Abdülmümin b Ali (1184) Yakub el-Mansur (1199) Muhammed en-Nâsır (1214) Yusuf el-Müstansır (1222) Abdülvahid b Yusuf ve İbnü'l-Mansur el-Âdil (1228) İdris el-Me'mun (1232) Abdülvâhid er-Râşid (1242) Ali es-Saîd (1248) ve Mürtezâ li Emrillah (1267) Kuzey Afrika'daki devletleri iyice zayıflayan Muvahhidler kendilerine karşı oluşan isyanlarla uğraşırken dağıldılar ve yerine Merînîler ve Hafsîler gibi yeni devletler kuruldu Endülüs'te bunu değerlendirenler ise her zamanki gibi Endülüslülerin zaaflarını sabırla gözetleyip değerlendiren İspanyol Hıristiyan devletleri oldu
Endülüs'te Muvahhidler'in hâkimiyeti 1238 yılında İbnü'l-Ahmer'in Endülüs topraklarına hâkim olmasıyla bilfiil 1242 yılında Halîfe Abdülvâhid er-Reşîd'in ölmesiyle ise şeklen de sona ermiştir


6 GIRNATA BENÎ AHMER EMÎRLİĞİ (NASRÎLER) DÖNEMİ (636-897/1238-2 Ocak 1492)
İberya Yarımadası'ndaki Hıristiyan devletleri İspanya ve Portekiz'in hızlı işgal hareketlerinden Muhammed b Nasr sayesinde ancak Endülüs'ün Güney doğusundaki İlbîre'den Rûnde'ye (Ronda) kadar uzanan sâhil şeridi kurtulabildi Çok ağır siyasî şartlara rağmen iki buçuk asrı aşkın bir süre Endülüs'te İslam hâkimiyetini temsil eden Nasrîler bu varlıklarını esnek bir diplomatik siyâset takip etmeleri sayesinde koruyabildiler Ancak son zamanlarında iç karışıklıklara sürüklenince onlar da yok olmaktan kurtulamadılar
1479 yılında Kastilya-Leon Kraliçesi IIsabel (la Catolica 14174-1504) ile Aragon (Ergûn) Kralı IIFernando'nun (el Catolico 1479-1516) evlenmesiyle İspanya birliği sağlandı ve Hıristiyan yayılması hızlandı Sonuçta 2 Ocak 1492 tarihinde Gırnata'daki son Müslümanlar da teslim olmak zorunda kaldılar ve böylece Müslümanların İberya Yarımadası'nda 800 yıla yakın süren siyasi varlıkları sona ermiş oldu

Endülüs'ün Yıkılış Süreci Üzerine Geniş Değerlendirmeler İçin tıklayın


7 ENDÜLÜS'TE İSLAM HAKİMİYETİNİN SONA ERMESİ ÜZERİNE
HIRİSTİYAN HAKİMİYETİNDE KALAN MÜSLÜMANLAR (Müdeccenler Moriskolar Moorlar/1492-1609)
1492 yılı başındaki siyasi ölümün ardından İspanya'da kalan Müslümanlar kısa süre sonra ya zorla Hıristiyanlaştırıldılar ya sürgüne ya da engizisyon ve katliama maruz kaldılar Hıristiyanlığı zorla kabul edenler bile büyük sıkıntı ve işkencelere mâruz bırakıldılar Nihayet Endülüslü Müslümanların son kalanları da 1609 yılında tamamen İspanya'dan çıkarıldılar Endülüs'ün kaybının o günden bugüne Müslümanlar üzerinde derin etkileri olmuş ve İslam edebiyatının çeşitli dallarında sıkça işlenen konulardan birisi hâline gelmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Endülüs Siyasi Tarihi

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Endülüs Siyasi Tarihi



III ENDÜLÜS DÖENMİNDE İSPANYA
_______________________________
Endülüs'e Karşı (Batıya) Haçlı Seferlerinin Başlaması ve Reconquista



750 Senesinde İspanya'nın kuzey batısında Asturias Krallığı'nın kuruluşundan itibaren Müslümanların Endülüs'ten kovulmaları Hristiyan İspanya'nın bir "megalo idea"sı olmuştur 756 senesinde Emevî Devleti'nin kuruluşu bu idealin önüne çok ciddi bir engel olarak dikilmişse de bu devletin 1031 senesinde yıkılması Hıristiyan İspanya'da özellikle de Asturias Krallığı'nın genişlemiş şekli olan Kastilya Krallığı'nda Müslümanların Endülüs'ten kovulmaları veya kendi ifadeleriyle "reconquista" fikrini şuur altından gün yüzüne çıkarmıştır

Nitekim Reconquista fikrine canlılık kazandıran Endülüs'teki değişimi göstermesi bakımından bu dönemde yani Mülûkü't-Tavâif döneminde Kurtuba'ya gelen bir Hıristiyan komutanın Müslümanları kastederek söylediği şu sözler dikkat çekicidir:
"Biz cesaretin dindarlığın ve hakkın hep Kurtuba halkı (Endülüslüler) ile birlikte olduğunu zannederdik Oysa ne görelim! Ne dinleri ne cesaretleri ne de akıllı önderleri var! Onların başardıkları gelişme ve zaferler aslında geçmiş hükümdarları sayesindeymiş Ne zaman ki bu hükümdarlar gittiler Endülüslüler'in gerçek yüzleri ortaya çıktı" ProfDr Mehmet Özdemir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.