Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri, |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri,Pîr Muhammed Gencevî hazretleri, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrîzî’nin torunlarındandır On altıncı asırda yaşamıştır Menkıbeleri, adına yazılan “Menâkıbnâme”de toplanmıştır “MÜRŞİD-İ KÂMİL O Kİ!” Pîr Muhammed Gencevî hazretleri buyurdu ki: “Hind beldesinde bir talebem vardı Beni hiç görmemişti Ama onu tasavvufta yetiştirip kâmil ve mükemmil yetişmiş ve yetiştirebilen hâle getirdik Kâmil ve yetişmiş olan mürşid o kimsedir ki, iki talebesinden biri doğuda biri de batıda olsa ve ikisi aynı anda vefât etmek üzere olsa, her ikisinin de başında bulunup îmânlarını şeytanın vesvesesinden muhâfaza eder” Eriş şehrinden Molla Bâbâ adında biri, Pîr Muhammed Gencevî hazretlerine talebe olmuş ve hizmetinde bulunmuştu Bu kimse şöyle anlattı: “Şeyh hazretleriyle bir yere gidiyorduk Yol üzerinde bir kuş ölüsü gördük Hocam bana; ‘Şu kuşcağızı bana ver’ dedi Ben de alıp verdim Bir müddet elinde tuttu Sonra kuşcağız canlandı ve uçup gitti Bunun üzerine dedim ki: ‘Efendim, İsâ aleyhisselâm duâ edince, ölü dirilirmiş Sizin nefesiniz ile de bu kuşun dirildiğini gözümüzle gördük’ dedim Buyurdu ki: ‘Kuşcağız ölmemişti Fakat tesbihini yâni Allahü teâlâyı zikrederken söylediği şeyi unutup onu düşünürken kendini kaybetmiş Tesbihini hatırlattım Aklı başına geldi ve toparlanıp, uçup gitti Her varlığın kendi lisânına göre tesbihi vardır Allahü teâlânın velî kulları ve mürşid-i kâmiller bunu bilirler” “GÖĞSÜNÜ DELİP GEÇTİ!” Pîr Muhammed Gencevî hazretlerinin hanımı Zeyneb Ananın iki erkek kardeşi vardı Bunlardan biri Gencevî hazretlerini severdi ve ona talebe olmuştu Diğerinin hiç muhabbeti yoktu İki kardeş birlikte askere gitmişlerdi Bir gün Gencevî hazretleri hanımı ile evinde otururken; “Eyvâh!” dedi Hanımı “ne oldu?” diye sorunca; “Birâderine bir kâfir tüfek attı Bizi seven kardeşine gelen kör kurşuna bir ağacı eğdim Kurşunu meşe ağacı tuttu Birâderin kurtuldu” dedi Zeyneb Ana; “Öbür kardeşime gelen kurşun ne oldu?” diye sordu “Göğsünü delip geçti!” deyince; “Aman böyle söyleme!” dedi “Allahü teâlâ bilir ama, böyle oldu” Askerler dönünce, Gencevî hazretlerini seven kayınbirâderi sağ sâlim geldi Sevmeyip muhâlefet eden ise vurularak ölmüştü |
Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri, |
08-02-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri,Pîr Muhammed Gencevi hazretleri, Karabağ’ın Gence şehrinden olup, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrîzî’nin torunlarındandır On altıncı asırda yaşamıştır Sözleri çok tesirli bir zat idi Buyurdu ki: “GÜNAHIN KOKUSU OLSAYDI!” “İnsan, ölüm, fakr ve ateşin (Cehennem’in) yarış meydanındadır Allahü teâlâ onun terbiyecisi, peygamberler sürücüsü, kitaplar öncüsüdür, o ise serkeştir, söz dinlemez” “Cihânı, karıncanın gözünden daha küçük gören Muhammed Vâsi buyurdu ki: Eğer günâhın kokusu olsaydı, hiç kimse benim yanımda oturamazdı” “Büyüklerden biri, saliha bir kadınla evlendi Gece olunca ona; ‘Ey hanım, pijamamı hazırla yatacağım’ dedi Hanımı; ‘Efendim, senin Mevlâ’n (sâhibin) yok mu?’ dedi ‘Vardır’ buyurdu ‘Senin Mevlâ’n uyur mu, uyumaz mı?’ dedi ‘Uyumaz’ buyurdu ‘Mevlâ’n uyanık iken sen uyumaktan hayâ etmez misin?’ dedi” “Büyüklerimiz diyorlar ki: ‘Bir kimsenin başkasının emri altında olması, nefsinin emri altında olmasından iyidir’ Dervişlerden biri, Cuma günleri dışarı çıkar, kimi görse; ‘Mescide hangi yoldan gitmeli?’ diye sorardı Birisi ona; ‘Senelerdir mescide gidersin, yolu öğrenemedin mi?’ dedi ‘Biliyorum; ama gittiğimiz yolda mahkûm olmak, hâkim olmaktan daha iyidir’ derdi” “BENİM ÖLÜMÜM YAKLAŞTI!” Anadan doğma âmâ bir kimse, Pîr Muhammed hazretlerine gelip yalvararak; “Dünyâyı aslâ görmemişim! Bana bir duâ etseniz de gözlerim açılsa, dünyâyı seyretsem” dedi Âmânın bu yalvarışı üzerine ona duâ etti “İnşâallahü teâlâ ölümün yaklaştığı sıralarda gözlerin açılır” buyurdu Daha sonra Pîr Muhammed hazretleri vefât etti Duâ alan âmâ kimse, epey bir müddet daha yaşadı Bir gün âniden gözleri açılıverdi Dostları onun gözlerinin açılmasına çok sevindiler Bunun üzerine gözleri açılan kimse; “Gözlerim açıldı ama ölümüm de yaklaştı! Zîrâ Pîr Muhammed hazretleri hayatta iken gözlerimin açılması için ondan duâ istedim Bana duâ edip vefâtım yaklaştığı sırada gözlerimin açılacağını söylemişti Elhamdülillah o mübârek zâtın duâsı kabûl olunup gözlerim açıldı Allahü teâlâ bilir, ölümüm de yakındır” dedi Gözleri açıldıktan birkaç gün sonra vefât etti |
Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri, |
08-02-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri,Pir Muhammed Gencevî hazretleri on altıncı asırda Karabağ’da yetişen meşhur velîlerdendir Karabağ’ın Gence şehrinden olup, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrîzî’nin torunlarındandır Tasavvufta zamânının meşhûr velîlerinden Abdülgaffâr hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişip kemâle erdi “TALEBEM BENDEN YARDIM İSTEDİ” Pîr Muhammed Gencevî hazretleri, memleketi Gence, yaz aylarında çok sıcak olması sebebiyle yazın şehre üç günlük mesâfede bulunan yaylaya çıkardı Yaylada iken bir gün abdest alıyordu Ayaklarını yıkadığı sırada âniden süratli bir şekilde ileriye uzattı Sanki bir şeye vurur gibiydi “Ayağınızı neden böyle birden uzattınız?” diye sorduklarında, buyurdu ki: “Bizim falan talebemiz sâhilde pamuk tarlasını sularken bir kimse yanına gelip; “Suyu ben tarlama bağlamıştım neden suyumu kesip kendi tarlana akıtıyorsun? Beni de avâre bırakıp oyalıyorsun?” deyince, bizim talebemiz de “Suyun sizin tarlanıza aktığından benim haberim yoktur Ben suyu sahraya boşa akıyor zannettim Al suyu sen tekrar tarlana bağla” dedi Fakat adam bu özrü kabûl etmedi Kızgın bir halde yanına yaklaşıp elindeki beli tam başına indirmek üzere iken, talebemiz Allahü teâlânın izni ile bizden yardım istedi O kadar korkup bizi öyle çağırdı ki, yüreğim parçalandı İşte o kimseye ayağımla vurarak ona mâni oldum Ayağım başına değdi Başı iki ayağının arasından geçti Artık o kimsenin sıhhate kavuşma ihtimâli yoktur!” dedi Sonra o kimsenin babasına haber yollayıp çağırttı “OĞLUNUN KEFENİNİ HAZIRLA!” Babası gelince; “Oğlun sâhilde gâyet hasta bir vaziyettedir Kefen hazırlayıp oğlunun yanına git Ölünce onu defneyle” diye tembih etti Babası hemen söylenilen yere gitti Oraya varınca oğlunun öldüğünü gördü Cenâzesini kaldırıp defnettiler Daha sonra bu talebeye sorduklarında hadisenin, aynen hocasının oradakilere anlattığı gibi cereyan ettiğini söyledi ve şunları ekledi: “Çevremizde bulunan kimseler adamın başına toplandılar ‘Sana ne oldu bu yanındaki kimse mi seni bu hale soktu?’ dediler ‘Bu bana hiç vurmadı Bana ne oldu ise hocasından oldu Ben ölürsem bu adamı sorguya çekmesinler suçu yok’ dedi ve son nefesini verdi Oraya toplananlar onun bu sözlerine şâhid oldular” |
|