Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bozgunlar, cedit, nizamı

Bozgunlar Ve Nizamı Cedit

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bozgunlar Ve Nizamı Cedit




Bozgunlar Ve Nizamı Cedit

Rusya ile 1768-1774 savaşı, Osmanlı Devleti'nin hayatında bir dönüm noktasıdır Zira ilk defa olarak bir devlete yenilecektir Birinci sebep, ordunun tamamen bozulması, yeniçeri ocaklarının kaldırım kabadayıları haline gelmeleri, bu disiplinsiz sürünün savaşta hiçbir işe yaramamasıdır Mora'ya çıkan düşmanı bertaraf eden Türkler( 1770 baharı), Kartal Muharebesi'nde (1 Ağustos 1770) bozuldukları gibi, Çeşme'de Türk Donanması'da ağır zayiata uğradı (6/7 Temmuz 1771) III Mustafa kahrolarak öldü 1770 yılı ortalarından itibaren artık Türkiye, dünyanın birinci devleti değildi İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Türkiye'den güçlü oldukları ortaya çıkmıştı Kaynarca Anlaşması (21 Temmuz 1774) harbe son verdi Kırım'a güyâ istiklal verildi Bazı bağlarla Türkiye'ye bağlı olmakta devam ediyor, gerçekte Rus nüfuzuna düşüyordu Karadeniz artık Türk gölü değil, Rusya ile ortaklaşa kullanılacak bir denizdi Kırım dışında Osmanlı Devleti mühim bir toprak kaybına uğramıyordu Fakat prestij kaybı çok büyüktü İran'la 4 yıllık neticesiz bir savaş yapıldı (1775-1779) 9 Temmuz 1783'te Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi, çok büyük kriz ve Türkler'de Ruslara karşı sönmez bir milli kin uyandırdı Zira Kırım, 1500 yıllık Türk yurdu idi Yüz binlerce Kırımlı Türk, Ruslarca kılıçtan geçirilmiş, topraklarından sürülmüş, açlık ve sefaletle ölüme terk edilmiş, canlarını kurtarabilenler Osmanlı topraklarına sığınmışlardı
Türkiye'nin Polonya'nın ezilmemesi ve Doğu Avrupa'da dengenin bozulmaması için göze aldığı 1768-1774 savaşının sonucu Türk-Rus çekişmesi olmayacağı aşikardı Yeni bir Rus savaşı başladı (13 Ağustos 1787) Almanya (Avusturya), Rusya'nın yanında Türkiye'ye karşı bu savaşa girince (9 Şubat 1788) denge, Osmanlıların aleyhine iyice bozuldu Fakat Sadrazam Koca Yusuf Paşa, Şebeş'te Alman ordusunu ezdi; İmparator II Joseph, zorlukla canını kurtardı Türkler, derinlemesine Alman topraklarını tahrip ettiler (21 Eylül 1788) Almanları durduran Türkler, Ruslara döndüler Fakat Ruslar karşısında devamlı yenildiler Odesa yakınlarında Özü Kalesi düştü (17 Aralık 1788); 80,000 kişilik ordusuyla kaleye geren Prens Potemkin, 25000 Türk asker, sivil, kadın ve çocuğunu boğazladı Bu tafsilatı anlatan sadaret arîzasını okuyan I Abdülhamit'e teessüründen elinde kağıt olduğu halde inme indi ve birkaç gün sonra öldü
III Mustafa'nın oğlu, I Abdülhamit'in yeğeni genç III Selim (1789-1807) tahta geçti Ziştovi Sulhu (4 Ağustos 1791) ile Almanya, Yaş Sulhu ile (9 Ocak 1792) Rusya savaşına son verildi Bütün gayretlerine rağmen bu iki düşman üzerinde başarı elde edemeyen, Fransız İhtilali kargaşalığı içinde fazla toprak da kaybetmeyen III Selim, bu düzensiz ordu ile hiçbir şey yapılamayacağının anlayarak savaştan çıkıyordu, Hotin'i muhafaza ediyor, Odesa ve çevresini Rusya'ya terk ediyordu Bu andan itibaren bütün gayesi, devlet müesseselerini, başta imparatorluğun teminatı olan ordu ve donanma bulunmak üzere yeniden düzenleme noktasında topladı III Selim'in bu reformlarının topuna birden "Nizam-ı Cedit = Yeni Düzen" denmektedir 24 Şubat 1793'te resmen başlamıştır 1807'ye kadar 14 yıl devam eder
General Bonaparte, Mısır'ı işgal eder Beklemediği bu darbe ile sarsılan Babıali, 1798'den 1802'ye kadar Fransa ile savaşır Sonunda Fransızlar, Mısır eyaletini boşaltırlar, fakat Arabistan'da isyanlar vardır Anadolu ve Rumeli'nde derebeyleri türemiştir Babıali'nin, hatta padişahın, eyaletler üzerindeki otoritesi büyük darbeler yer 1806'da Sırp İhtilali patlar ve Rusya ile yeniden savaş başlar Bu ortamda gene çok aşağılık bir ihtilal kendini gösterir Kabakçı İhtilali (25 Mayıs 1807) ile III Selim tahtından indirilir Nizam-ı Cedid ordusunu, kardeş kanı dökülmesin diye kapıkulu ocaklarına karşı kullanmaktan kaçınan reformcu büyük hükümdarın eseri mahvolur Nizam-ı Cedid ortadan kaldırılır III Selim'in amca oğlu (I Abdülhamit'in büyük oğlu) IV Mustafa, tahta çıkarılır Fransa'nın, Napoleon'un Avrupa'ya hatta dünyaya hükmetmek istediği yıllardır XIX Asrın eşiğinde, 1800'de dünya nüfusu 839,2 milyon kadardır: Asya 541,5 milyon (% 65), Avrupa 189 milyon (%22,2), Afrika 76,9 milyon (%9), Kuzey Amerika 16 milyon (%2), Güney Amerika 13 milyon (% 1,5), Okyanusya 3 milyon (% 0,3) Büyük Devletler'in yüzölçümleri ve nüfusları şöyledir: Fransa Cumhuriyeti (3 318 849 km2, 31,1 milyon), İngiltere Krallığı (13 242 866 km2, 78,6 milyon), Rusya İmparatorluğu (17 850 091 km2, 22 milyon), Türkiye İmparatorluğu '12 187 705 km2, 63,7 milyon), Çin İmparatorluğu (11 765 119 km2, 280 milyon), Almanya İmparatorluğu (980 236 km2, 41,5 milyon), İspanya Krallığı (14 887 048 km2, 32,2 milyon), Prusya Krallığı (280 000 km2, 9,5 milyon), İran Türk İmparatorluğu (1 735 654 km2, 12,5 milyon)
Nizam-ı Cedid taraftarları kendilerine vezirlerden Alemdar Mustafa paşa'yı lider seçmişlerdir Alemdar, ordusu ile İstanbul'a gelir IV Mustafa, III Selim'i şehit ettirir (28 Temmuz 1808) Fakat tahttan indirilir ve kardeşi II Mahmud (1808-1839) padişah olur
Nizam-ı Cedid, "Sekban-ı Cedid" adı altında ihya edilir asiler temizlenir III Selim'in şehit edilmesi vak'asıyla en uzaktan ilgili olanlar dahil (bin kişiye yakın) tamamen idam edilir 23 yaşındaki II Mahmut, çocuğu olmayan III Selim tarafından oğlu gibi en büyük ihtimam ve sevgiyle büyütülmüştür; "amca" dediği (gerçekte çok yaş farkları olmakla beraber amca oğlu) III Selim'in bütün fikirlerinin varisidir Fakat yeniçeriler fevkalade azmışlardır ve genç padişah nüfuzsuzdur Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa da hatalar yapar, sevgi kazanamaz; padişah bile kendisine soğuk davranır Yeniçeriler ayaklanır, Alemdar'ı şehit ederler (15 Kasım 1808)
Sonra II Mahmud'u öldürmek için Saray'a taarruz ederler Donanma da bu iç savaşa katılır İstanbul, tarihinde asla görmediği ve bir daha görmeyeceği bir iç muharebeye şahit olur Padişah, çok iyi yetiştirilmiş sekban-ı cedid birlikleri ile, kapıkulu ocaklarına karşı savaşmaktadır Padişaha sadık donanma, Marmara'dan Süleymaniye'yi top ateşine tutar (Süleymaniye'de yeniçeri ağasının makam sarayı vardır); Süleymaniye perişan olur Mimar Sinan'ın büyük eseri mucize kabilinden isabet almaz Büyük kan dökülür İki taraf, padişah ve kapıkulları, yenişemez II Mahmud, reformlardan ve modern ordu kurmaktan vazgeçtiğini ilan eder; yeniçeriler de ona biat ederler Türkiye, en değerli 18 yılını kaybeder Bu müddet içinde II Mahmut, kıl kadar ince bir denge üzerinde hükümdarlık eder Yeniçeri ocağına bıkıp usanmadan safha safha adamlarını yerleştirir Bir taraftan da çok büyük dış gailelerle uğraşır

1809 - 1812 Rus savaşı, Bükreş Anlaşması (28 Mayıs 1812) ile son bulur Türkiye, Besarabya'yı kaybeder (70 000 km2) Belgrad ve çevresinden müteşekkil küçük bir Sırbistan prensliğine, muhtariyet verilir Tepedenli Ali Paşa'nın asi ilan edildiği bu günlerde, Yunan ihtilali başlar (12 Şubat 1821)
Romanya'da ihtilal çıkartan Yunanlılar derhal ezilir Fakat mora, bazı Ege adaları ve Attika'da ihtilal genişler ve bütün Avrupa'dan yardım görür Rusya'nın Türkiye ve İran'ı yutmak için her şeyi yaptığı bu devirde, bu iki Türk İmparatorluğu, tarihlerinde sonuncu olmak üzere, son savaşlarını yaparlar (1821 - 1823) 1825 - 1826'da Yunan ihtilali söndürülür Ancak büyük Avrupa devletleri bu defa resmen Yunan işine müdahale edecekler ve ihtilal ateşini yeniden canlandıracaklardır
Bu ortam içinde II Mahmut, durumu iyice olgunlaştırdıktan sonra, yeniçeri ve diğer kapıkulu ocaklarını ilga ederek modern Türk ordusunu kurduğunu ilan eder Bu inkılap, bir iç savaşla mümkün olur "Vak'a-i Hayriyye" (15 Haziran 1826) denilen bu olayla II Mahmut, kurduğu modern birliklerle, ulema ve halkın desteğiyle, yeniçerileri ortadan kaldırır Bu suretle II Mahmut'un ikinci saltanat devresi başlar ki, bu devrede, üzerinde yeniçerilerin baskısı kalkan ve büyük devletlerin Türkiye'yi yemeye kararlı olduklarını gören padişah, çok radikal davranır Bütün salahiyetlerini kullanarak harekete geçer
Türkiye'de modern devir, Vak'a-i Hayriyye'nin neticeleri şeklinde mütalaa edilebilir Türkiye'de Batı medeniyeti, bu tarihle başlar Doğu medeniyetinde en üstün seviyeye çıkan Türkler, Batı medeniyetinde neler yapabileceklerini, Vak'a-i Hayriyye'den bu yana bir buçuk asırdan beri tecrübe etmektedirler Ancak devir devir, teknik medeniyetle milli kültür karıştırıldığı için, Türk toplumu büyük tehlikelerle karşı karşıya gelir ve büyük zararlara uğrar



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.