Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
caferi, huldî

Câfer-İ Huldî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Câfer-İ Huldî




CÂFER-İ HULDÎ

Bağdât'ın büyük velîlerinden İsmi Câfer olup, babasınınki Muhammed'dir Künyesi, Ebû Muhammed el-Havvâs'dır El-Huldî diye tanınır Doğumu, yetişmesi ve vefâtı Bağdât'ta olmuştur 867 (H253) senesinde doğdu 959 (H348) de vefât etti Kabri Şünûziyye'de, Sırrî-yi Sekatî ve Cüneyd-i Bağdâdî'nin kabirlerinin yanındadır

Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebelerinin en büyüklerindendir Ayrıca, Ebü'l-Hüseyin Nûrî, Ruveym, Semnûn, Ebû Muhammed Cerîrî, İbrâhim Havvâs, Ali bin Abdülazîz, el-Begâvî, Ömer bin Hafs es-Sedûsî, Fadl binCâbir es-Sekâtî, Muhammed bin Mesrûk et-Tûsî, Muhammed bin Yûsuf et-Turkî ve başka birçok büyük zâtlarla görüşüp sohbet etti ve kendilerinden ilim öğrendi İlim öğrenmek için pekçok seyâhate çıktı Kûfe, Mekke, Medîne veMısır'a gitti Oralarda bulunan büyük âlimlerle görüştü ve onlardan ilim öğrendi Fıkıh ve hadîs ilminde de söz sâhibi oldu Sonra Bağdât'a dönüp yerleşti ve ilim öğretti Kendisinden de, Ebü'l-HasanDâre Kutnî, Ebû Ömer bin Hayve, Ebû Hafs bin Şâhîn, Ebü'l-Abbâs Nihâvendî ve başka zâtlar rivâyetlerde bulundular

Haram ve şüpheli şeylerden çok sakınır, dünyâya meyletmezdi Hasır dokuyarak geçimini temin ederdi Tasavvuf büyükleri arasında zamânın en önde gelenlerinden (en büyüklerinden) olup, kerâmetler ve fazîletler sâhibi, emîn, sâdık ve sika, güvenilir bir zât idi Tasavvufun inceliklerini ve bu yolun büyüklerinin hayat ve menkıbelerini çok iyi bilirdi Bu yolun büyüklerinden bir çoğunu hâfızasında tutar; "Yanımda, tasavvufu ve tasavvuf büyüklerini anlatan yüz otuz tane kitap var" buyururdu Diğer bütün ilimlerde de söz sâhibi olup, ince hakîkatlere vâkıf idi Çok ibâdet ederdi Altmış defâ hacca gittiği rivâyet edilmektedir

Câfer-i Huldî, hâlini gizler, husûsî hâllerini, başkalarına nisbet ederek, menkıbe şeklinde herhangi bir zâtın başından geçmiş bir hâdise gibi anlatırdı Bir gün şöyle anlattı: "Evliyâdan birisi Harem-i şerîfte bulunuyordu Bir ara çok acıktı Hicr-i İsmâil denilen yere gelip duâ etti Allahü teâlânın bir ihsânı olarak, o anda, yemek hazır oldu O yemeği yeyip, Allahü teâlâya şükretti Bu "Birisi" diye, menkıbe gibi anlattığı hâdise, aslında kendi başından geçmişti O ise kendini gizliyordu

Câfer bin Muhammed Huldî tasavvuf yoluna girdiği ilk zamanlarında bir gün, kaylûle uykusuna yatmıştı Rüyâda kendisine; "Yâ Câfer! Kalk! Falan yere git Orada acâib bir şey göreceksin" dendi Uyandığında hemen işâret edilen yere gidip bakınca, bir sandık gördü Sandığı açtı İçinde bir kitap vardı Kitapta, altı binden ziyâde evliyânın isimleri, hâl tercümeleri ve menkıbeleri yazılıydı Her gün oraya gidip, o kitaptan bir mikdar okuyordu Nihâyet kitap bitti Ertesi gün, kitabı tekrar baştan okuyabilmek için gittiğinde, kitabın ve sandığın orada bulunmadığını gördü Çok üzüldü Lâkin geri döndüğünde, okuduklarının hiçbirisini unutmadığını, hepsinin hâfızasında kaldığını anladı Bundan sonra, tasavvuf yolunda ilerlemek ona kolay geldi, yüksek derecelere, büyük makam ve hâllere kavuştu

Bir gün kendisine bir kimse gelip, "Yâ Câfer! İnsanlar bir ihtiyaçları için sana mürâcaat ettikleri zaman, beni hatırla! Beni vesîle ederek Allahü teâlâya duâ et Allahü teâlânın izni ile onların ihtiyaçları görülür" dedi ve kayboldu Bu kimsenin kim olduğunu anlayamadı Ama ondan sonra, kendisine gelen ihtiyaç sâhipleri için, o zâtın hürmetine Allahü teâlâyâ duâ etti Allahü teâlânın izni ile her müşkül halloldu

Câfer-i Huldî kendisine sorulan suâllere, velîlere has bir üslûb ile, çok güzel cevap veren, derecesi yüksek bir zât, iyilikler ve fazîletler kaynağı idi

Câfer-i Huldî buyurdu ki:

"Tevekkül, bir şeyin olması ile, olmaması arasında fark gözetmemektir"

"Allahü teâlâ, günah işlemekten kurtardığı kulunu malsız olarak zengin yapmış, aşîretsiz olarak aziz ve şerefli kılmış, kimsesi olmadığı halde onu arkadaş eylemiştir"

"İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak benim için daha sevimlidir"

"Dünyâ ve âhirette iyilik, sabır ile ele geçer"

"Fütüvvet, nefsini aşağı tutup, müslümanlara hürmeti büyük bilmektir"

"Akıl, insanı helâk edici yerlerden uzak tutan şeydir"

"Allahü teâlâya âşık olanlar, insanı O'ndan uzaklaştıran her şeyden uzak olup, alâkalarını keserler"

"Kendine lâzım olan ilimleri öğrenmeli ve bu ilimlerle amel etmeyi de ihmal etmemelidir"

"İlim, Allahü teâlâyı tanımaya ve O'na itâat etmeye vesîle olduğu için, ilim öğrenmek büyük ibâdettir"

"Yediği yemeği, Allahü teâlâya ibâdet etmek ve O'nun dînine hizmet etmek niyeti ile yemeyen kimse, şu üç zarara birden yakalanmıştır 1 Yemek yerken geçen zamânı zâyi etti, 2 İçinde bulunduğu vakti zâyi etmeye devam ediyor, 3 Gelecek zamânı karşılamak fırsatını kaçırdı"

"Sâlihlerle sohbette berâber olup, onlarla sohbet ediniz Onlar, dünyâ hazîneleridir Onlarla berâber olmak, ebedî saâdetin anahtarıdır"

"Allahü teâlâya itâatte tam kul ol ki, mahlûklar karşısında tam hür olasın Allahü teâlâya ibâdet eden kimseye, mahlûklar itâat ve hizmet ederler"

Ebû Muhammed Huldî, Hocası hazret-i Cüneyd-i Bağdâdî'nin şu sözünü tekrâr ederdi: "Bir kimse, yaptığı ibâdetlerini ihlâs ile yaparsa, Allahü teâlâ o kimseye, boş hâllerden, lüzumsuz heveslerden halâs olmak, kurtulmak nîmetini, râhatını ihsân eder"

PİŞMİŞ TAVUK

Ebü'l-Hasan Hamza Hemedânî isminde birisi, bir akşam Câfer-i Huldî'nin yanına geldi Gelmeden önce de, evinde, tandırda bir tavuk kızarttırmıştı Akşam yemeğini evinde çocuklarıyla berâber yiyecekti Câfer-i Huldî'nin yanına gelip bir müddet sonra gitmek için izin istedi Câfer-i Huldî; "Bu akşam burada kal" buyurdu O kimse, bu akşam burada kalırsam, sabah namazına kadar ayrılamam Çocuklar da ben gitmeden yemek yemezler ve aç kalırlar diye düşünüp; "Müsâade ederseniz gideyim" dedi Câfer-i Huldî; "Hayır bu akşam burada kalacaksın" buyurdu Gelen kimse; "Mühim işim vardır, gideyim" deyince, Câfer-i Huldî; "Sen bilirsin" buyurdu O kimse evine gelip, hizmetçisine kızarmış tavuğu getirmesini söyledi Hizmetçi gidip, pişmiş tavuğu getirirken ayağı takılıp, yemek kabı elinden düştü Yemek kabı kırılıp yemeğin suyu döküldü Pişmiş tavuk da yola düştü Ebü'l-Hasan hizmetçisine; "Hiç olmazsa pişmiş tavuğu getir, temizleyip yeriz" dedi Hizmetçi giderken, oradan geçmekte olan bir köpek, tavuğu kapıp gitti Ebü'l-Hasan Hamza; "Her şeyi kaçırdık Bâri, üstâdın sohbetini kaçırmıyalım" deyip, Câfer-i Huldî'nin yanına geldi Üstâd kendisini görünce buyurdu ki: "Evliyânın kalplerine bir parça gönül vermeyenin ve söz dinlemeyenin tavuğunu, Allahü teâlâ köpeklere verir" Ebü'l-Hasan, bunu duyunca hatâsını anladı ve tövbe etti

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s434
2) Hilyet-ül-Evliyâ; c10, s381
3) Tabakât-ül-Kübrâ; c1, s118
4) Nefehât-ül-Üns; s212
5) Risâle-i Kuşeyrî; s167
6) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s180
7) Tezkiret-ül-Evliyâ; c2, s237
8) Şezerât-üz-Zeheb; c2, s378
9) Mir'ât-ül-Cinân; c2, s342
10) Sıfat-üs-Safve; c2, s264
11) El-A'lâm; c2, s128
12) Târih-i Bağdâd; c7, s226
13) Firdevs-ül-Mürşidiyye; s93
14) Sefînet-ül-Evliyâ; s151
15) Hazînet-ül-Asfiyâ c2, s200

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.