Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakları, hayvan, osmanlıda

Osmanlı'da Hayvan Hakları

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı'da Hayvan Hakları




Osmanlı'da Hayvan Hakları



XVII Yüzyılda Osmanlı ülkesini gezmiş olan Fransız avukat Guer, Şam’da hastalanan kedilerle köpeklerin tedavisine ait bir hastanenin varlığından söz etmektedir Şam’daki hayvan vakıflarıyla ilgili olarak Prof Sibai ise şu bilgileri vermektedir:


Eski Vakıf geleneğinde hasta hayvanları tedavi ve otlatma yerleri mevcuttur Yeşil Mera (şu anda Şam’ın şehir stadı olarak kullanılan saha), çalışma gücünü yitirdiğinden sahiplerinin yem ve bakımını kaybeden aciz hayvanların otlanması için zamanında vakfedilmiş bir yerdi Bu hayvanlar ölünceye kadar orada otlanırdı Şam Vakıfları arasında, kedilerin yiyip uyuyacağı ve gezineceği yerler de vardı Öyle ki, her gün yiyeceklerini bulmakta hiçbir güçlük çekmeyen yüzlerce kedi, buranın demirbaşı mesabesinde (durumunda) idi

Kuşların Müslümanların hayatında ayrı bir yeri ve önemi vardır Sadece bülbül gibi sesi güzel ötücü kuşlar değil, başta güvercin olmak üzere leylek, kumru, ve kırlangıç gibi diğer kuşlara karşı da büyük sevgi beslemişlerdir Bu sevgi, çeşitli şekillerde ortaya çıkmıştır: Kuş haklarını koruma, onlara yiyecek temini için vakıf kurma, tedavileri için hastane yapma, bazı türlerini evcilleştirme ve kafeste saklama veya tam tersi olarak kafeslerden kurtarma gibi Sevgilerinden dolayı kuşları kafeslerden kurtarmalar çok olduğu gibi, kafeste kuş besleyenler de çoktu

Ünlü Fransız şair Lamartine şu gözlemlerini kaydetmektedir:


Müslümanlar canlı ve cansız mahlukatın hepsiyle iyi geçinirler: Ağaçlara, kuşlara, köpeklere, velhasıl Allah’ın yarattığı her şeye hürmet ederler; bizim memleketlerde başı boş bırakılan veyahut eziyet edilen bu zavallı hayvan cinslerinin (türlerinin) hepsine şefkat ve merhametlerini teşmil ederler Bütün sokaklarda mahalle köpekleri için muayyen (belirli) aralıklarla su kovaları sıralanır; bazı Müslümanlar, ömürleri boyunca besledikleri güvercinler için, ölürken vakıflar kurarak, kendilerinden sonra da (bu hayvanlara) yem serpilmesini sağlarlar

Görüldüğü gibi, İslam dini çevrenin bir bütün olarak evrenin korunmasına çok önem vermektedir Zira çevre ve içindeki tüm canlılar Allah tarafından yaratılmıştır Korunması ve geliştirilmesi bizlere emanet edilmiştir Bu nedenle çevreyi korumak sadece insanî değil, aynı zamanda dinî bir görevdir Hatta herkesten çok inanan insanların çevreye sahip çıkması gerekir Allah’a ve ahiret gününe inanmayan bir insanın çevreye duyarsız olması anlaşılabilir Ancak inanan bir insanın duyarsız olması anlaşılamaz ve kabul edilemez Yunus Emre’nin "Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü" deyişindeki derinlik ve enginlik açıktır

İnançlı ve duyarlı her Müslüman birey, sadece insanlara değil, bütün mahlukata yaptıklarından sorumlu olduğunu ve bunlardan dolayı bir gün hesaba çekileceğini hiçbir zaman unutamaz Kur’an’ın şu ayeti bu konuda tüm Müslümanları uyarmaktadır: “Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür[45]


Dr İbrahim Özdemir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.