Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
diş, iftarlar, kirası

İftarlar Ve Diş Kirası

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İftarlar Ve Diş Kirası



[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]

?tarlar ve diş kirası[/url]
Bundan elli beş altmış sene evvel zamanın padişahı (Sultan 2 Abdülhamid) birçok sebeplerle, Ramazanlara fevkalade ehemmiyet verirdi Evvela dindardı Bu mübârek ayı tes’id eder (kutlar), ona hürmet ederdi Muntazam oruç tutar, Kur’ân-ı Kerim okur, namaz kılar ve bunu böyle yapanlara ayrıca para verir, severdi Mübârek ayın gelmesinden evvel kilercibaşıyı çağırır,ona emirler verir, sofralar ve yemekler ve her akşam iftara davet ettiği verilecek iftariyeler üzerinde zihin yorar, âdeta mönüleri kendisi hazırlardı

Bundan elli beş altmış sene evvel zamanın padişahı (Sultan 2 Abdülhamid) birçok sebeplerle, Ramazanlara fevkalade ehemmiyet verirdi Evvela dindardı Bu mübârek ayı tes’id eder (kutlar), ona hürmet ederdi Muntazam oruç tutar, Kur’ân-ı Kerim okur, namaz kılar ve bunu böyle yapanlara ayrıca para verir, severdi Mübârek ayın gelmesinden evvel kilercibaşıyı çağırır, ona emirler verir, sofralar ve yemekler ve her akşam iftara davet ettiği verilecek iftariyeler üzerinde zihin yorar, âdeta mönüleri kendisi hazırlardı Saray-ı hümâyununda iftara gelecek
misâfirlerin hizmetine verilecek olan sofracıların elbiselerine kadar meşgul olur, alaturka setre mi yoksa redingot mu giymelerini münâkaşa ederdi Ve hele bu adamların fevkalade temiz olmalarını isterdi Çok titiz ve hem de temizdi bu padişah O kadar ki iftariye olarak kendi göndereceği çil altınlarıtekrar yıkattırır, kurutturur, gözünün önünde kırmızı atlas keselere koydurtur, ağızlarını mühürlettirirdi Saray-ı hümâyuna iftara gitmek için davet vaki olmazdı Amma gidecekler aşağı yukarı zamanlarını bilirlerdi

Nâzırlar, kendilerine mahsus olan odada, diğer zevat da başkâtibi ve beylerin veya Kızlarağası’nın yahut mabeyincilerin veya yaverlerin odalarında kurulan sofralarda iftar ederlerdi Bu oda sâhipleri de odalarına verirlerdi Esasen kapıcılar alelusul saraya gelenlerin isimlerini yazmakla ve Mabeyn-i Hümâyun müdürüne ulaştırmakla mükellef idiler Her ne ise… Bunlar böyle olurdu

Padişah da iftara gelenlerin kimler olduğunu öğrenirdi Bu da böyle idi: Gelmeyenleri merak eder, hasta mıdırlar nedir diye tahkik ettirirdi Bilâsebep gelmeyenler olursa şüphelenirdi Çünkü evhamı galipti İftara yahut muâyedeye gelmeyenleri nasıl buluyor, ne zaman görüyor, anlıyor diye herkes hayret ederdi En yakınları bile…
İkinci kâtibi olan kayınpederimden “Bu padişahın, değil insan, çerçöp bile gözünden kaçmaz, Allah belalarını versin casusların, adamcağıza rahat vermezler ki” mülâhazasını belki yüz defa işitmişimdir Bir defasında “Çerçöp ne demektir” diye sormuştum

“Onu da sen anla” demişti Ramazan'da Sultan 2 Abdülhamid’i saray ve iftarlar ve iftâriyeler meşgul ediyorsa
iftara gidenleri de alacakları “âtiye-i seniyeler, iftâriyeler” meşgul ederdi Acaba daha mı çok, yoksa az mı olacak? Tabiatıyla hele paraları aldıktan sonra o enfes yemekler daha kolay Hâzım olunurdu
• Evvel Zaman İçinde İSTANBUL RAMAZANLARI adlı kitaptan alınmıştır

İRFANMEKTEBİCOM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.