08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fetih Müjdesi
Hacı Bayram-ı Velî hazretleri, Edirne’yi ziyaretinde Sultan II Murad Hân’la da görüşmüştü Sohbet esnasında Pâdişah, değerli misafirinden bir ricâda bulundu:
etih müjdesi[/url]
“Efendim, İstanbul’u almak istiyorum Ve Cenâb-ı Hakdan dâima bunu niyaz ediyorum Duânızı esirgemeyin!”
Hacı Bayram-ı Velî, bir süre tefekküre daldıktan sonra, şu cevâbı verdi:
“Hünkârım! Bu şehri sen alamayacaksın! Belki ben de göremeyeceğim İstanbul’un fethi, beşikteki şehzâde ile şu bizim köseye nasip olacaktır ”
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
Hacı Bayram-ı Velî hazretleri, bu sözleriyle, beşikte sallanan şehzâde Sultan Mehmet’i ve kendisinin dervişlerinden olan Akşemseddin hazretlerini işâret etmişti Ondan sonra Sultan II Murad Hân, bir daha İstanbul’u kuşatmaya kalkışmadı Ancak, oğlu Sultan Mehmet’i sık sık “Sen Ak Şeyh’le birlikte İstanbul’u alacaksın!” diye teşvikten geri durmadı
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
Fâtih Sultan Mehmet Hân, kuşatma sırasında, bir vezirini Akşemseddin’e gönderip, “Kalenin feth olmak ve düşmana zafer bulmak ümidi var mıdır?” diye sordurmuştu Murâkabeden sonra, şeyhin verdiği cevap şuydu: “Bu yılın Cemaziyel-evvel ayının yirminci Salı günü seher vaktinde inanç ve gayretle filân taraftan yürüsünler! O gün feth ola! Konstantiniye’nin içi ezân sesiyle dola!” Akşemseddin hazretlerinin, fetih yılını Kur’ân-ı Kerîm’deki “Beldetun tayyibetun” sözünden çıkardığı da rivâyet olunur Bu sözdeki harflerin ebced hesabıyla rakam toplamı 857 idi Hicrî 857 de, İstanbul’un fetih yılı olan Milâdî 1453’e denk geliyordu
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
|
|
|