Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahmet, hace, piri, türkistan, yesevi

Pîr-İ Türkistan: Hace Ahmet Yesevi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pîr-İ Türkistan: Hace Ahmet Yesevi




PÎR-İ TÜRKİSTAN: HACE AHMET YESEVİ

Alper Erzurumlu

Şeyh Feridüddin-i Attâr, onun için “Pîr-i Türkistan” diyor Gerçekten de Hace Ahmed Yesevî KS, Türk illerinin manevi hayatında asırlar boyu etkili olmuş tasavvuf yıldızlarımızdan biridir

Hace Ahmed Yesevî KS, Batı Türkistan'ın Çinkend şehrinin doğusunda bulunan Şayram kasabasında dünyaya gelmiş Soyu, babası tarafından Hz Ali KV’ye dayanmaktadır

Küçük Yaşta Büyük Tecelliler
Daha küçük yaşlarda annesini ve babasını kaybeden Ahmed Yesevi KS, ablası Gevher Şehnaz’la beraber Yesi şehrine hicret eder Yesi'de Arslan Baba KS'ye intisab eden Ahmed Yesevî, daha küçük yaşlarda ilâhî tecellilere mazhar olur
Hace Ahmed, Arslan Baba'nın vefatından sonra, zahirî ve batınî ilimlerde dönemin önemli merkezlerinden biri olan Buhara'ya gider ve orada Şeyh Yusuf Hemedanî KS'ye intisab ederek, onun irşad ve terbiyesi altına girer
Yusuf Hemedanî, Şeyh Ebu Ali Farumedî KS'den ders alarak bilhassa “nazar ilmi”nde yüce mertebelere ulaşmış, Merv, Herat, Buhara ve Semerkand gibi önemli şehirlerde irşad hizmetlerinde bulunmuş mürşid-i kâmil bir zat idi Asla dünyaya değer vermezdi Sünnet-i Seniyye’ye ziyadesiyle bağlı, Kur'an aşığı, zühdü, takvası, riyazeti, nefse hakimiyeti tam bir veli idi
Kısa zamanda mürşidinin teveccühünü kazanıp ondan aldığı feyzle kemâl mertebesine ulaşan Ahmed Yesevi KS Hazretleri, mürşidi gibi Peygamber sünnetine ve Kur'an ahkâmına bağlı olmanın semeresini kısa zamanada görür ve şeyhinin üçüncü halifesi olur Yusuf Hemedanî’nin vefatından sonra da irşad makamına sıra ile önce birinci halifesi Şeyh Abdullah Berkî KS ve ikinci halifesi Şeyh Hasan Endakî KS geçer ve onların vefatlarından sonra da Ahmed Yesevî’nin vazife dönemi başlar O da müridlerine ibadet, riyazet ve mücahede tavsiyesinde bulunar, Kur’an ve Sünnet’i her şeyin üzerinde tutar
İrşadı Türkistan, Maveraünnehr, Horasan ve Harizm'de etkili şekilde yayılan Hace Ahmed Yesevî, zahir ve batın ilminde zamanının yıldızıydı Müridlerinin ilim tahsili ve terbiyesinden arta kalan zamanlarında vaktini ibadet ve taat ile geçiriyor, geçimini de fırsat buldukça kaşık ve kepçe yontup satarak sağlıyordu Dergâhına bağışlanan nihayetsiz hediyelerden ve adak kurbanlardan hiçbir lokma kabul etmiyordu
Hace Ahmed Yesevî KS’nin çeşitli kitaplarda dercedilmiş menkıbelerinin yanı sıra, bir de “Divan-ı Hikmet” adlı bir de kitabı mevcuttur Özellikle İslâmî ilimlere sıkça vurgu yaptığı kitabında şöyle der:
“Tarikata şeriatsız girenlerin
Şeytan gelip imanını alır imiş
İşbu yolu pîrsiz dava kılanlar
Şaşkın olup ara yolda kalır imiş
Sonraları, mürşidi Yusuf Hamedanî'nin vaktiyle verdiği bir işaret üzerine dergâhtaki irşad mevkiini dördüncü halife Şeyh Abdulhalik Gücdüvanî KS'ye bırakarak Yesi'ye döner ve vafatına kadar (miladî 1166) irşadına burada devam eder

Peygamber AS'a Öyle Bir Bağlılık ki
Hace Ahmed Yesevî KS, daha çocukluğundan itibaren Hz Peygamber AS'ın hiçbir sünnetini terk etmemeyi hayat tarzı haline getirmişti Bu öyle bir bağlılıktı ki, Hz Peygamber’in vafat yaşı olan altmışüç yaşına gelir gelmez O’na ittiba için tekkesinin bir tarafında bir kuyu kazdırarak merdivenle oraya inip, o dar yerde zikirle meşgul oldu Bu zikir esnasında dizlerinin göğsüne sürtünmesinden dolayı sinesi her iki taraftan oyulmuştu Bundan dolayı kendilerine “serhalka-i sînerişan” diye de anılırdı Hazret, bir rivayete göre yüzyirmi, diğer bir rivayete göre yüzotuzüç yaşına kadar bütün ömrünü o dar çilehanede, riyazet ve ibadet ve mücahede ile geçirmiştir
Hace Ahmed Yesevî KS’nin Yese’deki muhteşem türbesi, meşhur hükümdar Timur tarafından yaptırılmıştır Timur, çok etkilendiği bu büyük insanın tarikatına da intisab etmiştir

Divan-ı Hikmet Diye Bir Hikmet Pınarı
Hace Ahmed Yesevî, yaşadığı dönem ve sonraki zamanlarda Türkistan diyarında derin izler bırakmıştır Hakkında anlatılan menkıbeler, asırlar boyunca nesilden nesile anlatılarak günümüze kadar ulaşmıştır Ne var ki, menkıbelere bazı hayalî unsurlar da katılarak, öğretisi ve gerçek şahsiyeti perdelenmiştir Onun hayata bakışını ve gerçek şahsiyetini anlamak için “Dîvân-ı Hikmet”ini dikkatle incelemek gerekir
Divan-ı Hikmet, çok veciz ifadelerle imanî ve ahlâkî hakikatların anlatıldığı emsalsiz bir kitaptır Kitaptaki şiirler sanat olsun diye değil, insanlara İslâm imanını ve ahlâkını öğretmek için yazılmıştır
Beyitlerinden günümüz Türkçesi’ne uyarlanmış bazı örnekler okuyalım:

Hak Tealâ iman atâ kıldı size
O Mustafa Hak Rasulü idi bize
Selâm desen, kuvvet verir dinimize
Değilse, kıldıklarım hep yalan olur

Evvel ‘elest birabbikum’ dedi Hüda
‘Kalû belâ’ diyerek ruhlar kıldı sada
Ağlayıp geldik eşiğine cümle geda
Lutfeylesen yüzbin âsi handan olur

Şu beyitlerinde Peygamber AS’a bağlılığa ne güzel çağırır:

Allah Tealâ sözüne, Rasulullah sünnetine
İnanmayan ümmetine ümmet demez Muhammed

Onsekizbin aleme server olan Muhammed
Otuzüçbin ashaba rehber olan Muhammed

Arş ve Kürsü pazarı, inayetli Muhammed
Sekiz cennet sahibi velayetli Muhammed

Hac yolculuğuna çıkarken onun şu sözlerinden daha sıcak bir veda olabilir mi?

Niyet kıldık Kâbe'ye, razı olun dostlarım
Ya ölürüz ya geliriz, razı olun dostlarım

Niyet kıldık Kâbe'ye, hak Mustafa ravzına
Nasip kıla herkese, razı olun dostlarım

Tasavvuf ehlinin durumunu şu sözleriyle anlatır:

Allah diyen bedenin yerini cennette gördüm
Huri, gılman hepsini karşı hizmette gördüm

Gece gündüz yatmadan Hû zikrini diyenler
Melayikler yoldaşı, Arş'ın üstünde gördüm

Hayır seha kılanlar, yetim gönlün alanlar,
Çahar-yar'lar yoldaşı, Kevser lebinde gördüm

Mevlâna'yı Yunus'u nasıl Divan'larından, beyitlerinden ayrı tutarak anlamamız mümkün değilse, Ahmed Yesevî Hazretleri’ni de Divan-ı Hikmet’ini okumadan anlamamız mümkün değildir Üstelik o, Mevlânaların, Yunusların meşalesini yakan bir ateştir Onların aşklarını ateşlendiren ve Anadolu üzerine salan bir büyük velidir Gerek Selçuklu’nun, gerek Osmanoğulları’nın Anadolu'ya yürümelerinde ve yaşadığımız şu coğrafyanın islâmlaşmasında onun sufilerinin büyük rolleri vardır

Sünnet'ten Asla Sapmayan Tasavvuf
Bir tasavvufî kol olarak Yeseviliğin esasları, diğer sünnî ekollerle hemen hemen aynıdır Bu esaslardan bazılarını sayarsak, bunu rahatça görebiliriz:
Tevhid'i esas alan bir tasavvuf anlayışı
Dinî hükümlere ve Hz Peygamber AS'in sünnetine mutlak bağlılık
Riyazet ve mücahede
Halvet ve zikir
Yesevilik yoluna intisab eden bir salikin uymaya mecbur olduğu hususlar ise şunlardır:
Mutlak bir teslimiyet, mutlak bir itaat, hizmet, sadakat, vefa, sır tutma, sözünde durma, sohbet
Yesevîlik altyapısından neş’et eden Nakşibendilik’te de bazıları görülen bu esaslar, Ehl-i Sünnet ulemasının hiç bir devirde itiraz etmediği manevi terbiye prensipleridir
Diğer taraftan köklerini Ahmed Yesevî’ye isnad eden bazı tarikatlar ise, Yesevîliğin bu prensiplerini ve ruhunu taşımaktan hayli uzaktır
Ahmed Yesevî Hazretleri’nin, tenzih edilmesi gereken iddialardan biri de Hulefa-i Raşidin’e hürmet ve saygı konusudur Bu hürmet ve saygısını divanında görmemek mümkün değildir:

Gördüğü an inan Ebâ Bekr-i Sıddik'tir
Üstün olup dayanan Ebâ Bekr-i Sıddık'tir

Bilâl'e ezan okutan, Şeriat’i bildiren,
Din sözünü anlatan adaletli Ömer'dir

Hak Rasul’ün damadı, dinimizin abadı,
Bendelerin azadı, haya sahibi Osman'dır

Dediği sözü rahmanî, görsen yüzü nuranî,
Kâfirleri kıran Hak arslanı Ali'dir

Evet; Pîr-i Türkistan Hace Ahmed Yesevî KS, asırlar boyunca Orta Asya'nın inanç ve ümit kaynağı olmuştur O diyarlarda on yıllarca yoğun bir baskı altında kalmalarına rağmen imanlarını ve özlerini kaybetmemiş insanların manevi dayanağı o olmuştur O, yarı göçebe kavimlerin müslüman kalmasının da vesilesidir Dönemin sapık akımlarına karşı Sünnet-i Seniyye’nin bayraktarlığını onun “Horasan Erenleri” denilen gönül erleri yapmışlardır Bu sebeple, onun hayatında ve divanında dikkatle incelememiz gereken ibretli hakikatler bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.