08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mısırlı Âlim Muhammed Zerkânî
Mısırlı âlim Muhammed Zerkânî, fıkıh, hadîs ve Arabî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi Bütün hocalarından icâzet (diploma) aldı Ebi’l-İkrâm bin Vefî’den tasavvuf yolunu öğrendi Ezher Üniversitesi’nde ders okuttu  
Zerkânî’nin Şerh-ül-Mevâhib adlı eserinde buyuruyor ki: “HASTALARI ZİYARET EDİNİZ!”
Tıbb-ı Nebevi: Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Eshâbından bir kimse hasta olsa, onu görmeye giderdi Hattâ kâfirlerin hastasını da ziyâret ederdi Hadîs-i şerîfte; “Hastaları ziyâret ediniz” buyurulmuştur İbn-i Battal; “Bu hadîs-i şerîfteki emir, farz-ı kifâye ve ziyâret edenle ziyâret edilen arasında yakınlık, sevgi ve muhabbetin meydana gelmesine teşvik içindir” demektedir
Taberî’den şöyle nakledilir: “Bereketi ve ma’nevî yönden fâidesi umulan kimsenin hasta ziyâreti daha mühimdir Çünkü hasta, böyle kimselerden fâide görür ”
Ka’b bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hastayı ziyâret eden kimse (hastanın ziyâretine giderken) Allahü teâlânın rahmetine dalar Hastanın yanına oturduğu zaman, rahmet onun (bütün vücûdunu) kaplar ” Taberî eserinde bu hadîs-i şerîften hemen sonra; “Ziyâret eden kimse hastanın yanından kalktığı zaman, geldiği yere dönünceye kadar rahmet içerisinde bulunur” hadîs-i şerîfini de yazdı Bu hadîs-i şerîfler hasta ziyâreti yapan kimsenin ziyârete giderken, hastanın yanında kaldığı müddet içerisinde ve dönerken Allahü teâlânın rahmeti içerisinde bulunduğunu ifâde etmektedir
“ONU, KORKTUĞUNDAN EMİN KILAR”
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: “Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ölüm hâlindeki bir hastanın yanına geldi Ona selâm verdi “Kendini nasıl buluyorsun?” buyurdu O da; “Hayır ile, yâ Resûlallah! Allahü teâlânın rahmetini umuyor, günahlarımdan dolayı Allahü teâlânın azâbından korkuyorum” dedi Bunun üzerine Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “Bu anda bir kimsenin kalbinde bu ikisi bulunursa, Allahü teâlâ ona umduğunu verir ve onu korktuğundan emîn kılar” buyurdu  
|
|
|