![]() |
Osmanlı Barışı Bir Rüya Mı? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Barışı Bir Rüya Mı?OSMANLI BARIŞI BİR RÜYA MI? M ![]() Osmanlı'yı en ilgi çekici kılan hususların başında, farklı etnik-dinî kimliğe mensup sayısız millete, uçsuz bucaksız bir coğrafyaya yüzyıllarca nasıl hükmettiği ve sağladığı barışın hangi temellere dayandığı gelmiştir ![]() ![]() ![]() Dünya jandarmalığına soyunan batılı devletlerle, güdümlerindeki piyon devletçiklerin her türlü baskı, şiddet ve terör yöntemini denemelerine rağmen beceremediklerini, Osmanlı kılıç zoru ve kaba kuvvete fazlaca başvurmadan asırlar boyunca gerçekleştirmeyi başarmıştı ![]() ![]() Barış ve Huzur Ülkesi Avusturyalı Türkolog Schaendinger bu konuda şu isabetli tespitleri yapar: "İskender, Batıdan Doğuya ve Hind'e kadar yayıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü Tarihçi Gibbons da aynı mevzûda şu ifadeleri sarfeder: "Osmanlılar'ın hoşgörüsü ister siyaset, ister halis insanlık, isterse başka bir şey olsun; şu bir gerçektir ki, Türkler yeni zaman içinde milliyetlerini tesis ederken, din hürriyetini temeltaşı olarak koymuş bir millettir ![]() ![]() Tunuslu Profesör Abdülcelil Temimi ise, Osmanlı'nın asırlar süren hakimiyetinin sırrını; büyük bir hoşgörü ahengi içerisinde, halen tartışması yapılan demokrasi, özgürlük, adil yönetim gibi modern kavramları doruk seviyede tatbik etme maharetine bağlar ![]() İltica ve Selamet Cenneti Osmanlı'nın hükmettiği topraklarda, tarihimize kara bir leke olarak geçecek herhangi bir ırkî asimilasyona, kültür emperyalizmine, din değiştirme baskısına, hele de etnik temizlik uygulamalarına rastlamak kesinlikle söz konusu değildir ![]() ![]() ![]() Ünlü Fransız düşünür Voltaire, Osmanlı'nın aleyhindeki iftiralara cevap verdikten sonra gerçeği şu şekilde itiraf ediyor: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı'nın himayesinde tuttuğu gayri müslim tebaya hiçbir zaman haçlı taassubuna benzer bir tutumla yaklaşmadığına, E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batı aleminde din baskısı ve mezhep çatışmasının yaygınlaştığı zorbalık ve barbarlık dönemlerinde değişik din ve mezhebe mensup pek çok millet için yegane sığınak ve iltica cenneti olarak Osmanlı ülkesinin tercih edildiği hakikatine Felix Valyi şu görüşleriyle temas ediyor: "Müslüman yönetimin hoşgörüsü konusunda en mühim tanıklık, takibe uğrayan Hıristiyanların ve diğer mezhep mensuplarının kendi dinlerini serbestçe yaşayabildikleri Müslüman topraklarına iltica edişleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Barışı Bir Rüya Mı? |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Barışı Bir Rüya Mı?Osmanlı'ya Hasret Protestan Mezhebi'nin kurucusu Martin Luther'in, Osmanlı'nın Avrupa içlerine kadar ilerleyip ortaya koyduğu adaletli sistemle yerli halkın gönlünde taht kurması üzerine, halkı acımasızca sömüren yöneticileri uyarmak amacıyla söylediği şu sözler, Osmanlı'nın insanlık mertebesindeki büyüklüğünü göstermesi açısından çok ilginçtir: "Sizin gibi gözü doymaz prenslerin, toprak ağalarının ve burjuvaların idaresi altında yaşamaktansa, Osmanlılar’ın idaresi fakirlere daha hayırlıdır ![]() 17 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı üzerine yaptığı araştırmalar neticesinde, kurduğu düzen ve medeniyete hayran kalan Yunanlı Yazar Michel de Grece, Osmanlı'nın yeri doldurulmaz bir denge unsuru olduğuna şu çarpıcı yaklaşımıyla parmak basıyor: "Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından çok üzüntü duyuyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Daha yakın zamanda Papandreu, kiliselerin mallarına el koyunca Yunanistan'daki papazlar Osmanlı'dan kalma tapularını ellerine alarak yürümüşler ve "Bize bunu Müslüman Osmanlılar bile yapmamıştı ve haklarımıza hep saygılı kalmıştı; sen ne yapmak istiyorsun?!" demişlerdi ![]() 1997 yılı Ocak ayında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin Başkenti Belgrad'da, 52 ![]() ![]() ![]() Batı Osmanlı Barışı'nın Neresinde? Osmanlı'nın barış, huzur ve istikrar içinde müşterek hayat sürebilme erdemini göstermesi noktasında İtalyan Türkolog Giovani Pampanini, bugün de geçerliliğini koruyan şu orijinal hükme varmıştır: "Barış ve hoşgörü içinde birlikte yaşamak konusunda bugün dünya Osmanlı'nın çok gerisindedir ![]() Çağın teknolojik imkânlarını sonuna kadar kullanan "Yeni Dünya Düzeni" simsarları; cihanşumûl bir düzen kurmaya muvaffak olan Osmanlıların seviyesine kolay kolay ulaşamayacaklarının sinyalini, dünya ölçeğinde cereyan eden hâdiselerle çoktan vermişlerdir ![]() ![]() ![]() "Barışın sonu" demek olan Osmanlı hakimiyetinin bittiğinden beri bir daha barış ve huzur yüzü görmeyen, karmaşa ve çalkantıların hiçbir zaman durulmadığı coğrafyaların, Osmanlı zamanındaki barış ve istikrara hasret kaldığına olaylar açıkça şahitlik etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünya barış ve istikrarını temin etmesi ve insanlığın aradığı huzur ve refahı sağlaması açısından Osmanlı, halen yegâne alternatif ve şans olarak günümüz toplum ve devletlerine hayat vaad etmektedir ![]() ![]() Doğuda Yeniden Huzur Ülkesi Olmak! Bütün bunların bugün bizim açımızdan değeri ve anlamı nedir? Güneş ülke ve ideal devlet olarak vasıflandırılan Osmanlı'nın neresindeyiz? Demokrasi zamanında yaşamamıza rağmen evrensel Osmanlı hoşgörüsüne acaba erişebildik mi? İnsan hakları, özgürlükler ve adil yönetim konularında Osmanlı'nın seviyesine ulaşabildik mi? Osmanlı devrinde ülkemiz bir saadet ve iltica cenneti iken, şimdilerde nasıl oldu da kaosla yatılıp kalkılan, yaşamanın bedelinin ağır olduğu bir hale geldi? Bir zamanlar aleme adalet dağıtır; medeniyet, insanlık ve barış taşırken şimdi bizim muhtaç vaziyete düşmemiz çok hazin değil mi? Her türlü ırktan ve dinden topluluğu kuşatıp engin bir müsamaha gösteren imparatorluk kültürüne sahipken bugün birbirimize karşı tahammülsüzlüğümüz neden? Bu ülkeyi ideolojik cepheleşmelere mahkum etmek, tarihten devraldığımız evrensel özelliklere sahip kültürümüzü kısırlaştırmaz mı? Bu sorulara verilecek cevaplar nihai anlamda muhakkak şu noktada birleşmelidir: Türkiye, yeniden Doğu’da huzur ve sükûnun, refah ve saadetin mihenk noktası olmalıdır ![]() |
![]() |
![]() |
|