08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi, zamanımızın eğitimci ve yazarlarındandır Yaptığı hizmetlerden dolayı ona “Asrımızın Ahmed Yesevîsi” denilmiştir  
Seyyid Ahmet Arvasi, zamanımız mütefekkir, eğitimci ve yazarlarındandır Babası Van gümrük müdürlüğünden emekli Abdülhakim Efendi, annesi Cevahir Hanımdır Dedeleri, Van-Bahçesaray’a bağlı Arvas köyündendir 15 Şubat 1932 (H 7 Şevval 1350)’de Ağrı ilinin Doğubayezid kasabasında doğdu 31 Aralık 1988 (H 22 Cemaziyel evvel 1409) tarihinde İstanbul’da vefat ettiğinde gazetemizin yazarı idi Edirnekapı Kabristanında medfundur  İLK KİTABINI TALEBE İKEN YAZDI
Ahmed Arvasi yedi yaşına geldiği zaman, babası Van’a tayin edilince ilk tahsiline Van’da başladı, Doğubayezid’de bitirdi Ortaokula Ağrı’da başladı, Erzurum’da bitirdi İmkansızlıklar yüzünden liseye devam edemediği için, Erzurum Erkek Öğretmen Okulu’na (sonra Nene Hatun Kız Öğretmen Okulu oldu) kaydoldu ve 1952 senesinde bitirerek, öğretmen oldu Önce Konya’ya sonra Ağrı’nın Molla Şemdin köyüne tayin edildi  Buradan askere gitti Askerlik vazifesini bitirdikten sonra tekrar öğretmenliğe döndü 1958 senesinde Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünü bitirdi Eğitim Enstitüsünde okurken, Anadolu’dan gelen saf temiz gençlerin Enstitüdeki menfi propagandalarla dinlerini, imanlarını kaybettiklerine çok üzüldüğünü söylerdi Bunun için ilk kitabı olan “Kendini Arayan İnsan”ı yazdı Pedagoji bölümünü bitirdikten sonra, Erciş Öğretmen Okulu, sonra da Balıkesir Savaştepe Öğretmen Okuluna tayin edildi “İnsan ve İnsan Ötesi”, “Diyalektiğimiz Estetiğimiz”, “Eğitim Sosyolojisi” adlı eserlerini bu zamanda yazdı  Senelerce Türk Milli Eğitimine hizmet etti Ona, hayat tarzından dolayı “Asrımızın Ahmed Yesevîsi” denilmiştir  
MÜBAREK BABASI MEMUR İDİ  
Seyyid Ahmet Arvasi’nin babası Abdülhakim Efendi, Rüşdiye mezunu idi Memur olarak çalıştı Van Gümrük Müdürlüğü’nden emekli oldu Tasavvufta Seyyid Fehim Arvasi’nin oğlu Seyyid Masum Efendi’den Halidî yolunu aldı Ağabeyi Seyyid Abdülkadir Efendi bu yola intisab edince, ona da bu yolun bağlılarından olmasını teklif etti “Daha gencim ve memurum Sonra intisab etsem olmaz mı?” deyince, Masum Efendi ona Farisi olarak su beyti okudu: “Baharın taze yaprağı sarardı/Tenceremizin ateşi soğumakta  ”
Bu beyti söyleyerek daha önceki bir hadiseye işaret edip vefatlarının yakın olduğunu hissettirerek bu fırsatı kaçırmamalarını tenbih ve emir buyurmuştu  
|
|
|