Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahmedi, bedevi

Ahmed-İ Bedevî (K.S)

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahmed-İ Bedevî (K.S)




Ahmed-i Bedevî (ks)
İbrahim ŞAHİN
Evliyanın büyüklerinden olan Ahmed-i Bedevî’nin babasının adı Ali’dir Nesebi Peygamber Efendimize ulaşır Seyyid-i Bedevî diye tanınır 1200 (H596)’de Fas’ta doğdu Ahmed Bedevî hazretleri altı yaşlarında iken babasına rüyasında; “Yâ Ali! Bu beldeleri bırak Mekke’ye taşın, orada yaşa Bunda birçok hikmetler vardır” dendi Bu manevî işaret üzerine ailesi ile birlikte 1206 senesinde Fas’tan yola çıktı Dört sene süren uzun yolculuk sırasında yolda herkesten, yardım, hürmet ve ikram gördüler Mekke’ye yerleştikten bir müddet sonra babası vefat etti ve Bab-ı Mualla’ya defnedildi
Ahmed-i Bedevî hazretleri küçük yaşta ilim tahsiline başladı Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledi
Bir gün Kâbe-i Muazzama’nın kenarında bir yerde uyuduğu sırada rüyasında gizliden bir ses Ahmed-i Bedevî’ye; “Uykudan uyan! Allahü Teâlâ’nın bir olduğunu zikret” diyordu Kalkıp abdest aldı İki rekât namaz kılıp, Allahü Teâlâ’yı zikretti Sonra tekrar yatıp uyudu Rüyasında önceki sesi tekrar duydu Ona; “Kalk Allahü Teâlâ’nın bir olduğunu zikret, uyuma! Yüksek derecelere kavuşmak isteyen uyuyamaz! Ne bir şey yiyebilir, ne de bir şey içebilir, oruç tutmak ve geceleyin herkes uykuda iken namaz kılmak sûretiyle nefsinle mücâdele et Kalk böyle yap! Sana, yüksek haller ve dereceler verilecek” diyordu Rüyanın tesiriyle uyanan Ahmed-i Bedevî, hemen rüyasını yaş, ilim ve derece bakımından yüksek olan ağabeyine anlattı O da; “Sırrını gizli tut! Söylenilenlere uygun yaşa!” dedi Ahmed-i Bedevî bu nasihatlere uyarak, gayret gösterdi, Allahü Teâlâ’nın izni ve ihsanı ile nice güzel hâl ve yüksek derecelere kavuştu
Ahmed-i Bedevî kendisini ilme ve ibadete verdi İnsanlarla alâkasını azalttı ve konuşmayı terk etti Bir şey söylemesi îcâb edince bunu işaretle anlatırdı Üst üste gördüğü rüya üzerine Irak’a gitti Orada; Ahmed Rıfâî, Abdülkâdir-i Geylânî, Hallâc-ı Mansûr, Sırrî-yi Sekatî, Ma’rûf-i Kerhî, Cüneyd-i Bağdâdî gibi evliyânın kabirlerini ziyaret etti 1236 senesinde, rüyasında Mısır’ın Tanta şehrine gitmesi işaret olundu ve yola çıktı Kahire’ye geldiğinde Mısır sultanı, onu, askeri ile birlikte karşıladı ve hususî misafirhanesinde ağırladı Kendisine çok hürmet etti Sonradan o da talebelerinden oldu
Ahmed-i Bedevî talebelerinden Abdül’âl’e ve Abdülmecîd’e bilhassa alâka ve ihtimam gösterirdi Bunlardan Abdülmecîd birgün dayanamayıp hocasının yüzünü görmek istedi ve mübarek yüzünü hiç göremediğini, görmemeye dayanamadığını, bu sebeple yüzünden örtüsünü açmasını taleb etti Seyyid de; “Ey Abdülmecîd! Beni görmeye dayanamazsın Senin, benim gözlerime bir bakman canına mâl olur Bir bakış, bir can mukabilindedir” buyurdu O da; “Ey efendim! Yeter ki mübarek yüzünüzü göreyim de, ölürsem öleyim Zararı yok Çünkü artık dayanamıyorum” dedi Bunun üzerine Seyyid hazretleri yüzünün örtüsünü kaldırdı Abdülmecîd, Ahmed-i Bedevî’nin cemalini görür görmez yere düştü Ruhunu teslim etti Salih Abdül’âl ise, hocasının vefatına kadar yaşadı ve hocasının vekili olup talebelere feyz vermek ve onları yetiştirmek vazifesini aldı
Ahmed-i Bedevî 1276 (H675) senesinde Mısır’ın Tanta şehrinde vefat etti Kabri üzerine yapılan türbede her sene düzenlenen toplantılarda Mevlid-i şerif ve Kur’ân-ı Kerîm okunması âdet oldu Ahmed-i Bedevî hazretlerinin kerametleri vefatından sonra da devam etti
Ahmed-i Bedevî’den Nasihatler
“Tövbenin hakikati, geçmiş günahlara pişman olmak, gelecekte olacağa istiğfar etmek, affını istemektir İşlenen günaha tamamen pişman ve bîzar olmak, bir daha o günahı işlememeye canı gönülden azmetmek ve bu çeşit bir tövbe ile kalbi temizlemekten ibârettir
Ahmed-i Bedevî hazretleri talebesine şöyle vasiyette bulundu:
“Ey Abdül’âl! Dünya sevgisinden sakın Zira sirke saf balı bozduğu gibi dünya sevgisi de sâlih ve iyi amellerini bozar Yetimlere, şefkat, çıplaklara elbise giydirmekle merhamet, açları doyurmakla himaye, garipleri zayıfları ikram ile korumak âdetin olsun Bu işlerin Allahü Teâlâ katında kaybolmaz
Ey Abdül’âl! Zikre, Allahü Teâlâ’yı anıp, hatırlamaya devam et Bir an bile Allahü Teâlâ’dan gâfil olma, O’nu unutma Gece kıldığın bir rekât namaz, gündüz kıldığın bin rekâttan daha üstündür Allahü Teâlâ’yı zikretmek kalp ile olur, sadece dil ile olmaz Allahü Teâlâ’yı hazır bir kalp ile an! O’ndan gâfil olmaktan sakın! Çünkü bu gaflet kalbi katılaştırır
Ey Abdül’âl! Allahü Teâlâ’nın kullarından birine bir musibet gelse, bunun için sakın sevinme! Gıybet ve dedi-kodu yapma! İnsanlar arasında söz taşıma! Sana eziyet vereni, zulmedeni affet! Kötülük yapana iyilik et! Sana vermeyene ver
Ey Abdül’âl! Dervişliğin, talebeliğin şartları; kötü iş ve sözlerden sakınmak, harama bakmamak, iffetli olmak, her zaman Allah korkusuna sahip olmak, Allahü Teâlâ’nın emirlerine uygun yaşamak, O’nu hiç unutmamak, âhirette başa gelecekleri düşünerek hep uyanık ve dikkatli olmaktır
Ey Abdül’âl! Yolumuz, Kur’ân-ı Kerîm’e ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesine, bildirdiklerine uymak, doğruluk, verdiği sözü yerine getirmek üzerine kuruludur Âlimler yanında dilini, insanların ileri gelenleri yanında gözünü, hocanın huzurunda kalbini muhafaza et Edep ve vakâr üzere ol

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.