Prof. Dr. Sinsi
|
Kafkas Kartalı Şeyh Şamil
KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİL
Muzaffer Taşyürek
Deli Petro’nun vasiyeti üzerine sıcak denizlere inmek için İslam topraklarını kendisine hedef seçen Rus Çarları, ordularını güneye doğru sevkettiklerinde karşılarında Kafkasların yiğit evlatlarını buldular Osmanlı Devleti’nin batılılaşma sancısına tutulup, askeri teşkilatını yeni baştan düzene sokmaya çalıştığı ve bir yandan da Kırım Harbi’nin sıkıntılarıyla uğraştığı dönemde, doğuda beliren Rus tehlikesi “Kafkas Kartalları” tarafından belli bir süre durduruldu
Şeyh Şamil’in liderliğinde Rus ordularına karşı koyan Çeçenler ne yazık ki Devlet-i Alî’den (Osmanlı Devleti) yardım göremediler Bugün olduğu gibi  Buna rağmen, cennet iştiyakı ve dünyada ulaşılabilecek en yüce mertebe olan şehitlik uğruna, çarlık ordularının Kafkasya’ya yayılmalarını önlemek için bağırlarını siper ettiler
Başlarında büyük bir lider vardı  Kendini Allah yoluna adamış, milleti için gözünü budaktan esirgemeyen, büyük bir alim ve Nakşibendiliğin kamil mürşidlerinden Hz Şeyh Şamil 
Allah yolunun bu sadık yolcusu, aynı zamanda “imam” rütbesiyle Kafkas istiklal ve hürriyet hareketinin de lideriydi İki cihadı nefsinde birleştirmiş gerçek bir mücahitti Küçük cihad ile büyük cihadı hayatına nakış nakış işlemiş, 30 ila 65 yaşları muharebe alanlarında geçmiş, gazilik rütbesine ermiş ve kader onu Kafkas mücahidlerinin serdarlığına getirmişti
Uzun ve yorucu geçen mücadele yıllarından sonra, gerekli destek ve ikmalin de gelmemesiyle sonuca ulaşamadı Mücahitlerden kat be kat güçlü çarlık orduları tarafından teslim alındı
Esir düştüğünde Şeyh Şamil, kanatları kırılmış bir kartal gibiydi Rus Çarı ve generalleri kendisini hürmet ve nezaketle karşıladılar Bu büyük gazinin kılıcına dokunmadılar
Rus Çarı, Şeyh Şamil’in Hicaz’a gitme arzusunu geri çevirmedi ve çıkacağı mübarek yola saygıyla uğurlandı 75 yaşlarında, Rahmet Peygamberi Hz Muhammed (A S )’e komşu olarak vefat etti
Sevgili peygamberinin Livaü’l-Hamd sancağının altına koşarken ardında asırlarca söylenecek bir kahramanlık destanı bıraktı
İşte o destan hayattan bazı sahneler:
Ölüme Meydan Okumak
Bir avuç mücahid Rus müfrezesi tarafından çevrilmiş, kıyasıya çarpışma oluyordu  Öğleden beri, güneşin yakıcı sıcaklığında kılıç sallayıp, dipçik omuzlayan yiğitler güz yaprağı gibi birer birer dökülüyordu  Şamilin kılıcına rast gelen başlar omuz üstünde kalmıyordu
Muharebenin şiddetli bir anında bir taşı kendisine siper edinmiş olan bir Rus askeri, fırladı ve elindeki süngüyü bütün hıncı ve kuvvetiyle Şamil’e saplayıverdi
Süngüyü yiyen Şamil, kılıcını salladı, fakat hedefi tutturamadı Asker kılıca uzak düşmüştü Şamil hiç tereddüt etmeden süngüyü hızla kendisine doğru çekti Süngünün ucu Şamil’in sırtından çıkarken asker de Şamil’e yaklaşmış oldu Şamil hemen kılıcını salladı ve Rus askerinin başını gövdesinden ayırdı Sonra koca mücahit göğsünü delen süngüyü çıkarıp attı Bütün bu işler bir anda olmuştu Durumun vehametini kimseye belli etmeden çevresini saran Rus askerlerinin çemberini yararak, çökmekte olan akşam karanlığında dağlara doğru koştu
Rus’a El Uzatan Rus’tur
İmam Şamil, harpten yüz çeviren ve Rus’a el uzatan Rus’tur diyor, Kafkas mücahidleriyle beraber Rus birliklerine karşı savaşıyordu Şamil:
- Vatan hürriyetine, saadetine, refahına ve servetine göz dikenlere, el uzatanlara aman vermeyiniz Sizi kovdukları ve geri sürdükleri bir karış yurt toprağını düşman elinde bırakmayınız Onları daima geldikleri yere sürünüz Adam öldürmek ve Allah’ın binasını yıkmak fena şeydir; fakat vatan uğruna ölmek veya öldürmek, Allah’ın kulları için mukaddes bir vazifedir  
Çeçenler çarpışmaktan bitkin düşmüşlerdi Şamilin annesini anlaşma yapılmasını teklif için Şamil’e gönderdiler Anası:
“- Ruslarla mütareke yap oğul” deyince, İmamın yüzü bembeyaz olmuştu Yaşlı kadın bunu farkedince kötü bir iş yaptığını anladı Ama artık çok geçti İmam iki ateş arasında kalmıştı Bir tarafta incitilmesi haram olan muazzez bir ana kalbi, diğer tarafta ise daima ayakta tutulması farz olan cihad ve istiklal ruhu yer alıyordu Anasına baktı ve sessizce odayı terk edip mescide çekildi Kadın:
“- Keşke ağzım kurusaydı da, oğluma bu ricada bulunmasaydım  ” diyordu
İmam Şamil, bizzat halledemeyeceğine kanaat getirdiği milletinin hayatına ve hukukuna ait büyük kararları vereceği zaman Allah’ın huzuruna koşardı
Mescidden uzun zaman ses çıkmadı ve sessiz bekleyiş üç gün sürdü Üçüncü günün sabahı mescidin kapısı açıldı Şamil dışarı çıktı Kalabalığa doğru ilerledi:
“- Anam cezasını çekecektir  ”
Sanki bir kasırga esti, yer gök titredi Yaşlı ana ileri çıktı:
“- Oğul! Allah’ın adaletini yerine getirmekten bir lahza geri durursan sana verdiğim süt haram olsun  ”
Yiğitler hıçkırıklarını duyurmamak için kendilerini sıkıyorlardı Kadın diz çökmüştü Şamil eğildi, anasını kaldırdı ve sarıldı Gözleri mücahitlerindeydi:
“- Bu benim anamdır Kalbim Allah’a açık ve malum Üzerimde büyük hakkı, sayısız nimetleri bulunan bu aziz kadın hakkındaki ağır hükmü tatbik etmek, Kafkasya’nın milyonlarca anasına kıymak demektir Çok düşündüm Anamın kalbi düştüğü hatanın cezasını çekti, cezanın cismani kısmını onun her şeyine varis olan ben, oğlu çekeceğim ”
Ve ortaya doğru yürüdü, elbisesini çıkardı, cezayı arzetti:
“- Allah’ın emrini yerine getirmekte tereddüt edenlere lanet  “
Dizlerinin üstüne çöktü Tam yüz kamçı Naiblerin yalvarması fayda vermedi Yüzüncü kamçı bitince, “Allahuekber” deyip doğruldu
“- Rus’a el uzatan Rus’tur” dedi ve mescide doğru yürüdü
‘Domuz Haramdır’
Kafkas Kartalı İmam Şamil, nihayet yakalanmıştı Çar tarafından sarayda ağırlanıyordu Bu sırada Çar tarafından verilen bir ziyafette çeşitli yemekler yeniliyordu Şamil’in önünde tepeleme bir pilav ve kızarmış kuzu vardı İştahla yiyordu Çar, bir avuç imanlı kahramanıyla Rus ordularını perişan eden Şamil’i, şişmanca bir kumandanına göstererek:
“- İştahı hayli yerinde” dedi, General de:
“- Evet, haşmetmeab  Beni bile yemesinden korkuyorum” diyerek şaka yaptı Çarın emriyle bu sözler Şamil’e tercüme edildi Şamil ciddiyetini bozmadan tercümanı dinledi ve:
“- General bu hususta endişe duymasın, çünkü ben müslümanım Müslümana domuz eti haramdır ”
Tasavvufun miskinlik olduğunu iddia edenlere bütün hayatıyla cevap veren bu büyük mürşidin, Allah sırrını takdis etsin Bugünlerde büyük bir kıyıma maruz kalan mazlum torunlarının da yar ve yardımcısı olsun 
|