Dua İklimi

Dua İklimi




“Duanız olmasa ne kıymetiniz vardır” buyuruyor Mevla Dua insanı insan yapan veya gerçek kul kılan değer Kainat dua dua yakarırken, her varlık felek felek dua ile dönerken, bazısı kıyamda, bazısı rükuda, bazısı secdede dua ederken insanın başı boş yol alması feci bir durumdur, korkunç bir akıbeti gerektirir
Hani bir camide herkes içleri sızlatan feryad koparırken, bazıları inleyip dua ederken bir densizin şarkı söylemesi, ıslık çalıp türkü tutturması gibi bir dengesiz tutumdur bu hareket
Her varlık yaşın yaşın ağlıyor Bulutlarla sema yağmurlanıyor Yer sularla çağıltılarını arşa sunuyor Ağaçlar kuşlar bir başka tınıda niyaz ediyor
Yıldızlar daire çizerek kulluğun baş ayak birleşmesi anındaki kendini sıfırlama konumunu tarif ediyor Atomlar da öyle bu çağrıya ortak oluyor Evet duada gönül iki büklüm olur Cisim de bu ahenge uyar secdeye eğilir baş sücudla yere mıhlanır İnsan ziz kapakları ile kafatası kemiği birbirine lehimli ve kaynaklı gibi durur İşte sana kulluk dairesi ve tamama ermiş bir niyaz tablosu
Arkadaş her şey bize duayı tarif ederken durmak niye Neden gözlerden yuvarlak damlar inmiyor Neden yüzün şekli tam bir kulluk ile dairevi bir dolunaya çevrilmiyor
Duadan beri duran ene ve ego yüklü bir zavallı şeytancıktır Daha da bükülmezse beli, kalkmazsa avuçları Hakk’a büyük bir iblis olmak onun kaderi olur
Melekler gibi dua ile kanatlanmak varken bu yanlış yola tevessül de neden
Öyle ise elleri açalım haydi
Kollarımız bir söğüt dalı gibi göklere yükselsin gayri Altından ırmaklar akan cennetlere ermek için böyle dualarla Hakk’a niyaz gerek
Ne Grek edebiyatı, ne Zeyrek edebiyatı bizleri kurtarmaz Ama direkt Allah’a açılan avuçlar ve göz yaşlarıyla ıslanan dua çiçekleri bizlerin geleceğini cennet-asa bir bahara çevirir
Duanız olmasa ne kıymetiniz var, buyuruyor Mevla Başta demiştik
Öyle ise bir kıymet bulmak, Hakk’ın huzurunda bir değer kazanmak için ağla , inle, feryad et
Ve dua dua şöyle yalvar
“Allah’ım… ben ömrümü hiç etim Yanlışa gittim batıl yola saptım Heder oldu hayatım Günahlarla ömrümü çöle döndürdümBütün ümitleri söndürdüm yaktım bahtımı, kül ettim, feleksizlerin yoluna gittim, ereksizlerin ikliminde kendimi yeise, kalbimi sise dumana ittim
Bana yardım etmezsen bu işin sonu kötü, akıbeti elim
İlahi beni kurtar Bana necat ver Ama bu necat bir firavun cismine verdiğin necat gibi olmasın Beni Musa misali kızıl denizden geçirir gibi geçir kızıl ufuklardan yemyeşil bahara, Cenet gibi diyara ulaştır
Kızıl fikirlerden beri kıl ve onların sefil durumlarından beni ve ailemi, milletimi hatta bütün insanlığı halas eyle
Muhammedi bir nefesi özümden ötelere yükseltmem için bana destek ol kalbime güç ver
Sana kuluk her şeydir Sana niyaz bütün hazinelere yeğdir
İlahi dünyamızın bahtını açık eyle yağmur yüklü bulutlar ile çölleri gülistan eyle
İnsanlık için hayır ve esenlik dile
Senin rahmetin engindir ya Rab Bizlere yadım eyle Şenden uzaklaştırma şeytana yaklaştırma
Daima rıza bulutlarına dönük olsun çehremiz yağmurlarla ısla gözlerimizi ve gönüllerimizi… rahmet ile yu ve yıka özlerimizi sözlerimizi taki senin huzuruna alnı ak yükü pak bir kul olarak çıkalım ve en son “ey mutmainne ermiş kul Rabbin senden sen de Rabbinden razı olarak temizlenmiş kullarımın arasına katıl ve gir cennetime” hitabına mazhar olalım Amin…
Mehmet Erdoğan