Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
saltuk, türki

Saltuk Türkî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Saltuk Türkî




SALTUK TÜRKÎ

Büyük velîlerden Zamânının büyüklerinden Mahmûd Rıfâî'den ilim öğrenip feyz aldı İlimde yüksek mertebeler, tasavvufta üstün dereceler sâhibi oldu Pekçok talebe yetiştirip, Allahü teâlânın dîninin yayılmasına faydalı hizmetlerde bulundu Kıpçak memleketlerniden, Sabiha denilen yerde, 1297 (H697) yılında vefât etti Kendisini çok seven çevre halkı, mezarının üzerine güzel bir türbe yaptılar

Saltuk Türkî'nin kerâmetleri pek meşhûr oldu Bunlardan bâzıları Tuhfet-ül-Ervâh adlı eserde şöyle anlatılmaktadır Bir gün Sabiha'daki hemşehrileri, sevenleri, ona suları olmadığını bildirip, kendinden su istediler Bunun üzerine Saltuk Türkî, eliyle bir kayaya vurdu ve kayadan hemen su fışkırdı

Aralarında Seyyid Behram Şâh Haydârî'nin de bulunduğu îtimâd edilir bir cemâat, topluluk şöyle anlattılar: "SaltukTürkî'nin bulunduğu şehirden mevcudu binden az bir grup, düşmanla muhârebe etmek üzere yola çıkmışlardı Aradan birkaç gün geçtikten sonra Saltuk Türkî, bulunduğu yerde ayağa kalkıp, muhârebe eder gibi hareketlerde bulundu Vücûdundan kanlar aktı Yanında bulunanlar kanları sildiler Üç saat böyle devâm etti Sonra oturup, sükûn buldu Yanındakiler, bunun sebebini sordular "Birkaç gün önce buradan ayrılanların karşısına, büyük bir düşman kuvveti çıktı Sayıları üç bine yaklaşıyordu Müslümanların zayıf olduğunu anlayınca, Allahü teâlânın izni ile onlara katıldım Düşmana karşı ben de harb ettim Müslümanlardan üç kişi şehîd oldu Onlardan ilk grup, yedi gün sonra buraya gelecekler" dedi Bunun üzerine yanında bulunanlar, o günün târihini attılar Yedi gün sonra, ilk grup gelmeye başladı Gelenler, evlerine gitmeden önce Saltuk Türkî'nin zâviyesine geldiler ve Saltuk Türkî'nin önünde boyunlarını büktüler; "Uzun zamandan beri senin büyüklüğünü, senin kıymetini bilemedik Ey Allah'ın velîsi! Biz bin kişiden azdık Üç bin civârında kâfir karşımıza çıktı Tam, mağlûb olup helâk olacağımız sırada sen yetiştin Bizim ile berâber harb ettin Biz seni görüyorduk Onları, Allahü teâlânın izni ile üzerimizden def ettin Sağ-sâlim onlardan kurtulduk" dediler On gün sonra geride kalanlar da geldi Onlar da aynı şekilde anlattılar

Saltuk Türkî'nin talebelerinden biri anlatır: "Bir akşam hatırımdan; "Bir balık olsaydı da yeseydik" diye geçirdim Sabahleyin Saltuk Türkî, bize; "Kalkınız, balık arzu ettik" dediBerâberce denize gittik, oraya varınca; "Ey su! Geriye dön!" dedi Su, bir ok atımı mesâfe kadar geriye çekildi ve durdu Denizin çekildiği yerde çok balık vardı Yanımda bulunanlarla, ihtiyâcımız kadar onlardan aldık İşimiz bitince tekrar; "Ey su! Yerine dön!" dedi Su yerine döndü Bu sırada Saltuk Türkî bana bakıp; "Ey falanca! Fakirler için böyle şeyler kolaydır" deyince; "Efendim! Allahü teâlâdan af ve magfiret dilerim" dedim"

Bir gün Saltuk Türkî, talebelerine, Berhâbiyye'de bir yerde, pekçok altın, gümüş ve kıymetli eşyâlar olduğunu söyledi Bu sırada Saltuk Türkî ve talebeleri oraya yakın bir yerde bulunuyorlardı Bunun üzerine talebeleri; "Biz orayı biliyoruz, gidip onları çıkaralım" dediler Bunun üzerine Saltuk Türkî; "Şimdi bâzı kimselerin orayı kazdıklarını, içerisinde bulunan kıymetli eşyâ, altın ve gümüşleri çıkardıklarını, işlerini bitirdikten sonra, eşyâları paylaşırken aralarında anlaşmazlık çıkıp, birbirlerine silâh çektiklerini görüyorum" dedi SaltukTürkî, talebeleri ile berâber hazîneyi bulanların yanına gitti Onlar, SaltukTürkî'nin geldiğini gördüler, heybetinden korkarak kendilerine gelip kavgayı bıraktılar Saltuk Türkî'nin, çıkardığı eşyâları aralarında paylaştırmak için geldiğini zannettilerSaltuk Türkî, çıkarılan eşyâlara iğrenerek bakınca, o malların hepsi toprak oluverdi O eşyâları çıkaranlar hayretler içerisinde; "Efendim! Bu nedir, ne yaptınız?" dediklerinde,Saltuk Türkî; "Bunların böyle olması, Allahü teâlânın dilemesiyle oldu Toprak olan bir şey için dövüşmenizi istemedik Biz sizin faydanızı istedik Hâlbuki siz, silâh çekmiş, aranızda harb edecektiniz Ne Allahü teâlâdan ve ne de bizden aslâ utanmadınız" dedi O kimseler de tövbe edip, sâlih kimselerden oldular

Saltuk Türkî'nin iki yüz tâneli bir tesbihi vardı Vefâtından önce yakınlarına; "Onu muhâfaza ediniz Benim vefâtımdan yedi sene sonra, ordusu ile birlikte falanca sultan gelir Onun iki yüz emîri vardır O tesbihi sizden isterse, ona; "Eğer bu tesbihi alırsan, her tarafta karışıklıklar, pahalılık ve daha başka şeyler meydana gelir" deyiniz Vazgeçmezse, ona tesbihi veriniz" dedi Nihâyet Saltuk Türkî'nin vefâtından yedi sene sonra, sözü edilen sultan geldi O tesbihi istedi Önce vermeyip, Saltuk Türkî'nin yaptığı vasiyeti kendisine aynen anlattılar Sultan, mutlaka o tesbihi kendilerinden alacağını söyledi Tesbihi aldı Kumandanları arasında onları taksîm etti Bunun üzerine Saltuk Türkî'nin bildirdiği belâ ve musîbetlerin hepsi meydana çıktı Sultan pişmân oldu Fakat, pişmanlığı kendisine fayda vermedi

Şöyle anlatılır: SaltukTürkî, seccâdesi üzerinde otururken yanına bir şahıs geldi O şahsa; "Hatırlıyor musun? Sen bana ekmek diyerek necis bir şey yedirmek istemiştin?" deyince, o şahıs; "Evet öyle oldu" dedi Şeyh Saltuk Türkî; "Sen, Allahü teâlânın velîsi ile istihzâ ve alay eden birisin" dediSaltuk Türkî sözünü tamamlar tamamlamaz, o şahsın karnı çok fenâ bir şekilde şişdi ve oracıkta öldü

MÜSLÜMAN OLUR MUSUN?

Bir hıristiyan, SaltukTürkî'ye gelip; "Efendim! Fransızlar, kardeşimi, elinde bulunan ticâret malı ile berâber esir aldılar, hâlbuki onlar da hıristiyandır" dedi O zaman Saltuk Türkî, hıristiyana; "Eğer kardeşinin esirlikten kurtulmasını temin edersem müslüman olur musun?" dediHıristiyan; "Evet olurum" diye cevap verdi Bunun üzerine SaltukTürkî, bir müddet olduğu yere çöktü "Kardeşin kurtuldu Yakında gelecek!" buyurdu Birkaç gün sonra esir, yanında malları ile geldi ve şöyle anlattı; "Biz falanca gün otururken, alaca bir doğan gelip; "Ben Saltuk Türkî'yim" dedi ve beni esir alan şahsın başını kesti Onlar bunu görünce, beni ve yanımdakileri serbest bıraktılar Bu hâdise, üzerine iki hıristiyan kardeş, çoluk-çocukları ve daha pekçok kimse ile berâber müslüman oldular

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c2, s29
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c9, s252

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.