08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dördüncü Abbasi Halifesi El-Hadi
Dördüncü Abbasi Halifesi El-Hadi zamanında, Bağdad’da yaşayan salih ve hayırsever bir zenginin, fakir bir komşusu vardı Bu komşu onun servetini kıskanıyordu Zengin olan komşusuna zarar vermek için ona her iftirayı atıyordu Ama her ne kadar çaba harcasa da iğrenç maksadına erişemiyordu  
“BENİ ONUN BAHÇESİNDE ÖLDÜR!”
Gün geçtikçe adamın kıskançlık ateşi körükleniyor ve kendisine ızdırap veriyordu Kıskançlıktan geceleri uykuları kaçıyor, gündüzleri yemek yiyemiyordu Âdeta çıldıracaktı  
Bu haset adam, bütün çabalarından bir netice alamadığını görünce, bir köle aldı Bir gün onu çağırarak şöyle dedi:
“Ey köle! Falan komşum çok büyük servete sahiptir; bundan dolayı çok rahatsızım! Onun ölmesini istiyorum Fakat onu öldürmeye gücümüz yetmez Çevresinde bir sürü adamı var Ama şöyle bir plan tasarladım: Beni onun bahçesinde öldür, böylece onu katil olarak yakalayıp kısas etsinler!” Köle, hasetçiliğin böylesini ne duydu ne de görmüştü Şaşkınlıkla;
“Bu nasıl bir düşüncedir? Siz kendinizi öldürmekle ruhunuzun rahat olmasını mı istiyorsunuz?” dedi Kıskanç adam;
“Ben senelerdir onun saadetini gördükçe her gün ölmekten beter oluyorum Böylece bir defa ölürüm, hem de ondan intikamımı almış olurum” dedi 
“ÇABUK OL, İŞİ TAMAMLA! ”
Kıskanç adam, ertesi gün kölesiyle beraber bu komşusuna ziyaret bahanesiyle gitti Biraz oturduktan sonra yanından ayrıldı ve komşunun bahçesinin bir köşesinde kölesine bir bıçak vererek; “Çabuk ol işi tamamla” dedi Köle de mecburi olarak bıçağı, efendisinin boğazına dayayıp başını bedeninden ayırdı ve oradan kaçtı 
Birkaç saat sonra adamın cesedini zenginin bahçesinde buldular Ölen kıskanç adamın akrabaları o zengini şikâyet ettiler
Haber halifeye ulaştı Halife, onun hapse atılmasını emretti Fakat köle vicdan azabı duydu ve halifeye hadiseyi baştan sona nakletti Halife, kölenin sözlerini duyunca, hayretler içerisinde kaldı ve hapisteki zengin adamın serbest bırakılmalarını emretti Sonra tarihe geçen şu veciz sözü söyledi:
“Hasetçi insana bir ceza vermeye lüzum yoktur Bu huyu, onun cezasını verir! ”
|
|
|