Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bayburt, gelenek, görenekleri

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




Yöre Mutfağı


Yemekler kültürümüzün bir parçası olarak asırlardan beri devam eden geleneksel bir yapının günümüzdeki uygulamasıdır Bayburt yöresel yemeklerinde görülen genel özellik, un ve una bağlı yemeklerle, etli yemeklerin sebze ve zeytinyağlı yemeklerden çeşit olarak daha fazla oluşudur İl yemeklerinin bazıları; tel helvası, tatlı çorba, galaçoş, ekşi lahana, lor dolması, yalancı dolmadır

Tel Helvası



Kullanılan Malzemeler : 250 gr Tereyağı, 3 su bardağı un, 1 Kg Toz şeker, 1 adet Limon

Hazırlanışı :1 Kg şekere, 2 su bardağı su konulup kaynatılır Üzerine bir miktar limon sıkılır Şeker hafif kırmızı renge gelince bir kaşık kadar bu şekerli sudan soğuk su içerisine dökülür, katı hale (ağda) gelirse helvanın ağdası olmuş demektir 250 gr yağla kavrulan un büyükçe bir tepsi içerisinde soğutulur, soğutulan ağda beyaz bir renk alıncaya kadar çekip uzatılarak yoğrulur sonra iki ucu birleştirilerek simit şekline getirilir tepsideki soğutulmuş, kavrulmuş un içerisine konur üzerine kavrulmuş un dökülerek üç dört kişi ta rafından kenarlara doğru çekilerek halka büyütülür bu halka ikiye katlanarak küçültülerek tekrar aynı işlem yapılır, katlar incelinceye kadar devam edilir, tel tel olan katlar kopartılarak servis yapılır




Süt Böreği


Kullanılan Malzemeler:1 su bardağı süt veya yoğurt, 1 su bardağı su, 1 su bardağı Tereyağı, 3 adet yumurta, 250 gr Kavrulmuş fındık, 3 su bardağı süt (şerbet için:2 su bardağı Toz şeker, 1çay kaşığı Karbonat yeterince un)

Hazırlanışı : Yumurta, bir su bardağı süt veya yoğurt, su, karbonat ve tere yağı karıştırılır Üzerine un ilave edilerek baklava hamuru gibi bir hamur yapılır 14,15 parçaya ayrılıp 15 dakika kadar dinlendirilir, ince olarak açılan yufkalar yağlanmış tepsiye teker teker dizilir Her üç dört yufka arasına dövülmüş fındık serpilir Bu şekil de bütün hamur bitinceye kadar yufkalar açılıp tepsiye serilir Yufkaların açılması tamamlandıktan sonra istenilen şekilde kesilip üzerine biraz tereyağı dökülür ve orta sıcaklık da bir fırında hamur pembe renk alıncaya kadar pişirilir Kızarmış börek fırından çıktıktan sonra, pişirilmiş süt üzerine şeker ilave edilerek tadı ayarlandıktan sonra elde edilen süt şerbeti ılık olarak üzerine dökülür

Sunum :Süt şerbeti döküldükten sonra bekletilmeden ılık olarak servis yapılır



Tatlı Çorba



Kullanılan Malzemeler :1 Kg kurutulmuş Kuşburnu veya-½ Kg Kuşburnu Marmeladı, 100 gr Kuru Üzüm, 1,5 Kg Toz şeker, ½ Kg Yarma (Gendime) 100 gr İncir (İstenirse), 100 gr Kuru Fasulye, 100 gr Kaysı, 100 gr Erik (istenirse) 250 gr Fındık, 1 su bardağı un ve tuz

Hazırlanışı: Kuşburnu iyice pişirilerek ezilir önce süzgeçten sonra elekten geçirilerek süzülür Başka bir kapta iyice pişirilen yarma ve yine önceden iyice pişirilen fasulye süzülen suya katılır, un su ile karıştırılıp bulamaç halinde üzerine ilave edilir bir taşım kaynatılır Başka kapta diğer malzemeler (kayısı, üzüm, erik, incir) pişirilerek şekerle birlikte karışıma ilave edilir ve bir taşım kaynadıktan sonra, soğumaya bırakılır İyice soğutulan tatlı çorba üzerine dövülmüş fındık serpilerek servis yapılır


Kesme Çorba



Kullanılan Malzemeler :200 gr Y Mercimek, 1 ad Yumurta, 2 yemek kaşığı salça, 1 ad Soğan (orta), 100 gr yağ, 1su bardağı un, Yeterince su, tuz, bir miktar Dargın (istenirse )

Hazırlanışı :Un içerisine su, tuz, yumurta konularak katı bir hamur yoğrulur, biraz bekledikten sonra hamur açılır, makarna gibi ince ince kesilir Diğer taraftan mercimek iyice pişirilir doğranan soğan yağla pembeleştirilir Dargın, salça, su katılır üzerine mercimek ilave edilir kaynatılır, üzerine kesilen çorbalık hamurlar karıştırılır Bir kaç taşım kaynatıldıktan sonra servis yapılır



Galacoş



Kullanılan Malzemeler:250 gr Yeşil Mercimek, 200gr Tereyağı, ½Kg Kıyma, 1 adet soğan (irice), 2 kaşık salça, 250 gr Gurut (Kurutulmuş Ayran süzmesi) veya yoğurt süzmesi

Hazırlanışı: Mercimek, et,soğan,salça ve yağ ile birlikte, mercimek suyu çekinceye kadar pişirilir Diğer taraftan Gurut (Kurutulmuş Ayran süzmesi) veya yoğurt süzmesi sulu bir kıvama gelinceye kadar sıcak suyla ezilerek kaynama noktasına kadar ısıtılır Kaynamamasına özen gösterilir, kaynama olursa çökelek haline gelir ve kullanılamaz, hazırlanan bu eriyik önceden tabağa doğranan bayat ekmekler üzerine dökülür Üzerine de bol yağlı mercimek ilave edilerek servise sunulur


Ekşi Lahana



Kullanılan Malzemeler: 250 gr parça et veya kavurma, 1 kg ekşi lahana (Salamura) 1 su bardağı bulgur, 2 yemek kaşığı böbrek yağı, 1 adet kuru soğan (orta), 1çay kaşığı kırmızı biber, 2 yemek kaşığı salça (domates), 1 tutam tuz

Hazırlanışı: Su ile et yaklaşık 20 dakika haşlanır Önce üzerine bulgur ilave edilerek bir taşım kaynaması sağlanır, sonra küçük küçük doğranmış ekşi lahana eklenir Bir başka kapta soğanlar pembeleşinceye kadar yağ,kırmızı biber, salça karıştırılarak pişirilir Bu karışım ekşi lahananın içerisine konulur, kavurma ile pişiriliyorsa bu aşamada ilave edilir ve yaklaşık 45 dakika pişirilir Bir müddet dinlendirildikten sonra servis yapılır


Lor Dolması



Kullanılan Malzemeler: 1 kg taze lor (çökelek), 1 su bardağı bulgur, 2 adet yumurta, 1 su bardağı süt kaymağı, 4 kaşık tereyağı, dargın, 1 kg pancar yaprağı veya evelik, 1 demet taze soğan (kuru soğanda olabilir ), Tuz

Hazırlanışı: Yapraklar yumuşaması için kaynar suda bir taşım haşlanır Taze lor içerisine yumurta süt kaymağı, haşlanmış bulgur, ince doğranmış taze soğan, yeteri kadar tuz ve dargın konularak yoğrulur Daha sonra istenilen büyüklükte sıkılarak yaprağa sarılır Yağlanmış tepsiye düzgün bir şekilde dizilir üzerine yarım çay bardağı süt veya su ilave edilerek orta sıcaklıktaki fırında pişirilir Servis yapılırken üzerine eritilmiş tereyağı dökülür


Yalancı Dolma



Kullanılan Malzemeler: 1/2 kg lahana yaprağı, 2 su bardağı bulgur, 250 gr parça et veya kavurma, 2 yemek kaşığı salça, 150 gr tereyağı, 2 çorba kaşığı un, 1 adet kuru soğan (büyük), tuz ve kırmızı biber

Hazırlanışı: Önce bulgur, pilav gibi pişirilir,lahana yaprakları ise sıcak su ile haşlanır, pişirilmiş bulgur içerisine 2 çorba kaşığı un katılarak karıştırılır, dolma içi hazırlanarak haşlanmış yapraklara sarılır Başka bir kapta soğan pembeleşinceye kadar kızartılır üzerine parça etler eklenerek pişirilir,sonra dolmalar eklenir kavurma ile pişiriliyorsa dolma ile birlikte kavurmalar konulur, 2 bardak su ilave edilerek bir kaç taşım pişirilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




Kız İsteme

Evlenme çağına gelen oğullarını evlendirmeye karar veren ailede, oğlanın annesi akrabalarından birkaç kişiyi de yanına alarak evlenme çağında kızı olan evlere veya tavsiye edilen kız evlerine giderek kızlarına bakarlar Baktıkları kızlarda güzellik, güzel ahlak, el becerisi ve benzeri meziyetler ararlar Özellikle kız bakmaya sabah erken gidilir, kızın tertip, düzenine ve çalışkanlığına bakılır Kız beğenilirse ayrıca yakınlarıyla birkaç defa gidip baktıktan sonra istemeye gidilir Oğlanın annesi ve yakınları kızı annesi ve yakınlarından isterler Eğer kızın ailesi verme taraftarı değilse, kızımız küçük diyerek işi geçiştirirler Kızı verme taraftarı iseler kızın annesi bir kaç gün müsaade isteyerek babasına ve büyüklerine soracağını belirtir

Oğlan tarafı bir kaç gün sonra tekrar giderek kızı ailesinden bir kez daha isterler Kızın annesi “Allah yazmışsa ne diyelim “diyerek işi erkeklere bırakır Bu durum kızın verildiğine işarettir Oğlan tarafından bir grup erkek kızın babasını ziyarete giderek bir de kızı babasından isterler Babası da kızı verecekse “Allah yazmışsa ne diyelim, her iki tarafa da hayırlı uğurlu olsun” der Bunun üzerine kız istemeye giden erkekler kızın babasından pusula (kız için oğlan tarafından isteklerini belirten liste) isteyerek, kızın babasının yanından ayrılırlar (Bu pusulaya aynı zamanda kesirde denir) Kız tarafı Altın, Mobilya, En (Elbiselik kumaş) ve varsa diğer isteklerde bulunur

Oğlan tarafı pusulayı fazla bulursa, istekler üzerinde anlaşmaya çalışılır, anlaşamazlarsa bu iş biter Anlaşılır veya direk kabul edilirse, kahve içme günü tespit edilir Kahve günü sabahı oğlan tarafı şeker, kolonya, lokum, sigara ve kahve gönderir Kız tarafının tespit ettiği bir mahalle odasında kahve içmek için erkekler toplanır (Buna aynı zamanda Tatlı kahve denir) Burada oğlan tarafının yaşlı temsilcileri kızı tekrar isterler, kız tarafı da verdiklerini belirttikten sonra kahve içilir Şeker, lokum ikram edilir Sonra bir tepsinin içinde oğlanın babasına veya ailenin büyüğüne tekrar bir kahve daha gelir Oğlanın babası veya ailenin büyüğü kahveyi içtikten sonra ikram yapan gençlere verilmek üzere tepsiye bahşiş bırakır Sonra topluluk huzurunda Kız ve Oğlan vekili hocanın yanına oturarak dini nikah yapılır Dua edilir ve topluluk dağılır

Nişan

Nişan günü tespit edildikten sonra Nişan için gerekli olan Malzemeler, nişan ve nikah kıyafetleri, hamam takımı, Ayakkabı, çanta, terlik ve kızın yakınlarına hediye vs alınır Alınan bu eşyalara nişan ile selesi oğlan evinde serilir komşu ve yakınlara gösterildikten sonra kız evine gönderilir Gelen sele kız evinde tekrar serilerek komşulara ve yakınlara gösterilir

Nişan günü oğlan tarafı kız tarafına gider önce yemek yenir, sonra kızın yüzüğü ve takıları takılır eğlenilir ve topluluk dağılırKız tarafı oğlanın yakınlarına tatlılık olsun diye nişana gelenlerle bir tepsi baklava gönderirler Nişandan sonra kız tarafı gelen nişan selesinin karşılığı olarak damat ve yakınlarına hediye gönderirler Buna, nişan selesinin geri dönmesi denir Bir müddet sonra oğlan tarafı peştim bal hamamı yapar

Hamamda gelen davetlilere kız tarafından çörek, oğlan tarafından da meyve dağıtılır, eğlenilir ve oynanır Nişanlılık süresi içinde tespit edilen bir gün, kız evine nikah memuru götürülerek kız, oğlan ve her ikisinin şahitleri huzurunda sade bir törenle resmi nikah yapılır Tatlı kahve ile düğün arasına eğer Ramazan rast gelirse ramazanın on beşinci gecesi oğlan tarafından bir gurup, kız tarafına gider altın ve hediyeler götürür eğlenilir ve sahur yemeği yenilerek
dönülür buna on beşi denir

Ramazan Bayramında altın hediye vs gönderilir Kurban bayramında ise koç süslenir, koçun boynuna lira, bilezik veya beşlik takılır, diğer hediyelerle birlikte kız tarafına gönderilir




Düğün

Düğün günü kararlaştırıldıktan sonra, çarşıya çıkılır Gelinlik, çeşitli kıyafetler alınır, Kızın annesine “süt hakkı” adı altında bir hediye ve ayrıca yakınlarına da değişik hediyeler alınır altınlar önce oğlan tarafında gösterilir, sonra sandığa konularak kız evine gönderilir Kıza giden çerez sandığa bakmaya gelenlere dağıtılır Düğünden 15 gün öncesinden başlayarak, kız yakınları tarafından yemeğe alınır ve bu yemeklerde çeşitli eğlenceler yapılır, buna “kınaya çıkarma” denir Düğünden bir kaç gün önce kızın çeyizi yakınları ve arkadaşları tarafından yıkanır, ütülenir ve serilir Sonra çeyiz yakınlara ve komşulara gösterilir,Mahallenin muhtarı, hocası kız evine giderek bütün eşyaların fiyatlarını tespit ederek bir liste çıkarırlar,buna “çeyiz yazma” denir Giden guruba şerbet ikram edilir Yazılan çeyiz toplanır, sandığa yerleştirilir ve eşyalarla birlikte sandıkta oğlan evine götürülür

(Sandık evden çıkarılmadan kız tarafında bir çocuk sandığın üzerine oturarak bahşiş alır) Gelen çeyiz kız tarafından gelen hanımlarca kızın geleceği eve serilir, yerleştirilir

Düğünden iki gün önce gelin hamamı yapılır Hamamdan sonra gelin kız sağdıcının evine gider o gece sağdıcın evinde yatar, Eğlenir oyunlar oynanır Ertesi gün kızın evine gidilir ve o gece kız evinde baş örme (Kına gecesi) yapılır Yemekler yenir, oyunlar oynanır, eğlenilir

Bu arada gelin içeriye girer yengelerden biri gelinin ayağına ayak eni serer, gelin ve sağdıçlar ellerinde mumlar, büyüklerle ve oğlan evinden gelenlerle görüşür ve kenara çıkar Ayak eni toplanır baş sağdıca sağdıç eni asılır Kaynana ve oğlan evinden bir kaç kişi geline para ve pul serperler, Takılar takılır Bitince takan kişi arkaya geçerek gelinin başını tutar ve kaynana baş parası verir Oğlan tarafından gelenlerden, baş sağdıca el parası toplanır, Oyunlar oynanır eğlenilir Oğlan evi izin ister gider Oğlan evinin genç kızlarından bir kaç tanesi kalır Eğlenceye başlanır Geç saatte gelin kızın eline, sağdıcı tarafından kına yakılır kına yakımı sırasında gelinin ağlaması gelenektir

Türküler söylenerek özellikle gelin ağlatılır Kına gecesi türkülerinden örnekler:


Benim elim ak mendile sarılsın
Güleç yüzüm, tatlı dilim sorulsun
Sen anam, sen babam, kınam kutlu olsun
Hem orda, hem burda, dilim tatlı olsun
Gelin arkadaşlar kınam ezilsin
Anam bacım başucuma dizilsin
İlk ayrılık gözümden yaşlar süzülsün
Sen, anam, sen babam, kınam kutlu olsun
Hem orda, hem burda, dilim tatlı olsun

Diye devam eden türküler söylenir, oyunlar oynanır Kız evinde kına gecesi olurken, oğlanın baş sağdıcının evinde de sağdıç (Sıra) gecesi yapılır Sağdıç yemeği yenir, oyunlar oynanır, eğlenilir Sabah namazından sonra hamama gidilir, hamam çıkışı yan sağdıcın evinde kahvaltı yapılır ve eve gelen berber, damadı ve sağdıçları tıraş eder Tıraştan sonra kız tarafından gelen bohçadaki kıyafetler giyilir, düğün için hazırlanan yere sağdıçlar tarafından damat götürülür, düğün yemeği yenir, barlar oynanır ve eğlenilir

Mahallenin ileri gelenleri, tanıdıklar ve akrabalar, gelini almak için arabalarla dünürcü giderler Giden dünürcülere kız tarafında şerbet ikram edilir Dünürcülerden gençlere şerbet parası toplanır Kızı evinden çıkarırken kardeşi kapıyı tutar ve ona kapı parası verilir Topluca Allahaısmarladık denir ve gelin arabaya bindirilir Gelin eve girerken ayağının altına bardak konularak kırdırılır, yüzüne ayna tutulur, kolunun altına kurân verilir, başına damat tarafından para ve çerez serpilir

Gelin içeri alındıktan sonra damat arkadaşları ve sağdıçlar tarafından davul zurna eşliğinde getirilir Kapının önünde bir süre oynadıktan sonra damat içeri atılır, dışarıda kalan arkadaşlarına kız tarafından gelen kurabiyeler dağıtılır, daha sonra topluluk dağılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




Yerel Seyirlik ve Eğlence Türü Oyunlar

Yurdumuzun her yöresinde olduğu gibi, Bayburt’ta da o yöre insanlarının fikir ruh ve mizahi açıdan zekâsını ortaya koyan bir çok oyun vardır Oynanan oyunlar, belli bir yaş gurubunca oynanır ve o guruba hitap eder Bayburt’ta oynanan seyirlik ve eğlencelik türü oyunlar üç ana bölümde incelenebilir :

Çocuk Oyunları

Oyunları mahalle veya köyün boş bir sahasında oynanır Genelde oyunları tümünde “ebe” diye tabir edilen ve oyunu yöneten bir çocuk bulunur Ebe oyunun ceza , ödüllenmesi ve akışını yönlendirir Yörede oynanan çocuk oyunlarından bazıları şunlardır:
1-Alda vur
2-Arabir
3-aşuh oyunları
4-Kırdı-kırdı
5-Tugara gördüm
6-Konç
7-Lep
8-Tıka
9-Yersiz
10-Bilye oyunları
11-Emen
12-Gubbe
13- Haray
14-Deveci vb



Tugara Gördüm

Oyuncu sayısı en az sekiz olmalıdır Oyuncular iki gruba ayrılır Oyun daha ziyade Ramazan gecelerinde oynanır Oyuncuların haricinde bir de hakem vardır Oyuncu grupları arasında yazı tura atılarak ebe grup seçilir Hakem ebe grupla kalır Burası emendir Diğer grup kaçarak saklanır Bir müddet sonra hakem ”azed ederim” diye bağırır, ebe grup saklanan arkadaşlarını aramaya koyulurlar
Hakem ebelerin bulundukları yeri saklanan arkadaşlarına yüksek sesle bildirir Mesela “cami önündeyiz, falan sokağa giriyoruz” vs gibi Ebe grup, gizlenen arkadaşlarından birini görürse “Tuğara gördüm Gördüm” der emene doğru koşar Görülen oyuncu yanmış olur Saklanan oyuncular ebelere görünmeden sırtlarına atlamaya çalışırlar Ebeyi yakaladıklarında emene kadar binerler Şayet ebeler saklanmış olan arkadaşlarından önce emene koşarlarsa diğer çoğunluğa bakılır Çoğunluk ebelerde ise, ebe grubu değişir, diğer grup ebe olur, oyun tekrarlanır



Kadın Oyunları

Kadınların özellikle genç kızlarımızın kendi aralarında oynadıkları bu oyunlar önemli günlerde sergilenir Oyunlar genel olarak kuralları ve kültür öğelerinin ışığı altında oynanır Genç kızların ve kadınların sundukları oyunları yaşlılar izleyici olarak takip ederler Kına gecelerinde oynanan oyunlar genellikle damat tarafından gelen ve “Yenge” tabir edilen kişilere yönelik olarak düzenlenir ve yengeler tarafından oyun düzenleyenlere bahşişler verilir Ayrıca Bayburt’ta insanları bir araya getiren önemli günlerin bazılarında”herfene” diye tabir edilen bir buluşma şekli vardır Mesela genç kızlar herhangi bir günde kendi aralarında anlaşmak suretiyle herkes kendisine uygun hazırladığı yiyecekleri getirerek eğlence düzenlenir Bu günkü bayanların kendi aralarında “gün” diye ifade ettikleri olay Bayburt’ta yıllardan beri eski bir Türk geleneği olarak “Herfene” adı altında devam etmektedir

Bazı kadın oyunları:
1-Yüzük bulma
2-Mendil kaybetme
3-Nesi var
4-İs
5-Hoca vb


Erkek Oyunları

Erkek oyunları da diğer oyunlar gibi belirli kaideler içerisinde oynanır Genellikle önemli günlerde mahalle veya köyde bir araya gelen gençler eğlenmek, hoş vakit geçirmek amacı ile oyunlarını sergilerler Erkek oyunlarında oyunlar oynanırken “ebe” veya “delikanlı başı” oyunları yönetir ve yönlendirir Oyun alanında bulunan herkes oyuna katılır ve oyun sonunda verilen cezaya kimse itiraz etmez Eğer verilen ceza ağır ise delikanlı başı veya orada bulunan en yaşlı kişinin hakemliğinde ceza hafifletilebilir

Gençlerin oyunlarına örnek verecek olursak;
1-Herkes benim gibi olsun
2-Dişçi
3-Kabak
4-Berber
5-Vız-dız
6-Sivdi-sivdi
7-Karalı
8-Bezir çıkarması
9-Minder altı
10-Kalaycı ve körüğü Cirit vb



Cirit


Gençlerin oynadıkları oyunları sayarken, onların büyük tutkusu ata yadigarı ciritten de bahsetmeden geçilmeyeceğine inanıyoruz, Ata sporlarımızdan biri olan cirit yıllardan beri Bayburt’ta oynanmaktadır Uzun zaman boyunca, geleneksel bir kimlik içerisinde kendi koydukları ve oluşturdukları kurallarla yapılan cirit oyunu, günümüzde kurulan Atlı Spor Kulüpleri vasıtasıyla Geleneksel Spor Dalları Federasyonuna bağlı Atlı Cirit Müsabaka Talimatı doğrultusunda yürütülmektedir

Atlı cirit müsabakalarında her takım 7 asıl ve iki yedek atlı sporcudan oluşur Oyuna en az 7 Atlı sporcu ile başlanır Oyun 40 dakikalık iki devre halinde 80 dakika oynanır, 10 dakika devre arası verilir Oyun esnasında Atlı oyuncu sayısı 5’den aşağıya düşerse o takım yenik sayılır

Nizami 40x120 metre ebatlarında ki düzenlenmiş taşsız az kumlu sahalarda oynanır, ciritçi elinde 110 cm uzunluğunda, oval başı 3 cm den arkaya doğru 2cm olacak şekilde hazırlanmış ahşap sopa (Değnek ) kullanır Değneği at üzerinde ki oyuncu rakip oyuncuya atar Değneğin diğer at üzerinde ki rakip oyuncuya deymesi, rakip oyuncu tarafından tutulması, rakip oyuncunun arkadaşlarının değneği atan oyuncuya hamle yapması,ata kasten değnek vurulması, ciritçinin atına haşin davranması belirli puanlamayı gerektirir


Aşuh (Aşık) Oyunları

Tarihi çok eski bir çocuk oyunu olan ve günümüzde artık çocukların pek oynamadığı aşuk’tan bahsetmenin kültür değerlerimiz açısından önemli olduğuna inanıyoruz, şöyle ki oyunda geçen bir takım deyimler Kaşgarlı Mahmud’un 1068–1072 yılları arasında yazdığı bilinen Divan ü lügat-it Türk’te geçmektedir

Koyun, keçi, oğlak ve küçük danaların ayaklarından çıkan aşıklar,çocuklar için birer oyun aracıdır Aşıklar genelde boya ile boyanır,sağa ların belleri bakır telle sarılır ve ortaları delinerek ağır olması için kurşun akıtılır “Sağa” tabir edilen ağır ve büyük aşıklar oyuncunun elindeki seçilmiş aşıktır, her oyuncunun bir sağa’sı vardır

Sokakta veya evlerin damlarında oynanan, aşuk oyunlarını sadece erkek çocuklar oynar Aşukların yüzleri çig, şeg, tög, mire, alçı gibi isimler alırlar Bir daire içerisine dizilen aşıklar bir kaç metre uzaktan sağalarla atılarak daireden dışarıya çıkarılmaya çalışılır, bu oyuna “çızı oyunu” denir Çizgi dışına çıkarılan her aşuk, çıkaran oyuncuya ait olur Aşuk çıkaramayan oyuncu, oyunu rakibine bırakır, böylece aşukların tamamı daire dışına çıkıncaya kadar oyun devam eder:

Aşukları biten çocuğa “Uduzdu” denir Bu oyundan başka “Mire” diye tabir edilen birbaşka oyun şeklinde ise ortaya oynayan oyuncu sayısı kadar aşuk dizilir Dizilen bu aşuk kümesine bir kaç metreden sağa denilen aşukla şeğleme yapılır Aşuk “mire” gelirse kümenin olduğu yerden bunu vurmak için diğer oyuncular sağalarını atarlar,vuran çocuk diğerlerden birer aşuk alır mire gelen sağa vurulamazsa sahibi diğer oyunculardan birer aşuk alır Şeglenen aşuk mire gelmezse diğer oyuncularda küme etrafında aşuklarını şeglerler sonra bir çocuk tarafından aşık kümesine sağa İle atış yapılır küme dağılırsa sağanın yüzlerine uyan aşuklar, oluşuncaya kadar vurulur Sonra tekrar küme kurulur kazanan oyuncu arkadaşlarından birer aşuk alır oyun böyle devam eder

Alıntı Yaparak Cevapla

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




Yöresel Kıyafetler


Kadın Kıyafeti

Başta: Eski Bayburtlu kadınlar başlarına “TEPELİK” takarlardı Özellikle maddi durumu yerinde olan ailelerde bu tepelikler altınlarla süslenirdi Yine kadınlar, başlarına çevresi “ÇIRNAKCA” tabir edilen oyalı pullu bir yazma diğer adıyla çit örterlerdi Bunlar muhtelif renklerde olurdu

Gövdede: İçte köynek, onun üzerine işlik ve üç etek veya bindallı, alta şalvar giyerlerdi Üç eteğin üzerine hırkaya benzer koyun yününden örme “DELME” diye tabir edilen bir giysi giyerlerdi Üç etek elbisenin yakası açık olduğunda göğsü ve iç çamaşırı örtmesi için bir önlük giyilirdi Kumaştan yapılan bu önlük boyundan bağlanarak, delmenin altından göğüs üzerine kadar inerdi Üç etek üzerine uç kısmı arkaya sarkık, bir üçgen teşkil eden, elde dokunmuş bir kuşak sarılırdı Bu horasan kuşağı Keşmir veya Lahuri şalı olurdu Ayrıca üç etek üzerinde peştamal da bağlanırdı

Ayakta: Kadınlarda ayaklarına çarık giyerlerdi Ekonomik durumu iyi olanlar “KALLOŞ POTİN” giyerlerdi



Erkek Kıyafeti

Başta: Eskiden başlarına “KEÇE KÜLAH, FES EBANİYE” adı verilen bir başlık örten Bayburtlu erkekler daha sonra Cumhuriyetle beraber bu özelliklerini bırakmışlardır Bugün halk oyunları ekiplerinde yer alan gençler başları açık olarak oyunlarını sergilerler

Gövdede:İçte köynek, üzerinde özel olarak yaptırılmış içlik giyilirdi İçliğin üstünde kapaklı “GEZEKİ” (Cuha) bulunurdu Bu kıyafetin üç cebi vardır, göğüs hizasında bir, altta yanlarda iki olmak üzere Gezeki’yi bilhassa ekonomik durumu iyi olanlar giyerdi Gezek’in düğmeleri süslü, kol ağızları ayrıca kaytanlı olurdu Gençler bellerine Keşmir ve Trablus kuşak bağlarlardı (Bu kuşaklar, geldiği yörenin adı ile anılır ancak Bayburt’ta da dokunurdu) Kuşağın üzerinden bir kemer bağlanırdı Bu da kuşak gibi koyun yününden dokunurdu Yaşlılar horasan veya lahuri kuşak bağlar, üzerine silahlık takarlardı Bu silahlık deriden yapılırdı

Bayburt erkekleri gençlik çağlarında “GÜNGÖRMEZ” tabir edilen, yanlarında kaytanlı, ön ve arkası bir olan ağlı parçaları topuğa kadar uzanan bir elbise giyerlerdi Güngörmez’in bir kısmı uçkurlu ve kaytansız olduğundan buna “ŞALVAR” da denirdi Ayrıca Zıvga denilen topuktan dize kadar üç veya dört körüklü, boğumlu giyimler çok makbuldü Bunların paçaları üç veya dört parmak kalınlığında kaytan işlemeli olurdu

Ayakta:Yünden örülmüş çorap giyen Bayburtlu erkekler, çarık hasıl, çapula ve yemeni gibi kösele ve deriden yapılmış ayakkabı giyerlerdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




El Sanatları

Bayburt’ta bugün devam eden en önemli el sanatları kilim, seccade ihram, taş ve bakır işçiliğidir Özellikle kilim, seccade ve ihramın Bayburt’ta ayrı bir önemi vardır Orta Asya’dan Anadolu’ya dalga dalga gelen Türk boyları Asya’dan getirdikleri geleneksel dokuma sanatını aynen burada sürdürmüşler, yöreden elde edilen yünleri kendi yöntemleri ile tabii boyalarla boyamışlar ve bir renk cümbüşü, bir ahenk içerisinde dokuyup hizmete sunmuşlardır

Evliya ÇELEBİ’nin 17yüzyıl başlarında ki ziyaretinde Bayburt’tan bahsederken şehirdeki boya hanelerde boyanan yünlerden dokunan Kilim ve seccadelerin Avrupa’ya kadar gönderildiğinden bahsetmektedir Yine Bayburt'lu kadınların örtünmek amacıyla yünden özel olarak çeşitli renk ve motifte, ihram diye tabir edilen bir el sanatından bahsetmek gerekecektir



İhram (Ehram)



Bayburt el sanatlarında ihram önemli bir yer tutar Yörede ihram veya Ehram olarak tabir edilen, tamamen yünden ihram tezgahında dokunmak suretiyle hazırlanan ve Bayburt’ta bayanların örtünmek amacıyla kullandığı yerel bir giysidir Eski bir Türk geleneği olan ihram dokunma sanatının tarihi Bayburt’ta eskilere dayanır Ham maddesi Koyun yünü olan ihram genç kızların ve kadınların maharetli ellerinde bir sanat eseri olarak şekil bulur ve dokunur İhramda renk çok önemlidir



Genelde beyaz genç kızların,mor, boz orta yaştaki kadınların,mor-siyah ihram ise yaşlı kadınların tercih ettiği ihramlardır 1,5X2 metre ebadında yapılan ihram için temizlenmiş yaklaşık 2,5 kg koyun yünü gereklidir Günümüzde ihram olayı eskisi kadar fazla kullanılmadığı için asıl görevi olan örtünme yanında yatak örtüsü,modern ize edilmiş kadın giysileri (Yelek, heybe, şal, fular, vs) kravat gibi gayelerle de kullanılmaktadır İhram, renkleri yanında üzerlerinde bulunan desenlerle adlandırılır

Bunlar Arıdala ters kondu, Pirinç deni, Elma şeleği, Kar tanesi, Çark yıldızı, Uçan kuşlar, Gordo, Mercimekler ve Elifler vb gibi

Alıntı Yaparak Cevapla

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bayburt Gelenek Ve Görenekleri




Atasözleri
  • Açığı it yer, sahipsizi kurt yer

    Anası ne ki, danası ne ola

    At beslenende, Kuş seslenende, Kız istenende güzeldir

    Bilinmeyen aş, ya karın ağrıtır, ya baş

    Çok çalışanın hakkı yaban tezeğidir

    Çocuk kundakta, gelin duvakta belli olur

    El eli yur, elde döner yüzü yur

    Eldeki yara, duvardaki deliktir

    Er'in seni sağ sever, komşun seni tok sever

    Evden yetme oldu mu, danalıktan sığıra mal almazlar

    Deliye el ver, eline bel ver

    Kalın incelene kadar, incenin canı çıkar

    Koçluk kuru, kom önünde belli olur

    Kurt gitti yazıya, meydan kaldı cıngıllı tazıya

    Saç sefadan, tır

    Sürü ters dönmüş, aksak önde gider

    Tandır sıcak iken ekmek tutar

    Tarlayı taşlı yerden, kızı kardeşli yerden alasın

    Yağmur yağdı, yarıklar kapandı
  • Yaza çıkardım danayı, beğenmez oldu anayı
Deyimler
  • Ana akşam oldu fennosu yak (Ana akşam oldu gaz lambasını yak)
    Aç karın, yüksek nalın, salın ha salın
    Ana bir kavut çorbası büşürde, hereklenek (Kavut: kavrulmuş buğday unu Ana bir çorba pişir de ısınalım )
    Anam olsun, ağzı olmasın, babam olsun eve gelmesin
    Bulduğu gün godunan bulamadığı gün avucunan
    Cahalınan sohbet edeceğine, sırganınan tehret et
    Çalıya gittim neyim arttı, çalı Çar’ ımı yırttı (Çar:Kadınların başlarına örttükleri bez örtü)
    Evinde pişmez bulgur aşı, kendi gezer bölük başı
    Ezen molla evine,tezen molla evine, danayı büğelek almış, oda molla evine
    Gada bu gün şehre getme yollar çelpeşük ( Ağabeyi bu gün şehre gitme yollar çamurlu)
    Kırk değinnende bir got arpası yok,nöbet için baş yarir(God :Tahıl ölçü aracı, Nöbet: Değinnende sıra)
    Kız nişanlı, gelin iki canlı, kocakarının hali belli
    Kurdun payı kuşunan, kuşuilki çalı dibi
    Oğlan yedi oyuna, çoban yedi koyurıa
    Tavuk kakar böçügü,kalkar öğrenir cücügü ( Böcüg:Böcek Cücüg: civciv )
    Tec’inden ne hayır gördük ki, galadak’ından ne hayır görek (Tec:Harmanda temizlenmiş mahsül, Galadak:Harman altındaki kısım)
  • Toydur düğündür, o da bigündür
Dualar
  • Allah birini bin etsin

    Allah sevdiklerine bağışlasın

    Allah muradını versin

    Allah agibetini heyır etsin

    Allah dizine dagat versin

    Allah acılı gün göstermesin

    Allah gönlüne göre versin

    Allah her tutuğunu altın ede

    Allah ömrümden kessin ömrüne versin

    Allah seni efendimizin şefahat’ından mahrum koymaya

    Allah seni elden ayağa bırakmaya

    Allah seni Fadime anamıza komşu ede

    Allah seni hac’a nasip etsin

    Allah seni hiç bir yerde bunaltmaya

    Allah seni nur gölünde yatırsın

    Alimlerle otura kalkasın

    Allah yüzünü kara çıkarmasın

    Ayağın taşa dokunmasın

    Bir ata, bin tutasın

    Cennet hatunu olasan

    Evine dert girmesin

    Toprak ata, altun tutasan

    Torunların torununu sevesin

    Ab-u kevserden içesen

    Analı babalı büyüyesen
  • Cennet mekanın olsun
Bedduaları (Garçış)
  • Akşamlar üstehen kara gele

    Allahın ateşi karnahan dola

    Allah kökünü kuruta

    Allah sana uyuz vere, kaşınacak tırnak vermeye

    Ayakların kırıla kud olasan

    Bemurat tahtasına uzanasan

    Benden sonra gün görüp sefa sürmeyesen

    Bir solukluk olasan

    Ekmek atlı, sen yaya olasan

    Elin ayağın kırılada yanahan uzana

    Gezen dert karnahan dolsun

    Gidişin olada, dönüşün olmaya

    Gözlerine betire aha

    İtinen alamete, kurd’unan kıyamete kalasın

    O boydan yukarı çıkmayasan

    Ocağın bata, kapın kitlene

    Ölmeye, itmeye, sürünesen

    Seni çor tuta

    Seni gorbagor olasan

    Seni karayola gidesen

    Suratahan baba çıka

    Suya sabuna dokunmadan gidesin

    Tandur başlarında kalasan (bakacak kimsen olmaya,başkalarına muhtaç olasan) -Yazın ayrana, kışın yorgana muhtaç olasın

    Allah seni bemirat tahtasına uzada
Seni nediyim, ne olsan



Bilmeceler
  • El keser,elim keser, su vurdukça kan keser (Kına)

    Keser sapı, kel kitabı, beş dalı var, beş çiçeği (Kol, El, Parmak,Tırnak)

    Vakti gelmiş ermişler, sararmış, solmuşlar (Buğday)

    Babam baştan yukarı, kalem kaştan yukarı, kuşlardan bir kuş vardır; dizi baştan yukarı (Çekirge)

    Baldan tatlı, zehirden acı (Dil)

    İnim inim inler, cümle alem dinler (Davul)

    Kara koyun, kuyruğu uzun, yazın gider, kışın gelir (Soba)

    Karşıda ay doğdu, gölgesi adam boğdu, anası kız iken kızından uşak doğdu (Patates)
  • Oy ulu dağlar, ulu dağlar Kürk üstünde kürk bağlar Ne alan ağlar ne satan Başını kesen ağlar (Soğan)
Maniler

Kahve döktüm kuruna

El vurmayın durula

Yarime yar diyeni

Sol göğsünden vurula



Suya bulgur ezerim

Hem ezer, hem süzerim

Ben yarimin derdinden

Deli olmuş gezerim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.