Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bin, rıfâî, tâcüddîn

Tâcüddîn Bin Rıfâî,

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tâcüddîn Bin Rıfâî,




Tâcüddîn bin Rıfâî, kerâmet ve fazîletler sâhibi idi On üçüncü asrın ikinci yarısında yaşamıştır Bu mübarek zatın bulunduğu yere yakın bir belde olan Hasankeyf’te, fakirlere âit bir vakıf ve buraya âit arâziler vardı Bu vakfın ve arâzilerin mesulü, Muhammed bin Verşâne isminde biri idi İbn-i Verşâne, bir gün fakirlerle birlikte İbn-ür-Rıfâî hazretlerinin yanına geldi

“FAKİRLER SENDEN ŞİKÂYETÇİ!”

İbn-ür-Rıfâî buna; “Fakirlerin çoğu senden şikâyetçi” dedi O ise, pişman olup özür dileyeceği yerde, İbn-ür-Rıfâî’yi de kendisine yalancı şâhid göstererek; “Sen de bilirsin ki, yalan söylüyorlar Ben onların söyledikleri gibi değilim” dedi Bu hâle çok üzülen İbn-ür-Rıfâî ona; “Eğer doğru söylüyorlar ise, o zaman sen bilirsin” dedi Daha sözü bitmeden İbn-i Verşâne yere düştü ve oracıkta son nefesini verdi

Tâcüddîn bin Rıfâî bir köyden geçiyordu Orada kendisinin büyüklüğünü, yüksekliğini inkâr edenler vardı İbn-ür-Rıfâî, o köyde cimriliği ile tanınan bir kimseden bir tavuk satın almak istedi O da verdi Tavuğu kesip pişirdiler ve birlikte yediler Bâzı köylüler kemiklerini kapalı bir kaba koydular Tâcüddîn bin Rıfâî’nin büyüklüğünü inkâr edenler de orada idi İmtihân etmek ve kendisini zor durumda bırakmak için; “Bu tavuğun civcivleri vardı Şimdi onlar anasız kaldı” dediler İbn-ür-Rıfâî, bunların maksatlarını anlayıp, yedikleri tavuğun kemiklerinin bulunduğu kapalı kaba işâret etti Allahü teâlânın izni ile o kaptan bir tavuk çıktı ve civcivlerin yanına gitti Onun bu kerâmetine gözleriyle şâhid olan inkârcılar, hemen tövbe ve istigfâr ettiler


ONA HEP SABREDERDİ

Irak’ta Tâcüddîn bin Rıfâî’nin büyüklüğünü inkâr eden biri vardı Ona dil uzatır, eziyet ve sıkıntı verirdi Fakat Tâcüddîn hazretleri buna hiç cevap vermez, hep sabrederdi Bir gün bu kimse, Şam’a gitmek üzere yola çıktı Yolda hastalandı ve öldü Bu sırada Tâcüddîn bin Rıfâî talebeleri ile sohbet ediyordu Sohbet esnâsında; “Bizi inkâr edip, eziyet ve sıkıntı veren falan kimse, Şam yolunda, falan yerde hastalandı ve öldü Fakat öldüğü yer yol üstü olmadığından, cenâzesi orada günlerce güneş altında kalır, kimse göremez” dedi Talebelerinin hepsi hayrette kaldılar Sonra o kimse, gittiği Şam seferinden dönmedi Merak edip araştırdılar Hakîkaten durum, Tâcüddîn bin Rıfâî’nin bildirdiği gibi olmuştu





Alıntı Yaparak Cevapla

Tâcüddîn Bin Rıfâî,

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tâcüddîn Bin Rıfâî,




Cenâzesi günlerce güneş altında kalır!


Hicrî yedinci asrın ikinci yarısında, günümüzde Batman’a bağlı olan Hasankeyf’te yaşamış olan Tâc-üd-dîn bin Rıfâî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir Çok kerametleri görülmüştür VAKIF MALI YİYENLER!

Tâc-üd-dîn bin Rıfâî’nin zamanında, İlhanlılar devletinin başına geçen Müslüman devlet reîslerinden Mahmûd Gazân Hân’ın hükümdârlığı sırasında bir vakıf vardı Bazı kimselerin bu vakfın mallarını yedikleri söyleniyordu Mahmûd Gazân, Tâc-üd-dîn bin Rıfâî’yi çağırarak bu meseleyi anlattı Vakfın malını kimlerin yediğini tesbit etmesini rica etti O da bir müddet susup, murâkabe ettikten sonra; “Sultanım, vakfın malını yiyenler filân filân kimselerdir” diyerek isimlerini saydı Onlar da itirâz edemeyip suçlarını itirâf ettiler

Bundan sonra Mahmûd Gazân, Tâc-üd-dîn hazretlerini ahâlisi gayr-i müslim olan bir beldeye, İslâmiyeti anlatması için gönderdi O da kabûl edip, o beldeye gitti Onlara İslâmı anlattı Bir müddet böyle devam etti Kabûl eden olmadı Bundan sonra, başkalarını bırakıp husûsen bazı kimseler ile ilgilendi Bir zaman sonra, böyle husûsî olarak ilgilendikleri kimselerin hepsi îmân ettiler Tâc-üd-dîn bin Rıfâî de gelerek Müslüman olanların isimlerini, Mahmûd Gazân’a arz etti Herkese değil de, husûsen bu kimselerle alâkadar olmasının sebebi sorulduğunda, Allahü teâlâ tarafından kendisine, bu kimselerin îmân edeceklerinin diğerlerinin kâfir olarak öleceklerinin bildirildiğini, bunun için sâdece bu kimselerle meşgûl olduğunu bildirdi


O, HEP SABREDERDİ!

Irak’ta Tâc-üd-dîn bin Rıfâî’nin büyüklüğünü inkâr eden biri vardı Ona dil uzatır, eziyet ve sıkıntı verirdi Fakat Tâc-üd-dîn hazretleri buna hiç cevap vermez, hep sabrederdi Bir gün bu kimse, Şam’a gitmek üzere yola çıktı Yolda hastalandı Ağzından kan gelmeye başladı Hastalığı ağırlaştı Nihâyet yolda öldü Bu sırada Tâc-üd-dîn bin Rıfâî talebeleri ile sohbet ediyordu Sohbet esnasında; “Bizi inkâr edip, eziyet ve sıkıntı veren falan kimse, Şam yolunda, falan yerde hastalandı ve öldü Fakat öldüğü yer yol üstü olmadığından, cenâzesi orada günlerce güneş altında kalır, kimse göremez” dedi Talebelerinin hepsi hayrette kaldılar Daha sonra o kimse, gittiği Şam seferinden dönmedi Merak edip araştırdılar Hakîkaten durum, Tâc-üd-dîn bin Rıfâî’nin bildirdiği gibi olmuş idi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.