08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hübeyret-Ül-Basrî
HÜBEYRET-ÜL-BASRÎ
Çeştiyye yolunun büyüklerinden Zâhirî ve bâtınî ilimler sâhibi bir velî idi Huzeyfetü'l-Mer'âşî hazretlerinin halîfelerinin ileri gelenlerindendir Künyesi Emîrüddîn olup, hakkındaki bilgiler çok azdır Hâce Hübeyret-ül-Basrî diye bilinir 900 (H 287) yılında vefât etti
On yedi yaşında Kur'ân-ı kerîmi ezberledi Birçok âlimden din ve âlet, yardımcı ilimleri tahsil etti Kur'ân-ı kerîmi çok okur, çok ibâdet ve çok duâ eder, Allah aşkından devamlı ağlardı Bir gün duâ edip ağlarken, gâipten bir ses işitti: "Ey Hübeyr! Seni affedip, bağışladık Git, Huzeyfetü'l-Mer'âşî'nin hizmetinde bulun!" denildi Hemen yollara düşüp, Huzeyfetü'l-Mer'âşî hazretlerinin yanına giderek, talebeleri arasına katıldı Bir seneye varmadan hocasına halîfe oldu Artık gözü hiçbir dünyâ lezzetini görmüyordu O kadar şiddetli ağlardı ki, görenler hâline acır; "Artık bu hayattan geçmiş, hemen ölür " derlerdi Birçok talebe yetiştirip, insanları Cehennem ateşinden kurtarmak için çalıştı Talebeleri arasında bir çok velî vardı Bunlardan en meşhûru Uluvv-i Dîneverî hazretleridir
Hocası Huzeyfetü'l-Mer'âşî ile bir beldeye gittiklerinde, başlarından geçen hâdiseyi şöyle anlatır:
Huzeyfetü'l-Mer'âşî hazretleri, kendisini karşılamak için toplanan halkı görünce, Allah korkusundan ağlamaya başladı Yanına biri gelip; "Ey üstâd! Niçin bu kadar ağlayıp sızlayıp, sıkıntı çekmektesin? Yoksa Allahü teâlânın, Rahîm, Kerîm, Gafûr olduğunu bilmiyor musun?" dedi Huzeyfe hazretleri de; "Allahü teâlâ, bir fırka Cennet'te, bir fırka Cehennem'dedir buyuruyor Ben acabâ, bunların hangisindeyim Bunu bilmediğim için ağlıyorum " buyurdu Soran kimse; "Senin kendinin ne olduğundan haberin yok, nasıl başkalarına yol gösterirsin?" dedi Huzeyfetü'l-Mer'âşî, bu söz üzerine kendinden geçip bayıldı Kendine geldiği zaman orada bulunan herkesin duyduğu, gâibten bir ses geldi: Ses; "Ey Huzeyfe! Biz seni dost edindik, kıyâmet günü seni Cennetlikler arasına koyacağız " diyordu Bu müjdeyle orada bulunan üç yüz kadar kâfir müslüman olup, Huzeyfe hazretlerine talebe oldular
1) Hadîkat-ül-Evliyâ; s 195
2) Sefînet-ül-Evliyâ; s 28
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c 3, s 191
|
|
|