Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kadim, muhammed, talkânî, yar

Yâr Muhammed Kadîm Talkânî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yâr Muhammed Kadîm Talkânî




YÂR MUHAMMED KADÎM TALKÂNÎ

Hindistan’ın büyük velîlerinden Doğum târihi bilinmemektedir On yedinci asrın sonlarında vefât etti İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebeleri arasında Yâr Muhammed isminde bir kimse daha vardı ki, sonra talebe olmuştu İkincisine; “Cedîd” yâni yeni ismi verildi Yâr Muhammed Cedîd, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât-ı Şerîf'inin birinci cildini toplamakla şereflendi

Yâr Muhammed Kadîm, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine çok hizmet ederek teveccühlerine kavuştu Gecelerini Kur’ân-ı kerîm okuyarak, namaz kılarak, cenâb-ı Hakk'ın ismini anarak hep ibâdetle geçirirdi Gündüzleri de oruç tutardı Çok murâkabe eder, Allahü teâlânın mahlûkları hakkında tefekküre dalardı Haramlardan ve Peygamber efendimiz zamanında olmayıp dine sonradan ibâdet olarak sokulan şeylerden aslandan kaçar gibi sakınır, şüpheli korkusuyla mübahların dahî fazlasını terkederdi Yüzü çok güzel olup, görenler hayrân kalırdı Bir gün arkadaşı Hâşim-i Keşmî hazretlerine; “Yüzümün güzelliği ve sakalımın düzgünlüğü için şükrediyorum Sahralarda gezdiğim zamanlar, halktan kim beni görürse hemen salevât-ı şerîfe okur” dedi

Yâr Muhammed Kadîm, hocasından izin alarak tam bir fakîrlik ve garîblik içerisinde Haremeyn-i şerîfeyni ziyârete gitti Bu bereketli seferden dönüşte Hâşim-i Keşmî’ye şöyle anlattı: “Kâbe-i muazzamanın Rükn-i Yemânî tarafında Resûlullah efendimizin mübârek nûrunu gördüm O’nun lezzet ve tatlılığından kendimden geçtim Kendime geldiğimde tuhaf bir hâldeydim İnsanlar etrâfıma toplanmışlar hayretle bana bakıyorlar, bir taraftan da; “Bu kimse herhâlde mecnûndur” diyorlardı Benim lisân-ı hâlim, senin şu beytine uygundu:

“Bu Leylâ çadırdan çıkarsa eğer,
Dağ ve sahrâlar mecnûn olsa, değer

GÖZ GÖRMEYİNCE

İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Yâr Muhammed Kadîm’e icâzet vererek, insanların Cehennem’e düşmekten kurtulmasına vesîle olmasına izin verdi Mektûbât’ın birinci cildinde 117 ve 211 mektuplarını Yâr Muhammed Kadîm’e yazdı Birinci cild, yüz on yedinci mektup şöyledir:

“Mevlânâ Yâr Muhammed bizi unutmamış Kalb, çok zaman his organlarına bağlıdır Duygu organlarından uzak olanlar, kalbden de uzak olur Hadîs-i şerîfte; “Göz görmeyince, gönülden de uzak olur” buyruldu Bu hadîs-i şerîf, kalbin duygu organlarına bağlı bulunduğu mertebeyi göstermektedir Tasavvuf yolunun nihâyetine varılınca, kalbin his organlarına bağlılığı kalmaz Hisden uzak olmak, kalbin yakın olmasını bozmaz Bunun içindir ki, bu yolun büyükleri, başlangıçta ve yolda olanların, olgun bir rehberin yanından ayrılmalarına izin vermemişlerdir “Bir şeyin hepsi yapılmazsa, hepsini de elden kaçırmamalıdır!” Bu söze uyarak, bulunduğunuz yolu değiştirmeyiniz! Uygunsuz kimselerle arkadaşlık etmekten, elden geldiği kadar sakınınız! Meyân Şeyh Müzzemmil’in yanınıza gelmesini, saâdete kavuşmanızın başlangıcı biliniz! Onun sohbetinde, yanında bulunmayı büyük nîmet biliniz! Vakitlerinizin çoğunu onun yanında geçiriniz! Çünkü, kendisi, ele az geçen nîmetlerdendir Vesselâm

1) Hadarât-ül-Kuds; s343
2) Tezkire-i İmâm-ı Rabbânî; s340
3) Zübdet-ül-Makâmât; s392
4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c16, s251

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.