08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ali Hâdî Hazretleri
Ali Hâdî hazretleri,
“Oniki İmâm”dan onuncusudur 829 (H 214) senesinde Medîne’de doğdu 868 (H 254)de Bağdât’ta, Samarra nâhiyesinde vefât etti Çok kerametleri görülmüştür  Esbâtî şöyle anlatır: “VÂSIK VEFAT ETTİ! ”
Bir defâsında Ali Hâdî hazretlerini ziyâret için Irak’tan Medîne-i münevvereye gitmiştim Huzûruna varınca, bana halîfe Vâsık’ın hâlini sordu “Çok yakınlarındanım İyidir, ben ayrılırken sıhhat ve âfiyette idi” dedim Bunun üzerine;
“İnsanlar diyorlar ki; Vâsık vefât etti!” dedi
Bu sözüyle kendini kasdediyor zannettim Bir müddet sustu sonra bana tekrar;
“İbn-i Ziyâd ne yapıyor?” dedi “İyidir, işi yolundadır” diye cevap verdim Bunun üzerine onun başına bir felâket geldi Şüphesiz Allahü teâlânın takdiri ve hükmü ne ise o olur Ey dostlar Vâsık öldü, yerine Câfer Mütevekkil halîfe oldu İbn-i Ziyâd da öldürüldü” dedi Ben hayretle;
“Ne zaman efendim?” diye sordum “Sen ayrıldıktan altı gün sonra” dedi Bunları söyledikten birkaç gün sonra Medîne’ye yeni halîfe Mütevekkil’in gönderdiği bir kişi geldi Durumu ondan öğrendik Aynen Ali Hâdî hazretlerinin işâret ettiği gibi Vâsık ölmüş, İbn-i Ziyâd da katledilmişti! 
Bir gün İmâm-ı Hâdî hazretleri halîfenin evlâdından birinin düğün yemeğinde bulundu Herkes edeple oturuyordu Yalnız bir genç çok konuşarak ve gülerek edepsizlik ediyordu İmâm-ı Hâdî hazretleri ona “Ey genç, ağız dolusu gülüyorsun ve Allahü teâlânın zikrinden gâfil oluyorsun! Hâlbuki sen üç gün sonra kabirde olacaksın!” buyurdu
Genç, bu sözleri duyunca, edepsizlikten vazgeçti Sonra yemek yiyip dağıldılar Ertesi gün o genç hastalandı ve üç gün sonra da vefât etti  
“DİLİNİ VE KALBİNİ KORU!!”
Yine bir gün düğün yemeğinde idiler Samîra ehlinden bir kimse boş sözler söylüyor, İmâm-ı Hâdî hazretlerine gereken hürmeti göstermiyordu İmâm-ı Hâdî hazretleri, “Bu kimsenin evinden acı bir haber gelecek, bu yemeklerden yiyemeyecek” buyurdu  
Yemekler hâzırlanınca, o kimse ellerini yıkayıp, yemeği yiyeceği sırada, hizmetçisi ağlayarak içeri girdi O kimseye, “Annen damdan düştü, ölmek üzeredir Hemen yetiş, ölmeden önce onu gör!” dedi O şahıs yemek yiyemeden kalkıp gitti  
Ne demişler: “Ulemanın, evliyanın yanında dilini ve kalbini koru! ”
|
|
|