Prof. Dr. Sinsi
|
Cihan Hakimiyeti..
Dört yüz sene içinde küçük bir beylikten cihana hükmeden koca bir imparatorluğa dönüştü Osmanlı Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethi için aylarca uyumadı Yavuz Sultan Selim insanı iliklerine kadar kavuran çölü ordusuyla 13 günde geçti Yeniçeriler, Akıncılar "Allah, Allah" diye koşardı savaşa, huşu içinde, korkusuzca Ulubatlı Hasan vücuduna isabet eden oklara rağmen kalenin burcuna bayrağı dikti Hiçbir fetih kuru bir cihangirlik davası uğruna değildi Sadece ilây-ı kelimetullah için savaş verilirdi Onların herşeyleri; ama herşeyleri Allah içindi
ihan hakimiyeti [/url]
Başta Allah'ın bir Mürşidi, ona bağlı padişahı ve bu şekilde uzanan bir zincir içerisinde Âdem-i Merkeziyet sistemi her alanda Allah'a itaati temsil etti Yıldırım Bayezid'in ordusunun savaşlarda yıldırım gibi hareket etmesinin sırrı, ordunun yüzde yüz itaatinden başka bir şey değildi Osmanlı ordusu her zaman seri hareket ederdi
Osmanlı bir zaman dünyayı titretti Yüzde yüz Allah'ın emrinde bir devletten başka ne beklenebilirdi İtaat, gayret, himmet, nusret Osmanlı'yı Nizam-ül Alem haline getirdi
Nizam-ül âlem, Osmanlı'nın tanıtıcı vasfıdır Osmanlı, nizam-ül âlemdi; yani âleme yön verendi Âlemin, bütün dünyanın nizamını temin etmekle, Osmanlı kendisini vazifeli görüyordu Nerede, hangi millet bir diğerine haksızlık etmişse, bu Osmanlı tarafından duyulduğu anda; Osmanlı derhal müdahale ederdi oraya Haklının hakkını verdirene kadar savaş devam ederdi Nizam-ül âlem olmak bu demektir Âlemin nizamı, Osmanlı'dan sorulurdu Yükselme devresi boyunca Osmanlı buydu
Her geçen gün Allah'a biraz daha bağlanan, Kur'ân'ı bütün boyutlarıyla yaşayan, ruhlarını, vechlerini, nefslerini, iradelerini Allah'a teslim etmiş; akıncılar, yeniçeriler, Allah'ın askerleri, Allah'ın göklerdeki ordularıyla beraber savaş verirlerdi
Öyleyse böyle bir dizaynda bu insanlar; nizama, âleme örnek olmuşlardır Osmanlı, her gittiği yere adalet götürmüştür Osmanlı, muhteşem bir Âdem-i Merkeziyet Sistemi'ni devreye sokmayı başarmıştır Uç beylikleri, beylikler, beylerbeyliği bu Âdem-i Merkeziyet Sistemi'nin anahtarıdırlar Haslar ve tımarlar, fethedilen ülkelerin bir nevi sahibi olmayı ifade ederdi
O sahip olunan, Osmanlı ordusunun akıncılarıyla elde edilen yerler, onların müdafaası, akıncılara aitti Ve oranın beyi, akıncıların başındaki kişiydi Devlete vergisini verirdi; ama o yerin sahipliği ona aitti Osmanlı adına o yeri işgal eden kumandan, o arazinin sahibi olarak fermanla sahipliğe ulaştırılırdı Belli bir sayıda akıncı beslemekle görevliydi ve sefere çıktıkça yeni yerlerin tımarlara, haslara, zeametlere katılmasıyla Osmanlı memaliki devamlı büyüyor, adalet bütün dünyaya yayılıyordu
Sevgili okuyucular, akıncı deyip de geçmeyin En az üç lisan bilen muhteşem cengâverlerdi bu insanlar Sadece Allah için yaşarlardı Hayatlarını Allah'a vakfetmişlerdi Öyleyse, padişahın bu insanlara ne kadar değer verdiği, bizi alâkadar ettiği için tarihimizin arasından çıkarttık ikinci Murat'ın Evrenos Bey'e gönderdiği mektubu Orada bir beylerbeyine padişahın bir fermanı var O fermanda Osmanlı'nın bütün ruhu anlatılmaktadır
Sevgili okuyucular, Osmanlı yalnız i'lây-ı kelimetullah için (Allah kelimesinin ilelebet devam etmesi için) fetih yapardı Yani fethin arkası, mutlaka adaletti Adaletsiz ülkelere adaleti getirebilmek Ve başarı her zaman geçerli idi Osmanlı, bu vasfını devam ettirdiği sürece, tarihinin en parlak çağlarını yaşamış, nizam-ül âlem olmakta devam etmiştir
Ne zaman ki saraya Allah'ın mürşidlerinin yerine cinci hocalar girdi ve ilm-i nücumla, artık şeytanla ilişkiler kurulmaya başlandı Osmanlı o noktadan itibaren duraklama devrine, daha sonra da gerileme devrine girdi
Sevgili okuyucular, Osmanlı için bir korkunç dizayn söz konusu oluyor Bu devirde Osmanlı, tarihî kişiliğini yitirmiştir ve "Nizam-ül Âlem" olmaktan, "Nizam-ül Cedide", yeni nizama geçmiştir Osmanlı Ve İbrahim Paşa (bir devşirme Paşa'dır) hâlâ tarihçilerin bilinmeyen sebeplerle diye kapalı tuttuğu bir dizayn içersinde, bütün akıncıları birbirine katar düşmana kırdırmayı başarmıştır Sevgili okuyucular her zaman bütün orduların içinde hainler bulunur
Kısacası Allah'a ve onun mürşidlerine itaatleri sayesinde aleme nizam verir hale gelen Osmanlı, mürşidlerin yerini cinci hocaların almasıyla şeytanın adamlarının elinde günden güne eridi gitti
|