08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazret-İ Ebû Bekr
Hazret-i Ebû Bekr tüccâr idi Sefer ve ticâret yapardı Ekserî Şâm’a giderdi Seferde iken, bir gece rü’yâ gördü ki, gökten Ay inip, kucağına girdi Ebû Bekr, iki eliyle onu kucakladı ve sînesine bastı Uyandı Yemlîhâ adında meşhûr bir râhib var idi Ona varıp, rü’yâsını ta’bîr ettirdi  
“SANA BÜYÜK MÜJDELER VAR!”
Râhib dedi ki: Sen nerelisin? Ebû Bekr; Arz-ı Hicâzdanım, dedi Râhib tekrâr sordu: Ne iş yaparsın? Ebû Bekr; tüccârım, dedi Râhib dedi ki:
Ey Arabistanlı kişi Bu rü’yâda, sana büyük müjdeler vardır Ta’bîrini ister isen, ücretini ver!
Ebû Bekr “radıyallahü anh” oniki dînâr çıkarıp, verdi Râhib dedi ki:
O Ay ki, gökten sana indi Âhir zamân Peygamberidir Yakınlarda zuhûr edecektir Sen Onun vezîri olursun Sonra da halîfesi olursun Ey Arabistanlı kişi Eğer ben sağ iken, Ona yetişir isen, bana haber ver Ona varıp, buluşayım Eğer ben dünyâdan gitmiş isem, selâmımı ona ulaştırırsın Ben Onun dînine girdim ve ümmetinden oldum Beni âhirette şefâ’atinden unutmasın  Râhib Yemlîhâ bunları söyledikten sonra, Hazret-i Ebû Bekr’e bir de mektup verdi 
Hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü anh”; Ey rü’yâyı ta’bîr eden kişi, eğer ta’bîr ettiğin gibi olursa, yüz altın dahi bende senin emânetin olsun, dedi ve Şâm seferini bitirip, Mekke’ye geldi  Bundan kısa bir zaman sonra da Yemlîhâ râhib vefat etti  
TEREDDÜTSÜZ İMAN ETTİ  
Bu hâdiseden on iki sene geçti Hak sübhânehü ve teâlâ, hazret-i Muhammed’e “sallallahü aleyhi ve sellem” vahy eyledi Hazret-i Ebû Bekr, birkaç gün sonra, Mekke sokaklarında, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Efendimiz ile buluştu Hazret-i Fahr-i âlem ona dedi ki: Ne olaydı, İslâma geleydin Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” dedi ki:
Yâ Muhammed! Peygamber isen mu’cize gösteresin Resûl-i ekrem, Ebû Bekr’in göğsüne mübârek ellerini dayayıp, duvâra yaslayıp, dedi ki:
-Sana o mu’cize yetmez mi ki, o rü’yâyı gördün Râhib Yemlîhâ’ya ta’bîr ettirdin ve oniki dînâr verdin; yüz dînâr dahâ va’d ettin Rü’yâyı ta’bîr eden, bir mektûb yazıp, sana emânet verdi 
Bunları işiten Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” parmak kaldırıp, (Eşhedü en lâ ilâhe illallah Ve eşhedü enne Muhammeden Resûlullah) diyerek hiç tereddüt etmeden Müslüman oldu  
|
|
|