Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bin, cübeyr, saîd

Saîd Bin Cübeyr

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Saîd Bin Cübeyr




SAÎD BİN CÜBEYR

Tâbiîn devrinde Kûfe'de yetişen müctehid imamların büyüklerinden İsmi Saîd bin Cübeyr bin Hişam el-Esedî, künyesi Ebû Muhammed'dir Ebû Abdullah-ı Kûfi de denir Esed bin Huzeymeoğullarından Vâbile bin Hârisoğullarının âzadlı kölesiydi Doğum târihi bilinmemektedir Aslen Kûfeli olup, bir müddet İsfehan'da kaldı Sonra Irak'ın Sünbülân köyüne çekildi Vefâtında 49 yaşında olduğu tahmin edilmektedir 713 (H95) senesinde Vâsıt şehrinde vefât etti Şehir dışındaki kabri, ziyaretgahtır

Saîd bin Cübeyr, yüksek bir âlim ve büyük velîdir Kendisine âlimlerin hazinesi denirdi Çok ibâdet eder, çok ağlardı Ramazân-ı şerîf gecelerinde, akşam namazını kıldıktan sonra, Kur'ân-ı kerîmi hatmeder, sonra yatsı namazını ve terâvihi kılardı Bir defâKâbe'nin içine girdi ve orada kıldığı namazın bir rekatında Kur'ân-ı kerîmi hatmetti Ayrıca her iki gecede bir hatim okurdu

Zamanındaki âlimlerin en büyüklerindendi Fıkıh ilminde yüksek bir mertebeye ulaşmıştı Zamanındaki âlimler, fıkıh ilminin bir kolunda ihtisas sâhibi iken, bu zât dînî hükümlerin bütün meselelerinde mütehassıs ve müctehid idi

Abdullah ibni Abbâs'tan, Abdullah bin Zübeyr'den, Abdullah bin Ömer'den, Ebû Saîd-i Hudrî'den, Ebû Hüreyre'den, Ebû Mûsâ el-Eş'arî'den ve daha birçok Eshâb-ı kirâmdan ilim almış, onların ders halkalarında yetişmiş büyük ve kâmil bir zâttır Kendisine her meselede suâl edilen ve ictihadına başvurulan bir müctehiddi

Abdullah ibni Abbâs ve Abdullah bin Ömer'den çok ilim almıştır Hadîs, fıkıh, tefsir ve kırâat ilimlerinde, onlardan çok rivâyette bulunmuştur Bir defasında Abdullah ibni Abbâs kendisine şöyle buyurdu: "Ey Saîd! Sen de dînî meselelerde, soranlara cevap ver Hatalı bir hükümde bulunursanız tashih eder, düzeltiriz O da; "Ey İbn-i Abbâs, sizin huzurunuzda dînî işlere karışmak benim haddim değildir" diye tevâzularını bildirmiştir Ancak İbn-i Abbâs hazretlerinin gözleri âmâ olup, göremez hâle gelince, Saîd bin Cübeyr fetvâ işlerini üzerine aldı ve müslümanların dînî meselelerdeki müşküllerini halletmeye başladı Onun ilminin çokluğunu bütün âlimler ittifakla bildirmişlerdir Hadîs ilminde rivâyetleri çok meşhur olup, sika, güvenilir, sağlamdır Kütüb-i Sitte'de rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler vardır

Kûfeliler, Abdullah ibni Abbâs'a bir meselede fetvâ sormaya geldiklerinde, onlara; "Sizin aranızda İbn-i ümmü Dihâmâ, yâni Saîd binCübeyr yok mu?" derdiAmr bin Meymûn onun ilmine olan ihtiyacı bildirmek için şöyle dedi: "Yeryüzünde Saîd bin Cübeyr gibisi yoktur Kendisinin ilmine herkes muhtac olduğu bir zamanda vefât etti"

İbn-i Hibbân, Kitâbüs-Sikât'ında: "O, fakih, çok ibâdet eden, âbid, fazileti çok, verâ ve takvâ sahibi birisiydi" buyurdu

Önceleri Kûfe kâdılarındanAbdullah ibni Utbe bin Mesûd'un kâtibiydi SonraEbû Bürde bin Mûsâ el-Eş'arî'nin yanında bir süre kâtiplik yaptı Bir ara Fırat Nehrinin suladığı arazinin öşürlerini toplamakla görevlendirildi

Saîd bin Cübeyr çok Kur'ân-ı kerîm okurdu Bâzan bir âyet-i kerîmeyi tekrar tekrar okuyarak sabahlardıBir gece namazında Yâsîn sûresinin 59'uncu; (Ey günahkârlar! Bugün müminlerden ayrılın!) meâlindeki âyetiyle sabahlamıştır

Ömrünü insanlara vâz ve nasihat ile geçirmiştir Günde iki kere, sabah ve ikindi namazından sonra mescidde vâz ederdi Buyururdu ki: "Vâz ve nasihatı, her bakımdan kusursuz olan kimselerin yapması lâzım gelirse, kimsenin birşey anlatmaması icabederdi" Kimsenin yüzüne karşı kusurunu söylemez, nasihatı umûmî yapardı

Hikmetli sözleri çoktur İhlâs ile söyledikleri için kalblere tesir ediyordu Buyurdu ki: "Yapılması emredilen her vazife büyüktür"

"Duâ yapılırken, mânevî bir zevk veriyorsa, kabul olacak demektir"

"Allahü teâlâya itâat edip, emirlerini yerine getiren, O'nu zikr ediyor demektir O'nun verdiği emirlere göre hareket etmeyen, ne kadar tesbih çekerse çeksin, ne kadar Kur'ân-ı kerîm okursa okusun, zikir etmiyor sayılır""İnsanların en çok ibâdet edeni, kalbini günahla yaralayıp, sonra tövbe eden ve bir daha yapmıyan, hatâlı işlerini her hatırladıkta, iyi amellerini az ve eksik bulandır"

"Dünyâ hayatından kaybettiğim hiçbir şeye üzülmem Yalnız secde edemeden geçirdiğim vakitlerime üzülürüm"

Emevî vâlilerinden Haccâc güvendiği bir kimseyi on kişi ile Saîd bin Cübeyr'i çağırmaya gönderdi Bir râhibin kilisesine geldiler Saîd bin Cübeyr'i o râhipten sordular Râhip onlara yol gösterdi Saîd bin Cübeyr'i secdede buldular Selâm verdiler Başını secdeden kaldırdı Namazını bitirip selâmlarını aldı Haccâc seni çağırıyor dediler Allahü teâlâya hamd ve senâ, Resûlüne salevât getirip on kişiyle beraber Haccâc'a gitmek üzere yola çıktı Râhibin bulunduğu kiliseye geldiler Râhip onlara kilisenin etrafında arslan ve başka yırtıcı hayvanlar olduğundan yukarı çıkmalarını söyledi Saîd bin Cübeyr çıkmadı Râhip, herhalde kaçmak istiyorsun? dedi Hayır, kaçmak istemiyorum Yalnız müslüman olmayanların evine girmek istemem, buyurdular Yırtıcı hayvanlar seni parçalar dediler Allahü teâlâ, beni onların zararından muhafaza etmeye kâdirdir Sabaha kadar burada kalacağım buyurdu Râhip on kişiye:"Siz yukarı geliniz ve yaylarınızı kurup da salih kulu muhafaza etmek için bekleyiniz" dedi Gece oldu Râhip ve on kişi, canavarların gelip Saîd bin Cübeyr'e sürünüp gidip bir yerde oturduklarını, sonra aslanların da gelip aynı hareketi yaptığını gördüler Râhip sabahleyin aşağı inip müslüman oldu

Saîd bin Cübeyr, hapiste iken, bir gece sabaha karşı, boynu vurulacağı haberini verdiler Bekçilere: "Sabaha olacak, işin haberi geldi Beni şimdi salın, gideyim Ölüm için hazırlığımı yapayım Gelmez diye korkmayın, sabah erkenden gelirim" dediBekçiler, kaçar diye korkmuşlardı Aralarında ihtilâfa düştüler; sonra, doğruluğuna inananlar galip geldi, bıraktılar Gitti, sabah erkenden geldi Ölüm meydanına götürdüler Vurulunca, başın üzerine düşeceği deriyi yaydılar Cellâtlar geldi Cellâtlardan müsâde alıp şu duâyı yaptı: "Allah'ım, benden sonra Haccâc'ı kimseye musallat etme!" O mübârek başı yere düştüğü zaman, iki defa "Lâ ilâhe illallah" dedi Üçüncüsünü demeye başladı, ama bitiremedi Hasan-ı Basrî hazretleri, Saîd bin Cübeyr'in katledildiğini duyunca, "Eyvah! Doğudan batıya kadar, ilmine, irfanına bütün müslümanların muhtac olduğu değerli âlimi kaybettik" dediDaha sonra olacak olduHaccâc, âkile denen yiyici hastalığına tutuldu Uyuyamıyordu Uyuyacağı sırada sıçrayıp kalkıyordu Hâline bakıp şaşanlara: "Saîd bin Cübeyr ile hâlim ne olacak? Uyuyacağım anda, ayağımı çekip sarsıyor ve beni uyandırıyor" dedi Bu acıklı durumuyla ancak on beş gün yaşayabildi Saîd bin Cübeyr şehîd edildikten on beş gün sonra Haccâc da öldü

Saîd bin Cübeyr hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerîflerden bâzıları:

"Ağızlarınız Kur'ân-ı kerîm'in yollarıdır Onları misvak ile temizleyiniz"

"Müslüman bir kadın, hamileliği boyunca, doğum yaptığı esnada ve çocuğunu emzirdiği sürece, Allah yolunda cihad edenler gibidir Bu esnâda vefât ederse şehîd sevâbı alır"

ASLANDAN KORKMADI

Saîd ibni Cübeyr ki, çok ilim sâhibiydi,
İlmiyle âmil olan, bir mübârek velîydi

Günahını düşünüp, çok ağlardı, hüzünden,
Gözlerinin görmesi, azalmıştı bu yüzden

Okurken rastlasaydı, bir azâb âyetine,
Tekrar edip ağlardı, tâ ki sabah vaktine

Bir gece çok ağladı, şu âyet tesîrinden:
"Ey mücrimler, ayrılın, bu gün sevdiklerimden"

Kimsenin kusûrunu, söylemezdi yüzüne,
Hep ortaya ederdi, nasîhati o yine

Derdi: "İslâmiyete, tam uyarsa bir kişi,
Hepsi zikir sayılır, işlediği her işi

Ve şâyet yaşamazsa, İslâmın emri ile,
Zikretmiş sayılmaz hiç, çok tesbîh çekse bile"

O zamânın vâlisi, salıp memurlarını,
Huzûruna çağırttı, bu Allah adamını

Onlar geldiklerinde, o namaz kılıyordu,
Bitirince, "Ne için, geldiniz?" diye sordu

Dediler ki: "Vâlimiz, emir verdi ki bize,
Seni teslîm edelim, götürüp vâlimize"

Peki dedi onlara, îtirâz etmeksizin,
Çıktılar sonra yola, vâliye gitmek için

Yolda bir kiliseye, rastladılar bir ara,
"İçeriye giriniz", dedi râhip onlara

Girdiler o on kişi, kiliseden içeri,
Ve lâkin İbn-i Cübeyr, girmeyip kaldı geri

Râhip dedi: "Ey Saîd, sen niçin girmiyorsun?
Yoksa geri kalıp da, kaçmak mı istiyorsun?"

Buyurdu ki: "Ey râhip, hayır, sen bak işine,
Kâfir kilisesinde, müslümanın işi ne?"

Râhip dedi: "Dışarda, yırtıcı hayvanlar var,
İçeriye girmezsen, parçalar seni onlar"

Buyurdu: "Rabbim beni, onlardan korur elbet,
Onlar dahî Rabbimin, mahlûkudur nihâyet"

Râhip diğerlerine, dedi ki: "Siz giriniz,
Oklarınızı gerip, bu zâtı bekleyiniz"

Râhip böyle deyince, onlar girdi içeri,
Heyecanla gözlerken, gece, İbn-i Cübeyr'i

Baktılar hakîkaten, bir çok vahşî hayvanlar,
Gelip İbn-i Cübeyr'in, yakınında durdular

Sonra ona sürünüp, oturdular yanına,
Hiç bir şey yapmadılar, bu Allah adamına

Râhip bunu görünce, dedi: "Aman yâ Rabbî,
Ömrümde bir hâdise, görmedim bunun gibi

Demek ki yeryüzünde, varmış böyle büyük zât"
Şehâdeti getirip, îmân etti o sâat

Vardılar ertesi gün, en nihâyet vâliye,
Hapsetti suçu yokken, onu hapishâneye

Bir gece rüyâsında, denildi ki: "Ey Saîd,
Hazırlan, yârın sabah, olacaksın sen şehîd"

Çıkardılar o sabah, hücreden kendisini,
Getirdiler yanına, cellâtlardan birini

Onlardan müsâade, istiyerek son defâ,
Ellerini kaldırıp, duâ ettiAllah'a

Dedi ki: "Yâ İlâhî, bu vâliyi, sen yine,
Musallat etme artık, benden başka birine"

Peşinden katlettiler, bu mübârek velîyi,
Söyledi kesik başı, kelime-i tevhîdi

1) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c6, s256
2) Vefeyât-ül-A'yân; c2, s371
3) Hilyetül-Evliyâ; c4, s272
4) Tehzîbü't-Tehzîb; c4, s11
5) Tezkiret-ül-Huffâz; c1, s76
6) Meşâhir-i Eshâb-ı Güzîn; s71
7) Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye; (49 Baskı) s1137
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c2, s25

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.