Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çerkez, şeyhi

Çerkez Şeyhi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çerkez Şeyhi




ÇERKEZ ŞEYHİ

Çorum velîlerinden İsmi Ömer Lütfi olup, babasınınki Abisal Beydir Çerkez Şeyhi ismiyle meşhur oldu 1849 (H 1266)'da Kafkasya'da doğdu Yedi yaşında âilesi ile birlikte Trabzon'a yerleşti Sonra Tokat'ın Batmantaş köyüne taşındılar Akrabâlarından Kundukzâde Mûsâ Paşa, tahsîlini tamamlaması için İstanbul'a götürdü

Çerkez Şeyhi, daha 7 yaşında iken rüyâlarında gördüğü bir zât ona devâmlı; "İlim öğrenmek için İstanbul'a gel!" diyordu İstanbul'a gittikten sonra rüyâsına giren zâta rastladı Bu zât Edirneli Şeyh Seyyid Muhammed Nûrî idi Çerkez Şeyhi ona talebe oldu On bir senelik bir tahsil hayâtından sonra icâzet, diploma alan Çerkez Şeyhi, hocası tarafından Sivas'ın Aziziye kasabasına bağlı Kazancı köyüne ilim yaymak için gönderildi Burada iki sene kadar insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğretmeye çalıştı Sonra Çorum'un Bakırboğazı köyüne yerleşerek, bir tekke inşâ ettirdi Dört sene kadar bu köyde kaldıktan sonra 1891'de Çorum'a yerleşti Çorum'da tâliplerine ilim öğretmeye çalıştı

Sakarya Meydan Muhârebesinin başladığı gün, Çerkez Şeyhi bâzı talebeleri ile sohbet ederken birden bire ayağa kalkıp, kıbleye dönerek ezan okumaya başladı Meclistekilerin hepsi ayağa kalkarak, şaşkın vaziyette birbirlerine bakıyorlardı Ezanı bitiren Çerkez Şeyhi, mütebessim bir çehre ile; "Çok şükür, müjdeler olsun, Yunan kâfiri Sakarya'da bozguna uğradı, kaçıyor Fakat çok da şehîdimiz var" dedi

Çerkez Şeyhi'ni çok seven Kürevî Hâfız Mustafa Efendi isminde bir zât vardı Çerkez Şeyhi ona, kısa boylu ve çok şişman olduğu için Kürevî lakabını takmıştı Bu zât her hafta hocasını ziyârete gelir ve evinde yapılan yoğurttan bir tas getirirdi Bir hafta yine hanımına; "Bugün yoğurt çal da hocamı ziyârete gideyim" dedi O gün çamaşır hazırlığında olan hanımı; "Yarın da süt götürüver Ölmezsin ya" dedi Hâfız Efendi de sütü alıp hocasının evine gitti Sıkıntı ile içeri girdi ve sütü hizmetçilere verdi Biraz üzüntülü olarak hocasının yanına girdi Çerkez Şeyhi onu kucaklayarak; "Kürevî mesele süt, yoğurt değil, dostluktur dostluk" diyerek gönlünü aldı

Çerkez Şeyhi'nin büyük oğlu askerlikte öğrendiği fotoğrafçılık mesleğini sivil hayâtında da sürdürmekte idi Babasının ne kadar resmini çekmek istedi ise hep filimleri yandı Bir yaz günü, sabah kahvaltısı bahçede hazırlandı Oğlu fotoğraf makinasını da getirmişti Çerkez Şeyhi'nin gözleri katarakt sebebi ile çok zor seçiyordu Bu sebepten hanımının yardımı ile bahçeye indi Son basamağa geldiğinde, birden geri dönerek odasına gitti ve; "Hanım ben resmimin çekilmesini istemiyorum Çekilenler için de çıkmaması için Allahü teâlâya yalvarıyoum Söyle ona, bir daha böyle bir münâsebetsizliğe sebebiyet vermesin" dedi

Çerkez Şeyhi, Çorum Ulu Câmiinde verdiği son Cumâ vâzında; "Ey cemâat! Artık ihtiyarladım Sanırım bu son Cumâmızdır Hakkınızı helâl edin" dedi Vefâtından elli gün kadar önce evde çocukları ile sohbet ederken, rahatsızlandı ve sol tarafına felç geldi Bir ara iyileştikten sonra 1924 (H1343) senesi Ramazan ayının on altıncı akşamı iftardan önce vefât etti Vasiyeti üzerine Çelebi Hüsâmeddîn Efendinin yanına defn edildi Vasiyetinde; "Beni Çelebi hazretlerinin sol yanına defnedin ve başımı bir karış aşağı koyun Zîrâ o, Peygamber soyundan büyük bir zâttır" demiştir

ACELE ÇORUM'A DÖN

Talebelerinden Abbâs Efendi ticâret maksadı ile Samsun'da bulunduğu sırada gece rüyâsında Çerkez Şeyhi'ni gördü Ona; "Acele Çorum'a dön" diyordu Abbâs Efendi uyanmasına rağmen tekrar uyudu Aynı rüyâ birkaç defâ tekrarlandı Son defâ ise Çerkez Şeyhi rüyâsında elinde bir sopa ile yürüyünce hemen kalkıp, acele ile hazırlandı Yanındakileri kaldırıp hemen yola çıktı Çorum'a geldiğinde Abbâs Efendi yolda rastladığı birisine; "Çerkez Şeyhi vefât etti mi?" diye sordu O da; "Hayır! Fakat ağır hasta olduğunu söylüyorlar" dedi Abbâs Efendi derhal hocasının ziyâretine gitti Odadan içeri girer girmez daha bir şey söylemeden; "Abbâs Efendi, bizim sopayı görmeden niçin yola çıkmayıp da, beni üzersin" diyerek tebessüm etti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.