Prof. Dr. Sinsi
|
Açık Hava Müzesi Safranbolu
Açık Hava Müzesi Safranbolu
ADINI "safran" bitkisinden alan Safranbolu'nun tarihi evleri herkesin görmek istediği bir üne ve güzelliğe sahip Tarih boyunca bir çok uygurlığın önemli merkezlerinden birisi olan Safranbolu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarını yaşamıştır Özellikle 18 ve 19 yüzyıllardaki Türk toplumunun harika mimari örneklerini günümüze aktaran evleri ile birlikte hanları, hamamları, konakları ve daha bir çok tarihi ve coğrafi güzelliği ile bir "müze kent" görünümündeki Safranbolu, İstanbul'a 400, Ankara'ya ise 220 kilometra uzaklıkta bulunuyor Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve Karadeniz'e kuş uçumu 65 kilometre mesafede bulunan Karabük'ün bu güzel ilçesine İstanbul-Ankara karayolundan (Otoyol) ulaşmak için Gerede yol ayrımından kuzeye doğru 90 kilometre yol almak gerekiyor İlçeye girdiğinizde, sizi önce, adeta tarihi evlere karşı yapılmış beton binalar karşılıyor Şehircilikte geçmişle geleceğin tipik bir rekabetinin yaşandığına şahit oluyorsunuz burada Bir yanda ahşap mimarinin bütün güzelliklerinin sergilendiği, tek tip çatı sisteminin hakim olduğu tarihi evler -ki bugün bu evlerin yaklaşık 1000 tanesi koruma altında- diğer tarafta, şehrin giriş kısmında ağırlıklı olmak üzere soğuk beton binalar göze çarpıyor Koruma altına alınan yerler Kaya Mezarları, Höyükler, Köprülü Mehmet Paşa Camii, İzzet Mehmed Paşa Camii, Cinci Hanı ve Hamamı, Yemeniciler ve Demirciler Arastası, İncekaya Su Kemeri, Eski Hükümet konağı, Tabakhane, Saat Kulesi, çeşmeler, türbeler ve çok sayıda konaktan oluşmaktadır Bu zenginlikleri sayesinde Safranbolu, 1994 yılında UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır
Tarihi evler "Şehir" ve "Bağlar" olarak iki mekanda toplanmıştır Burlardan şehir bölümü kışlık olarak, bağlar bölümü ise daha ziyade yazlık olarak kullanılagelmiştir Genellikle herkesin bir kışlık ve bir de yazlık evinin bulunduğu Safranbolu'nun Bağlar mevkii, diğerinden (rakım olarak) birkaç yüz metre daha yüksekte bulunmaktadır
Sahip olduğu kültürel zenginliğin tanınması sonucu artan ilgiye paralel olarak turizmde hayli artma olmuştur Gerek iç turizm ve gerekse dış turizmin önemli merkezlerinden olan ilçede otel ve pansiyon işletmeciliği gelişmiştir
Evlerin mimari özellikleri
Safranbolu evleri, tarihi Türk mimari kültürünün en güzel örnekleri olarak günümüze kadar gelmiş nadide güzelliklerdir Kalabalık ve zengin Türk ailesinin yaşantısını bizlere aktaran, en ince ayrıntıların düşünüldüğü, en güzel işçilik örneklerinin sunulduğu birer hazinedir adeta bu evler Genelde hakim olan estetik çizgi hemen bütün evlerde korunmuştur Şu kadar ki evin kurulduğu arsanın şekli nasıl olursa olsun, üst katların geometrik bütünlüğü mutlaka sağlanmıştır Haremlik-selamlık unsurunun genel olarak dikkate alındığı evler, bahçe içinde, 2 ya da 3 katlı ve 6-8 odadan ibaret olup, her odada tavan ve duvar işlemeleri göz kamaştıracak kadar güzel yapılmıştır Evler cumba lı,odalar çok pencereli olduğundan günün her saatinde içeriye güneş girmektedir Yerleşimde komşuluk ilişkilerinin esas alındığı şehirde, Arnavut kaldırımlı dar sokaklara açılan cumbalar güzel bir görüntü oluşturmaktadır
Bahçe duvarları ile birlikte yükselen evlerin giriş katları genellikle taş duvarlarla yapılmış olup bu duvarlarda, ev yaşantısının dışarıdan görülmemesi için pencere yapılmamıştır Buranın gerekli ışığı alabilmesi için ise duvarlarda "kafes" sisteminin uygulandığını görüyoruz Üst katlarda ahşap ön plana çıkmaktadır Çıkmalı, çok pencereli ve giriş kattaki eğriliklerin giderildiği ikinci katta cumbalar payandalarla sokağa doğru uzatılır Pencerelerin dış yüzeyinde yer alan "kara kapak"lar kapatıldığında evleri dış etkilerden korur, açıldığında ise dışarıdan güzel bir görüntü oluşmasını sağlar
İlgi çekici havuzlar
Binanın giriş katındaki kapı büyükçe ve iki kanatlıdır Dövme demirlerden iri başlı çivilerle estetik bir şekilde yapılmış, iri tokmaklı bu kapıdan taşlığa girilir Giriş katta oturulmaz Burası daha ziyade hayvanların konulduğu, ayrıca samanlık ve ambarların bulunduğu bölümdür Kavurma, bulgur, pekmez gibi önemli yiyeceklerin kaynatıldığı bir de "kazan ocağı" bulunur giriş katta Ancak, bazı konaklarda giriş katlara yapılan, etrafı sedirle çevrili havuzlar hayli ilgi çekicidir
Tavan işlemeleri farklı
Mutfağın da içinde bulunduğu birinci kat (orta kat) alçak tavanlı küçük odaları olan günlük kullanım alanıdır Mutfak ile selamlık arasında yemek servisinde kullanılan silindir şeklinde bir ahşap dönme dolap yer alır Üçüncü katın tavanları daha yüksektir Katları birbirine bağlayan ahşap merdivenler ve trabzanlar ise bölgeye has ahşap oymacılığının tipik birer göstergeleri gibidir Merdivenlerin açıldığı sofalara Çardak denilmektedir Buradan odalara girilir Odaların giriş kapılarında, oda ile doğrudan teması kesen özel ahşap paravana düzeni bulunur Kapıdan girildiğinde karşıda bulunan iki duvara bitişik yapılmış divan vardır Odalarda, duvarların içine gömme şeklinde yerleştirilmiş ocak, mutfak gereçlerinin ve günlük eşyaların konulduğu ahşap oymalar, yer yataklarının toplanıp konulduğu derin gömme dolaplar ve yine gömme gusülhaneler dikkat çeker Odaların tavanları ahşap kaplı olup, hemen bütün odalarda farklı işlemeler yapılmıştır Tavan göbekleri ise yine özenle yapılmış ahşap kabartmadan ibarettir
Safranbolu evlerinin çatıları ise dört kanatlıdır Hemen bütün çatıların mimari tarzı ve renk armonisinin aynı olması, şehrin fotoğrafına apayrı bir güzellik katar
Tabiat harika
Tarihi ahşap evleri ile ünlü Safranbolu'da, ayrıca çok sayıda tabii güzellik de mevcut Derin ve uzun kanyonlar, mağaralar, su kemeri ve yaylalar ilk akla gelen yerlerdir Ormanların yoğun olduğu ve sarı, yeşil ve kırmızının bütün tonlarının görüldüğü bölgedeki belli başlı kanyonlar İncekaya, Tokatlı, Düzce, Sakaralan kanyonlarıdır Mencilis (Bulak) ve Hızar Mağaraları ise Dünya Mağaracılık literatürüne girmiş ve yabancı uzmanlar tarafından sık sık ziyaret edilmektedirler
|